Bir hafta mı translate Russian
1,981 parallel translation
- Bir hafta mı?
На неделю?
- Bir hafta mı bir ay mı?
- Так неделя или месяц?
Geçen hafta birisi beni aradı, sanırım çarşamba günüydü ona yarım litre gerçek insan kanı satıp satamayacağımı soran bir müşteriydi.
Мне позвонили на прошлой неделе, кажется в среду, и это был клиент, который просил продать ему пинту реальной крови.
Belki de bunun nedeni, nişanlımın kısa bir süre önce eski sevgiliyle yatması annemi yıllardan beridir görmemem, babamın altı aydır içkiden uzak kalması ve üç hafta kadar önce bir depoda neredeyse ölecek olmam olabilir.
Может это потому, что мой жених переспал со своей бывшей, я уже несколько лет не видела свою мать, мой отец всего 6 месяцев как в завязке, и три недели назад я чуть не умерла в складской камере.
Sadece bir kez uyuşturucu bulundurmaktan birkaç hafta yatmıştım.
Я был там только однажды. Пару недель за хранение.
Bu arada, önümüzdeki hafta için sana John Dockery ile bir randevu ayarladım.
Кстати, я договорилась о встрече для тебя и Джона Докери на следующей неделе.
Benim araştırmacım bunu bir hafta içinde öğrendi.
Мой следователь получил это за одну неделю.
Adamım, daha bir kaç hafta önce beraberdik.
Мужик, мы сидели тут пару недель назад.
Büyükbabamızın malikanesinden bir hafta erken ayrılmak istediği zaman anlamalıydım.
Я должен был догадаться, когда она просилась уехать из поместья дедушки неделю назад.
Market alışverişini taşımasına yardım etmiştim bir kaç hafta önce.
Я помогла занести ей продукты в квартиру пару недель назад.
Sadece bir hafta, o zaman deli olmadığımı göreceksin sen de.
На одну неделю, и ты увидишь, что я не сумасшедший.
10 hafta boyu evine gelip kaybettiğim dostum için ağladım ve bir kere bile bana doğruyu söylemedin.
Я приходил к тебе домой 10 недель подряд, оплакивая потерю друга, и тебе ни разу не хватило порядочности сказать мне правду.
Çok uzun bir hafta geçirdik. O yüzden seninle açık konuşacağım.
Тяжелая выдалась неделька, так что спрошу прямо.
Planımız, Mike'ın bir günlüğüne okuldan uzak kalmasıydı. Şimdi önümüzdeki hafta da böyle olacağını mı düşünüyor?
А теперь он что думает, что останется дома и на следующей недели?
Anlatmaya çalıştığım, bir akşam ana depomdan çıkarken üç hafta önce birden şu kılıçlı herif karşıma çıktı.
Дело было так : я возвращался со склада поздно вечером... Три недели назад. Вдруг появляется этот парень с мечом.
... yarım gün tatil edeceğiz böylece herkes uzun bir hafta sonu tatili yapabilecek.
Мы хотим работать до обеда.. чтобы все смогли подготовиться к празднику.
2 hafta boyunca, başıma gelenin sadece bir kaza olduğunu açıklamaya çalıştım.
ƒве недели подр € д, € пыталась всем втолковать, что мой несчастный случай было просто напросто... несчастным случаем.
Geçen hafta beraber banyo yaptığımızda, o da mı bir randevu değildi?
Когда мы принимали душ вместе на прошлой неделе, это разве было не свидание?
Santana'nın sırrını herkes bildiği halde, ona yardım etmek için koca bir hafta harcadık ama kimse sana yardım etmeye 10 saniye ayırmadı.
Ты провела целую неделю, помогая Сантане с секретом, о котором все уже знали, но никто не потратил и десяти секунд, чтобы помочь тебе.
Başka bir seçeneği olmadığını ve sicilime işleneceğini ve bir hafta uzaklaştırma aldığımı söyledi.
Он сказал, у него нет другого выбора, кроме как внести запись в мое личное дело, и что я отстранена на неделю.
Bak, birkaç hafta içinde NYDSA için finale kalıp, kalmadığımı öğreneceğim ve seçmelerde şans getirmesi için küçük bir Yuletide * süsü çok hoşuma gider.
Слушай, через пару недель я узнаю, прошла ли в финал для поступления в НЙАДИ или нет, и, ну, я просто... я бы очень хотела Рождественскую безделушку, как талисман для прослушивания.
Halkımın ihtiyacı olan şeyi buraya getirmek çok zaman alacaktı ama bu bir hafta ne maceraydı öyle değil mi?
Чертовски весело провёл время, освобождая от воды лужайку перед домом и от людей, которые в ней нуждались, но это просто ещё одно испытание на этой неделе, правильно?
3 hafta önce siz benim hayatımı değiştirecek birşey yaptınız ve ben sebebini açıklayamayacağım bir sebepten dolayı onu mahvettim.
Три недели назад вы дали мне шанс, который бывает раз в жизни, и я даже не могу объяснить, как я умудрился все испортить.
Aldığım kredi bir hafta içinde bitiyor.
Через неделю у меня истекает срок по займу.
Geziden bir hafta önce, Jenny'nin büyük babasını öldürmek için bir şansım vardı.
