English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ D ] / Demişti ki

Demişti ki translate Russian

277 parallel translation
Albay Haki bana demişti ki, Batum'da benimle buluşman için seni önden yollayacaktı.
Полковник Хаки сказал, что ты будешь ждать меня в Батуми.
Ama patron demişti ki...
Но босс, он сказал, что это очень важно... он...
Yıllar önce annem bana demişti ki,
Много лет назад моя мать повторяла мне, она говорила,
... demişti ki, bir gün, denizde toprağın kokusu duyulacak, fakat etrafta hiç kara olmayacak o gün Ahab kendi mezarını boylayacak, fakat tekrar canlanacak, ve bizi çağıracak ve herkes, herkes, bir kişi hariç herkes, onun peşinden gidecek.
Сказал, что я почувствую землю там, где ее не будет. В тот день Ахав сойдет в могилу, но поднимется, призовет всех. И все, все,
Çünkü O bize demişti ki :
Именно Гитлер сказал нам :
- Ama Bay Polo demişti ki...
но Г-н Поло говорил, что...
Daha önceki bir açıklamada ayni sözcü demişti ki tutuklu ilk fırsatta kaçacağını açıkladığı için el ve ayaklarının sürekli bağlı tutulması gerekli görülmüştür.
Согласно озвученному им намерению спастись при первой возможности, необходимо держать заключенного связанным по руками и ногам все время.
Demişti ki... Her neyse, sormuştu bana.
она попросила меня, сказала :
Bayan az önce demişti ki...
Но ведь леди сказала...
Ölmeden önce babam demişti ki : "Abdullah, ben hayatım boyunca fakir bir adamdım, ve tanrıdan dileğim sana çok değerli bir kaftan ve atın için de güzel bir koşum takımı göndermesidir."
ћой отец перед смертью сказал : "јбдулла, € прожил жизнь бедн € ком и хочу, чтобы бог послал тебе дорогой халат и красивую сбрую дл € кон €".
Bu olayı çok güzel anlatmıştı. Demişti ki, " Bakın.
Он просто все объяснил, он сказал " Смотрите.
Annem, bir keresinde demişti ki, annemle babam ilk kez, orada sevişmiş.
- Ну, мама однажды сказала мне, что это то место, где они с папой впервые стали близки.
Bana demişti ki...
Он говорил мне, что я могу...
Bana demişti ki... "Seni korkutuyor muyum?"
- Не переведено -
Çok akıllı bir adam demişti ki :
Один очень мудрый человек как-то сказал :
İsa demişti ki, dünyanın sonu gece vakti hırsız gibi gelecek.
Иисус сказал, что конец подкрадется, как тать в ночи.
Arap bir tüccar bir keresinde bana demişti ki ; tüm hayvanlar içerisinde sadece atlar insanları en iyi anlarlar.
Арабский купец однажды сказал мне, что из всех животных, лошадь лучше всех чувствует человека.
Bir arkadaşım demişti ki, tüm yönleri bir seferde göstermeye çalışıyorlarmış, bizi arkasına dolanıp bakma zahmetinden kurtarmak için.
Приятель говорил, что художники хотят отразить все стороны жизни. Чтобы все сразу было ясно. Конечно, это прекрасная идея.
Doktor, ben sonuncuya hamileyken, erkeğe, demişti ki... "Bir daha hamile olduğuna emin ol ve öyle gel."
Врач сказал, когда я рожала последнего, мальчика, он сказал "Обязательно приезжайте сюда, если снова забеременеете".
Demişti ki, "Homer, sen büyük bir hayal kırıklığısın."
Она сказала, "Гомер, ты мое большое разочарование."
Powers demişti ki, Oswald...
Пауэрс намекал, что Осваль
Dr. Humes demişti ki...
Я слышал заявление доктора Хьюмеса.
Babam demişti ki hayatında sadece tek bir büyük aşkı varmış ve onu ne kadar umursadığını hiç söylemediğine pişmanmış.
Мой отец сказал мне... что в его жизни была лишь одна настоящая любовь и что ему жаль, что он так никогда и не сказал ей, как сильно он ее любит.
Annem bana bir keresinde, üç yaşımdayken demişti ki :
Мама мне как-то рассказала, что когда мне было три года,..
Söylemiştim, o demişti ki...
- Я говорила вам, она сказала- -
Demişti ki, "Quark, sana tek kelimem var, silahlar."
