English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ A ] / Ama benim

Ama benim translate Russian

16,371 parallel translation
Evet, belki resmiyette öyle, ama benim yanlışım Coco'nun ölümüne neden oldu.
Может быть официально, но мой прокол привел к смерти Коко.
Bakışlarımız aynı biliyorum ama benim naivete'm var mı onda? ( Naivete : Saflık )
Я хочу сказать, я знаю, что она похожа на меня внешне, но есть ли в ней моя наивность?
Hoşuna gitmeyecek ama benim için yapman lazım.
Ему это не понравится, но ты мне должна.
Siz hangi ülkeye hizmet ediyorsunuz bilmiyorum ama benim ülkeme hizmet ediyorum.
но я буду защищать свою.
Ama benim dondurma yapmayı bilmediğimi biliyorlar.
- Отлично. Но они знают, что я не умею делать мороженое.
Tamam ama benim olabilir.
Так, кажется, я...
Senin yüzün güzel olabilir,... ama benim popom daha güzel.
Может, у тебя милая мордаха, но у меня отличный зад.
Ama benim küçük geçidimden buraya düştüğünü duyunca seni gerçekten de aradım.
Но когда я услышал, что ты упала в мой маленький портал... я действительно искал тебя.
Niye sinirli olduğunu biliyorum, Clive, ama benim...
Я понимаю, почему ты зол, Клайв, но я могла...
Yok ama benim hissemi alabilirsin.
Но мне и не надо.
Evet ama benim beynim, büyü yapmamız gerektiğini söylüyor.
- Да, но мой мозг говорит мне, что мы должны использовать магию.
Ama benim kim olduğumu, bizim kim olduğumuzu bilmiyorsun.
Устроить хаос. Но ты не знаешь, кто я такой.
Ama benim söylememe gerek yok.
Но я и не обязан.
Ruiz'le konuşacaksın ama benim için bir telefon açamıyorsun öyle mi?
- С Руизом говоришь, а мне ответить не можешь?
Geçmişte farklılıklarımız olduğunu biliyorum ama bu görevde yanımda olduğunuzu bilmek benim için çok anlamlı.
Я знаю, в прошлом у нас были разногласия, но то, что вы оба здесь после всего... много для меня значит.
Benim de hoşuma gitmiyor. Ama yapmak zorundayız.
Мне это нравится не больше, чем тебе, но так надо.
Ama iyi bir yönetimin olduğundan emin olmak benim işim.
Но я должна обеспечить ей надлежащее управление.
Ama onun ve ondan sonra makamına geçecek olan herhangi bir selefinin eşimin ve benim de çok şey borçlu olduğumuz ilk başbakanımın yerini doldurabileceğini düşünmek saçma olur.
ни он, ни один из последователей, которые заменят его на этом посту, для меня никогда не смогут сравниться с моим первым премьер-министром, которому мы с мужем многим обязаны.
Ama Caroline'ın benim için yaptığı şeyle sonsuza kadar kaybettiğimi sandığım ailemi alacağım.
Но то, что для меня делает Кэролайн... я обретаю семью, которую, как я думал, навсегда потерял.
Bak, adama güvenebilirsin diyorum ama şart değil çünkü güvenmen gereken kişi benim.
Послушай, я мог бы тебе сказать, что ему можно доверять, но на самом деле, не стоит, потому что тебе следует доверять мне.
Benim yüzümden hedef olur diye korkmuştum ama anlaşılan Hiro Noshimuri'nin oğlu olmak polis kocası olmaktan daha çok soruna yol açıyormuş.
Я боялась, что там он станет целью, из-за меня, но, кажется, быть сыном Хиро Ношимури значит куда больше, нежели быть женатым на копе.
Moralim bozukken beni neşelendiriyorsun. Benim yapmama gerek yoktu ama yaptım.
хоть и случайно.
Aniden sorunca... Hiperlipidemiyi önlemek için birlikte egzersiz yapacak bir erkek arkadaşınızın olması harika olur ama... Benim yok.
Такой внезапный вопрос... но у меня никого нет... ведь я так занята.
Ama bu benim tercihimdi.
Но это был мой выбор.
- Bakın bazen yani arada sırada Schakowsky çok sinirlenir ve benim emin olduğum ama kendi dediğini kast etmediği müvekkile " harç yüklenmesi'gerektiği gibi bir şeyler söyler.
Иногда... правда, иногда... Чаковски выходит из себя и говорит то, чего на самом деле не имеет в виду, вроде того, что он обложит вашего клиента.
Kusursuz anne ve kusursuz patron olmaya çalışmakla o kadar meşguldüm ki. Ama kalkıp benim için en değerli olan işi başkasına devrettim. Çok özledim bunu.