У меня был шанс убить деда Дженни за неделю до поездки.
Bir hafta sonra eşyalarımızı buraya taşıdık.
Неделю спустя мы перетащили сюда свои вещи.
Bir hafta sonra kullanması için açtığım hesaptan 100.000 $'ın çekildiğini farkettim.
Неделю спустя я обнаружил пропажу 100 тысяч долларов со счета, который я открыл для него.
Hafta sonu için bir stratejin var mı?
Какие у тебя планы на выходные?
Aramızda ne olursa olsun ya da annem ne yapar veya söylerse söylesin ve ilişkimiz bir hafta, bir yıl, on yıl ya da sonsuza dek sürsün fark etmez sana daima dürüst olacağım.
Что бы ни случилось между нами, что бы моя мама ни сказала или сделала, и сколько бы не продлились наши отношения, неделю, год, десять лет, всю жизнь... я всегда буду честен с тобой.
Ben senin eteğini çektim sende bana çamur yedirdin ve ben bir hafta hasta yattım.
Я стянул твою юбку, а ты сделал мою еду де... я болел целую неделю.
Bir şeyler ayarlarız. Tam iki hafta kaçman veya en azından telefon edebilmen umuduyla yaşadım.
Две недели я цеплялась за надежду, что тебе удастся сбежать или хотя бы позвонить.
Lakin koca hafta boyunca bana karşı nazik olan tek hastam oldunuz bu yüzden de, bu sefer bir istisna olsun bakalım.
Но вы самый вежливый пациент, которого я видела за эту неделю, так что я сделаю исключение.
Bu hafta içinde kongre yeni dizayn uçak gemisi yapımı için tam 14 milyar dolarlık bir ödenek ayrılmasını oylayacak.
На этой неделе в Конгрессе пройдет голосование о выделении 14 млрд. $ для постройки авианосца нового поколения.
Hafta sonu için bir şeyler ayarlamaya çalışacağım.
Может, придумаем что-нибудь на выходные.
Gerçi geçen hafta, her şeyi gördükten sonra karşısına çıkabilecek zorluklara karşı hazırlıklı olduğunu söyleyen bir adamdan bunu duyduğuma biraz şaşırdım.
Хотя, я немного удивлена слышать это от человека, который только на прошлой неделе гадал, какие испытания могут его ожидать, ведь, он уже "всё повидал".
Sanırım geçen hafta bir banka soygunu olmuş.
Говорят, тут на прошлой неделе было ограбление.
Bizim için destansı bir hafta sonu planı yaptım.
У меня грандиозные планы на выходные.
Geçen hafta komidin'in birine çok kaliteli bir spor ceket sakladım. Ve işte burada!
На прошлой неделе я спрятала офигенный винтажный блейзер в закормах тумбочки, и вот он!
Geçen hafta, doktorum mide bulantısı için bir ilaç yazdı. İnternette araştırdım, söylenenlere göre bu ilaç, ateşe, nöbete ve bulanık görmeye yol açabiliyormuş.
Мой врач выписал мне рецепт на прошлой неделе на лекарство от тошноты, и... я только что прочитала в интернете, там написано, что оно может вызывать лихорадку, обмороки и... галлюцинации.
Issız yerlerde başka bir hafta daha mı?
Еще одна неделя в глуши?
Evet, bir iki hafta önce ani baş dönmeleri yaşamıştım.
Да, у меня были головокружения пару недель назад.
Zor bir hafta geçirdi, tamam mı?
У нее была тяжёлая неделя, верно?
Tamam, o sırada, eğer Straithan yaşıyorsa ve tüm hafta boyunca dışarılarda bir yerlerde geziyorsa belki de kurbanlarımız onu daha önce görmüşlerdir.
Ладно, в то же время, если Стрейтон жив, и он бродит где-то тут целую неделю может наши жертвы как-то с ним взаимодействовали.
Ne yani, bir hafta beklersek her şeyi unutup bize yeni bir çocukla yeni bir şans mı verecekler?
Думаешь, мы выждем недельку, и они дадут нам другого?
Bir keresinde bir hafta boyunca yatmıştım.
Однажды я провалялась в постели неделю.
Bir hafta geç kalacağım.
Я на неделю опоздаю.
Düğünüme bir hafta var ve sen Londra'da mısın?
! До свадьбы ровно неделя, Рэйчел, а ты в Лондоне? !
Bir hafta içinde bir görevliyi bıçakladı, yangın başlattı ve bir hastanın kaçmasına yardım etti.
За неделю здесь она ударила ножом сотрудника, устроила пожар. И помогла другому пациенту сбежать.
Bu Rolls-Royce'a yeni bir tampon yapmak için üç hafta uğraştım.
Извини. Я три дня потратил, чтобы сделать новый бампер на Роллс-ройсе.
Bana bir hafta daha lazım, Jack.
Мне нужна ещё одна неделя, Джек.
Bunu bir hafta önce yazdım.
Я написал это неделю назад.
bir hafta sonra 49
bir hafta önce 34
bir hafta 109
bir hafta oldu 20
bir hafta içinde 26
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105
bir hafta önce 34
bir hafta 109
bir hafta oldu 20
bir hafta içinde 26
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105