Он говорил мне : "Кварк, я скажу тебе одно слово... оружие".
Annem ölmeden önceki gece bana demişti ki MAGİ nin onun için üç yönü vardı
За день до того, как моя мать умерла, она сказала, что в MAGI заключены три аспекта ее души.
Akıl hocam Dicky Fox'un sözlerini hatırlıyordum, demişti ki..
Я помню слова Дика Фокса, моего наставника :
Yenilenebilir bir kira kontratı ile veya John F. Kennedy demişti ki, bir kamu görevlisini öldürmek isteyen bedelini ödemeyi göze alırsa, yakalanmadan bunu başarabilir.
- Да несомненно, по меньшей мере! Джон Кеннеди как-то сказал, что если кто-то решил убить... официальное лицо, то, несмотря ни на что, полную безопасность... обеспечить невозможно.
Sen, Eddington, bir keresinde bana demişti ki
Видите ли, я вспомнил, что однажды Эддингтон сказал мне.
Demişti ki Asyalı kadınlar çok... sevgi dolu, gururlu, zeki....
Он сказал, что азиатки такие... симпатичные... изящные...
— Yani, Piper demişti ki...
- Пайпер говорила, что...
Bana demişti ki... daima işe girdiği yerlerde sorunları olmuş.
Он сказал, что ему никогда не везло на службе
En iyi arkadaşım bir defasında demişti ki daha yakışıklı olsaydın, bu suç olurdu.
Знаете, моя подруга как-то сказала,.. ... что ваша красота - на грани преступления.
Demişti ki, "Eğer geliştirmek istiyorsan, aptalca ve salakça düşünmenin içinde ol."
– Он говорил : "Если хочешь учиться, будь готов считаться дураком и тупицей".
Bana bişeyi hatırlattı bu Üçüncü sınıf öğretmenim bize demişti ki.
Напоминает мне кое о чём что говорила нам учительница в третьем классе.
Babacık demişti ki Koreliler ve Çinlilerin kanları kirlidir
Папа говорил... кровь китайцев и корейцев... грязная.
Babam eskiden demişti ki :
Мой отец как-то сказал мне.
Dr. Hineman demişti ki :
Доктор Хинеман как-то сказала :
Bir kere bana demişti ki... Amerikalılar için terapi neyse, Ruslar için votka odur.
Он говорил что водка для русских, как психоанализ для американцев.
Gazetecilik öğretmenim demişti ki : "Eğer Goliath'ı yenmek istiyorsan Achilles topuğunu bilmelisin." Seninki de egon.
Мой профессор по журналистке сказал мне, что если я хочу справиться с Голиафом нужно найти его ахиллесову пяту.
McNulty demişti ki Barksdale'in Druid Park Lake civarında bir dairesi var.
Макналти говорил, что слышал, что Барксдейл... владел зданием с апартаментами на озере Друид Парк.
Bir keresinde yaşlı bir papaz bana demişti ki :
Один старый пастор сказал мне :
Sonra, iyice kötüleşmeden önce yani tesise yerleştirilmeden önce demişti ki...
Но потом, перед тем, как ситуация ухудшилась и его пришлось класть в клинику, он сказал, что научился...
Demişti ki : "Şu üzümleri bana ver, ben de senin olayım"
Она говорит : "Принесешь виноград, я будутвоей".
İIk öldürdüğüm adamdan sonra demişti ki :
Когда я в первый раз убил человека, он сказал :
İskender bir zamanlar bana demişti ki ;
Однажды Александр сказал мне :
Bir falcı bana demişti ki, erkeklere itaat etmeliymişim.
Гадалка сказала мне, что я должна слушаться мужчин
Gel gör ki "evet" demişti.
К моему великому изумлению, она согласилась.
O da bana "Üzerinde papatya ve küçük tomurcuklar olanı seçerdim çünkü papatya sempatik bir çiçektir, tomurcuklarsa öyle neşelidir ki bir an önce açmayı beklerler." demişti.
И она сказала : "Те, на которых ромашки и бутончики роз потому что ромашки делают комнату гораздо уютнее а бутоны роз такие радостные и будто вот-вот распустятся."
Bana, "Bazı insanlar özürlüleri, bazıları geri zekalıları sever ne yapabilirim ki?" demişti.
"Кому-то нравятся калеки, кому-то дебилы."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]