English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ A ] / Anladığım kadarıyla

Anladığım kadarıyla translate Russian

2,005 parallel translation
Başımıza gelmedi ama anladığım kadarıyla çok acı olmalı.
Нас это не касается, но как я понимаю, для вас это полный облом.
Yardımıma ihtiyacın olacak. Anladığım kadarıyla küçük partinizde kimse yok.
Вам понадобится моя помощь, так как я единственный, кто пришел на вашу маленькую вечеринку.
Şimdi, anladığım kadarıyla Richards dün akşamki maçta en zorlu rakibini yok etmiş.- - Petrov isimli bir kas yığını- - gelecek ayki şampiyonluk unvanını almak için ilk sıraya geçti.
И еще говорят, что Ричардс практически уничтожил своего сильнейшего конкурента во вчерашнем бою, некоего качка по фамилии Петров, обеспечив себе наилучшие шансы на выигрыш титула в следующем месяце.
Anladığım kadarıyla başka bir zaman diliminde oğlun.
Если я правильно всё понимаю, в другой реальности он ваш сын.
Anladığım kadarıyla ona yardım etmeyi reddetmişsin.
Я так понимаю, что ты отказываешься ему помогать.
Anladığım kadarıyla Lloyd artık doktor değil.
Как я понимаю, мистер Лоуэри больше не доктор.
Anladığım kadarıyla, ikinci saldırgan da gözaltındaymış.
Я понимаю что вы задержали второго нападавшего?
Johnny, anladığım kadarıyla tutacağımız adamlar bulmuşsun.
Джонни, похоже, что ты нанял парочку ребят?
Anladığım kadarıyla Blaire ve kızınız yakın arkadaşlar.
Я полагаю, что она и Блэр очень хорошие друзья.
Bayan Saunders, çocuklar bir şarkı söylemek istiyormuş anladığım kadarıyla.
Миссис Сандерс я так понимаю, что у мальчиков с девочками есть песня, которую они хотят спеть.
Anladığım kadarıyla, evde kalmış bir öğretmensiniz, değil mi? - Üçüncü sınıfları okutuyorum. - Bunu takdir ederim.
Вы ведь... старая дева, школьная учительница, как я понимаю?
Kredi kart özetlerinden anladığım kadarıyla, şehirden hiç çıkmamış.
И судя по его кредитке, он даже никогда не выезжал из Нью-Йорка.
Anladığım kadarıyla bir ay önce şirketten izin almış.
Так понимаю, он взял отпуск за свой счёт месяц назад.
Bay Quinn, anladığım kadarıyla Anahtar'ı almakla ilgileniyorsunuz.
Мистер Квинн, кажется, вы заинтересованы в приобретении Ключа
Anladığım kadarıyla bu bir son.
Я понимаю.. это - конец?
Ama anladığım kadarıyla beni affetmek istiyorsun.
Хорошо. Я слышал, как ты сказала... Что хочешь простить меня, но тебе нужно немного времени.
Anladığım kadarıyla yetimsiniz, değil mi?
Я так понимаю вы осиротели?
Anladığım kadarıyla benim tutukluluk davamla sen ilgileniyorsun.
Я так понимаю, что ты занимаешься моим делом об опеке.
Gerçekler senin cezalandırılman gerektiğini söylüyor ki anladığım kadarıyla bu şartlı tahliyenin ihlâli anlamına gelir.
Согласно фактам, ваша деятельность должна быть приостановлена, что, как я понимаю, будет значить отмену вашего условно-досрочного.
Anladığım kadarıyla hokey hayranı değilsin.
Вы не фанат хоккея, верно?
- Yüzbaşı... Dedektif, anladığım kadarıyla bugün çok isteklisiniz.
Детектив, насколько мне известно, вы сегодня перегнули палку в отношении подозреваемого.
Anladığım kadarıyla Doktor Robert Banks'in ölümünü soruşturuyorsunuz.
Я так понимаю, вы расследуете смерть доктора Роберта Бэнкса.
Anladığım kadarıyla Ajan Gibbs ikindi zamanı bir bardak kahve içmeyi seviyor.
Я понимаю агента Гиббса наслаждающегося послеобеденной чашкой кофе.
- Anladığım kadarıyla sade içiyorsunuz.
Я предполагаю, вы пьете черный. Где ты его взял?
Anladığım kadarıyla zaten biri 2 tane delik açmış sende.
Как я понимаю, пара дырок в тебе уже есть.
Anladığım kadarıyla, eğer mide bulantısını saymazsak böbrek yetmezliğinden ölmek uyuya kalmak gibi bir şeymiş.
Как я понимаю, смерть от почечной недостаточности не похожа на морскую болезнь, это скорее как отойти ко сну.
