English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ B ] / Bu taraftan mı

Bu taraftan mı translate Russian

242 parallel translation
Bu taraftan mı?
Как мне перейти на ту сторону?
Bu taraftan mı gidiyoruz?
- Куда? Сюда?
Sence bu taraftan mı?
- Вы не ошибаетесь?
Şuradan mı yoksa bu taraftan mı?
Туда или сюда?
- Bu taraftan mı?
- Суда?
Bu taraftan mı Louis?
Это правильный проход, Луи?
Sonra da "Bu taraftan mı?" "Bu taraftan mı?" demeye başladı.
Итак она получила от меня об этом. " Это правильный проход, Луи?
Bu taraftan mı?
- Сюда? - Поворот направо.
Bu taraftan, bayım.
— Это туда, сэр.
Bu taraftan, bayım.
Сюда, сэр.
- Bu taraftan tatlım.
- Сюда, дорогая.
Ben olsam telefonu bu taraftan açardım.
Я снял бы трубку с этой стороны.
Bay Cole, sanırım bu taraftan çıkmanız en iyisi olur.
М-р Коул, думаю, вам лучше выйти тем путём
Bu taraftan bayım.
Входите, синьор.
Bu taraftan gitmemizin sakıncası var mı?
Пройдем здесь, если не возражаешь.
Boşluğu açacağım ancak sadece bu taraftan.
Я открою Пустоту только на этой стороне.
Buyurun bu taraftan, canım.
Пойдемте, моя дорогая.
Hayır, sanırım bu taraftan.
- Нет, скорей всего туда.
Ve Mao Tse-Tung Saati'ni saat 8'e aldım çünkü o programı satmakta çok büyük zorluklar çekiyoruz. Bu taraftan.
Хочу поставить "Час Мао Цзе Дуна" на 20 : 00, потому что у нас большие трудности с его продажей.
- Sanırım bu taraftan.
- Кажется, там.
Bu taraftan başlayacağım.
Я начну с того конца.
Hadi bakalım. Bu taraftan.
Пошли.Сюда.
Kurbanımız, bu taraftan geliyor.
Идет наша жертва. - Мой выход.
Bu taraftan, komutanım.
Сюда, сэр.
Komutanım, bu kanadı her iki taraftan da kapatmışlar.
Они закрыли это крыло с обоих концов.
Bu taraftan. Çak bakalım.
Дай пять.
Geldik, Albayım. Bu taraftan, efendim.
Полковник, мы прибыли.
- Bu taraftan, hayatım.
- Сюда, милая.
Bu taraftan da gelsin, duyalım!
Так, сперва те, кто справа.
- Bu taraftan, benimle gelin. - Sanırım bu Mr. Burke'in son tanığıydı.
Я так понимаю, это был последний свидетель мистера Берка.
Bu şey, senin ve benim insanlarımı öldüren diğer taraftan.
- Эта штука, которая убивает твоих и моих людей, - она с той стороны.
Bu taraftan adamım.
Вода! Туда, старик.
Bu taraftan rüyalarımın güzeli!
Сюда, сюда. Давай же, красавица.
Ama sırf ahlaki rahatsızlığınız yüzünden, bu savaşın uzamasına, her iki taraftan da binlercesinin ölmesine izin vermek... doğru mu diye size sormak zorundayım?
Но... я должен спросить Вас : правильно ли рисковать продолжением войны... допускать бессмысленную гибель тысяч с обеих сторон... лишь только потому, что мы ощущаем некоторый моральный дискомфорт?
Bir taraftan ütopyacılıkla diğer bir taraftan püritenizmin karışımı bir anlamda ütopyacılığın bir başka şekli ki bu da günümüzde sahip olduğumuz darmadağınık söylemleri veriyor bize.
Этой смеси утопизма и пуританства... которое, на самом деле еще одна утопия... что и привело к тому беспорядочному дискурсу, который у нас сейчас есть.
Diğer taraftan bu bize, başka türlü sahip olamayacağımız bir avantaj sağlıyor.
С другой стороны, это дает нам преимущество.
- Sağ olun. Bu taraftan. Gezimize başlayalım.
Если вы готовы, мы могли бы начать экскурсию.
Diğer taraftan ben oy vermemiş olan ben oy vermemiş olan ben hatta aslında seçim günü evinden bile ayrılmamış olan ben hiçbir şekilde bu insanların yaptıklarından sorumlu değilim ve benimle hiçbir alakası olmayan sizin yarattığınız bela hakkında canımın istediği kadar şikayet edebilirim.
У МЕНЯ же всё совсем наоборот, ведь я не голосовал, ведь я не голосовал, ведь я в действительности, даже не выходил из-дому в день выборов Я не в ответе за то что эти люди натворили, и у меня есть все права жаловаться так громко как мне захочется на всю ту хрень, которую вы устроили и к которой я не имею никакого отношения.
Bu sefer bu taraftan başlayalım.
Начнем с этого.
Bu taraftan gidelim, tamam mı?
- Понятно.
Şimdi bu taraftan bakalım.
А теперь подумайте об этом выражении.
Büyük çemberi bu taraftan çalıştırmak mı?
Активировать большой круг с этой стороны?
Bu taraftan birşeye ihtiyaç duyarsanız diye ben burada olacağım, efendim.
Я буду здесь, если вам что-то понадобиться отсюда, сэр.
Ben bu taraftan sanmıştım.
Я думал мы только в одну сторону считаем.
Diğer taraftan, Linux dünyasında neler olduğunu saptadığım bu daha p2p ye yakın piyasa ya da pazar stili gibiydi
На другой ладони то, что происходит в мире Linux : децентрализованность, в стиле рынка или базара, и короткие интервалы между релизами.
Sanırım bu taraftan.
Я думаю, что нам сюда.
- Sanırım bu taraftan.
Думаю нам сюда.
Bu taraftan tatlım.
Сюда.
Bu taraftan geçiyordum ve sana bir bakayım dedim, nasıl gittiğine.
Я здecь дoмoй eзжy и peшил зaexaть пocмoтpeть. Кaк вьı дepжитecь.
Bu taraftan, küçükhanım.
Сюда, милая дама.
Diğer taraftan, dehşete düşerim... eğer sana bu kızın yerini söylersem taşlaşırım, babası kıçıma tekmeyi basar.
С другой стороны, я в ужасе, я весь дрожу. Если я скажу тебе, где она живет то её отец расправится со мной.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]