Я настолько занята, пытаясь быть идеальной мамой и... и идеальным боссом, но я перекладываю на других то, что много значит для меня, и я правда по этому скучаю.
O FBI ajanını benim öldürdüğümü düşünüyorsun ama cinayet silahı elinde yok, sadece arabadaki kan var.
Вы думаете, я убила этого агента ФБР, но вы не нашли орудие убийства, только следы крови в машине.
Öyle çok da örnek bir eş değildi ama... Benim için yeterli biriydi.
Она не была идеальной женой, но мне было достаточно и этого.
Hepsi benim gibi roketlerle uğraşmak istiyorlardı ama yok işte, ne yaparsın.
Все они хотели заниматься ракетами, как я, но у них не было этого.
Evet ya, ama onlar katılmıyorlar diye benim oyunumu kaldırtabilirler öyle mi?
Не могу. А они могут закрыть мою постановку, просто потому, что они не согласны с этим?
İşten çıkarma tazminatımı almaya çalışıyorum ama işi benim bıraktığımı söylüyor ki bu durumda işsizlik maaşı da alamıyorum o yüzden tamamen batmış durumdayım.
Я пытаюсь получить пособие, но она говорит, что я сама ушла, поэтому не могу считаться безработной, так что я полностью облажалась.
Belki benim ilgilimi çekmeye çalışıyordu ama bence bu sefer kendisinin ilgisini çekti.
Может, она просто пыталась привлечь мое внимание, но я думаю... Я думаю, в этот раз она его получила.
Ama sonuçta bu benim hayatımla ilgili.
Просто знаешь, это же вопрос моей жизни.
Benim Chevelle'im yok, ama... 11.000 $'lık kredi limitim bunlardan biri için kullanılmış.
У меня нет никакого Шевеля. Но 11 штук моих кровных ушли на покупку такого.
Evet ama patron benim.
Да, я главный.
- İstersen her zaman savunduğun gibi yine onu savun ama biliyor musun, haklı olan benim, sen gerçekleri görmeyi reddediyorsun.
- Ты можешь защищать его, делать свою обычную херню, как делаешь всегда, но знаешь что? Я права. А ты просто отказываешься это видеть.
Bununla gidip Donnie'yi benim için öp, üstüne ağzını iyice yıka ama kendi iyiliğin için yani.
Поцелуй Донни в щечку, а потом прополощи рот керосином... Для твоего же блага, конечно.
- Ama o seni benim kadar iyi tanımıyor.
- Но она не знает тебя так, как я.
Ama benim için durum pek öyle değildi.
Но... со мной такого не случилось
Önce İlgi'nin bekleme listesindeki insanlar bile benim odamda uyuyabilirdi ama ben uyuyamazdım.
Люди из Care First могли спать в моей спальне, а я не мог
Ama bu benim lehime öylesine güçlü bir argüman ki kibarca bunu geri çekiyorum.
Но, так как это слишком мощный аргумент в мою сторону, я вежливо сниму это с обсуждения.
Ama bu benim suçum.
Но я думаю, это моя вина.
Ama o benim kaynanam.
Это моя свекровь.
Ama hukukla ilgili asıl bir olay var, benim en sevdiğim şey de bu.
Но есть то, что делает закон великим. И я люблю закон.
( baron ) - Hayatınız bana cehennemi andırıyor, Ama buradaki hayat .. benim zavallı aklımın ötesinde.
- Ваша жизнь мне казалась адом, но жизнь здесь, это за пределами моего бедного разума.
- Peterburg düellocularla dolu, Ama sen benim düşmanımı buldun.
- Петербург переполнен бретёрами, а ты притащил моего врага.
Hadi ama, bu yüzden benim gibileri Meksika'ya kaçırıyorsunuz.
Иначе зачем вам провозить таких как я в Мексику.
Karı koca arasındaki bu güzelim sahneyi kesmek istemezdim ama bebeğiniz hâlâ benim. - Hayır, bir anlaşma yaptık.
Простите, что прерываю семейную сцену, но ваш ребенок по-прежнему мой.
Harcayacak güzel vakitleriniz olabilir ama benim...
Может у вас и есть лишнее время, но у меня...
Sheldon için uygun olmadığımı düşündüğünün farkındayım ama inan bana en iyi şansı benim.
Послушайте, я знаю, Вы думаете, что я не подхожу Шелдону, но поверьте, я его лучший вариант.
O benim kim olduğumu bilmiyor ama senin de kim olduğunu bilmiyor, değil mi?
Она не знает, кто я. Но ведь и про тебя она тоже не знает, так? - Да.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]