Elini kirletmen gerekecek ama anladığım kadarıyla eğer senin için anlamlı bir amaca hizmet ediyorsa, ellerini kirletmeye karşı değilmişsin.
Тебе, конечно, придется замарать руки, но ты, как я понимаю, не против замарать руки, если оно в итоге того стоит.
Anladığım kadarıyla kafanızda uydurduğunuz bir hikayeniz var. Bay Preston, müsaade ederseniz devam edeyim ve size bunu açıkça anlatayım.
Я вижу к чему вы ведете мистер Персон, так что позвольте мне внести ясность.
Anladığım kadarıyla burada bazı kültürel farklılıklar var. Senin için tercüme edeyim.
Я понимаю, что здесь могут быть культурные различия, поэтому я переведу.
Şimdi, anladığım kadarıyla sen bir ispiyoncu değilsin..... ve bir adamda bunu görmek hayranlık uyandırıcı, gerçekten.
Я понимаю, что ты не стукач и я уважаю это в человеке, очень уважаю.
Tepkilerinizden anladığım kadarıyla, hiçbiriniz yapmamış.
И, судя по вашей реакции, ни один из вас не делал этого.
Anladığım kadarıyla Tara'ya ikinci bir şans vermişsin.
Я это вижу как еще один шанс для Тары.
Anladığım kadarıyla ikimizin parası güzel bir daireye yetmiyordu, öyle mi?
Я так понимаю... вдвоём мы себе дом позволить не можем.
Çığlıklarından anladığım kadarıyla.
Она много кричала.
- Görgü tanıklarıyla konuşuyoruz ama anladığım kadarıyla o kargaşada katil binadan çıkıp kaybolmuş. Tamam.
Мы опрашиваем свидетелей, но я думаю, что наш преступник выскользнул из дома незамеченным, пока была вся эта неразбериха.
Anladığım kadarıyla yakın zamanda ziyaretçilerin olmuş.
Недавно у тебя было несколько посетителей.
Anladığım kadarıyla, günlüğü incelemişsin ama oraya tek başına gitme isteğine karşı koyamamışsın.
Я понимаю, ты догадалась о дневнике, но ТЫ не могла удержаться и пошла туда одна...
Anladığım kadarıyla Mags Bennett eski bir borcu hatırlatmış bu yüzenden de onun oğlu Dickie yerine senin torunun Jed hapiste çürüyormuş.
Я так понимаю, что старый долг Мэгс Беннетт требует оплаты. Поэтому за решёткой чахнет ваш Джед, а не её Дикки.
Anladığım kadarıyla arkadaşım Brady Hughes'ı araştırıyormuşsun.
Как я понимаю, вы что-то вынюхивали насчёт моего друга Брэди Хьюза.
- Anladığım kadarıyla 1-2 güne.
Через день или два, как я понял.
Anladığım kadarıyla burada her şeyi denetleyen tek kişi sensin.
Но ты здесь единственный, кто ведет учет.
Anladığım kadarıyla, yapayım diye para ödüyorlar, seveyim diye değil.
Как я понимаю, мне платят за то, чтобы я её делал, а не наслаждался ею.
Anladığım kadarıyla Raylan Givens'la bazı anlaşmazlıklarınız olmuş kısa bir süre önce.
Да? Насколько я понял, не так давно вы не поладили с Рэйланом Гивенсом и пристально наблюдали за ним.
Anladığım kadarıyla biriyle bir sorun yaşamışlar. Beni de o adam sanıp, gerçekten o muyum diye bakmak istemişler.
У них были неприятности с каким-то парнем, и они думали, что парень - это я, и хотели убедиться.
Anladığım kadarıyla deli saçması şeyler.
Насколько я могу судить, они просто психи.
Anladığım kadarıyla ejderha soyundan geliyorlar.
Эпоха рыцарей в сияющих доспехах. Насколько я понимаю, они ведут род от драконов.
Anladığım kadarıyla, sadece söylüyorum, uzman değilim bu konuda ketonik gibi bir şey.
То есть, насколько я понимаю, повторяю - я не эксперт в этом, у них кетоническая...
Anladığım kadarıyla birkaç yıl içinde Daniel bazı zorluklarla karşılaşmış.
Как я понимаю, в течение последних несколько лет у Дэниела были некоторые неприятности.
Binanın etrafındaki gezintinde yalnız değildin anladığım kadarıyla.
Полагаю, та прогулка вокруг здания совершалась не в одиночку.
Anladığımız kadarıyla 50 kilodan fazla toplamış olsa gerek.
Как нам известно, он уже добыл как минимум 50 килограмм.
Anladığımız kadarıyla ona karşı komşularınızla açtığınız bir davada baş davacıymışsınız.
Вы были истцом-представителем в групповом иске ваших соседей против неё?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]