Doğu translate Russian
4,701 parallel translation
Vogel Doğu tarafında biraz zaman geçirmem için ayarlama yaptı.
Благодаря Фогелю я провел некоторое время на Востоке.
Ruslar takası kabul etti. Fakat şimdi de Vogel Doğu Almanya'nın kabul etmeyeceğini söyledi.
Русские согласны на обмен, но теперь Фогель говорит, что восточные немцы не согласны.
Doğu Almanya Başsavcısı.
Генпрокурора Восточной Германии.
Umarım Doğu Almanya'daki aileni getirmezler.
Надеюсь, не ваша восточногерманская семья.
Frederic L. Pryor Ağustos 1961'den beri... Doğu Alman otoriteleri tarafından alıkonulmaktaydı...
Фредерик Л. Прайор, американский студент, которого удерживали в Восточной Германии с августа 1 961 года...
Lakin siz Ekselanslarına sormalıyım, kardeşiniz Doğu İmparatoru'na yardım etmesi için çağrıda bulunacak mısınız?
Но я должен спросить, ваше высочество, обратитесь вы к вашему брату, Восточному императору, за помощью?
Pekala, millet. Doğu iskelesinde bir çıkarma noktası var.
Место эвакуации - восточный причал.
Biz doğu tarafında yaşıyoruz.
Мы живем в восточной части.
Kuzey, güney, doğu, batı.
Север, юг, восток, запад.
Doğu Avrupa'daki milyonlarca insan gibi toplama kamplarına alınıp Naziler tarafından öldürülmek yerine çocuk yaşta ABD'ye gelip New York'ta bir aile kurmaları büyük şans.
Им повезло в детстве переехать в Штаты и завести семью в Нью-Йорке и избежать концлагерей и смерти от рук фашистов, как миллионы евреев в Восточной Европе.
Doğu bölgesinin merkezinde, Popular bölgesinin sınırında.
Центрально-восточная зона, на границе с Народной коммуной.
Doğu aksanınız yok.
У вас акцент не с Востока.
Ruhum ne zaman bir kayıpla sarsılsa doğu felsefesine sarılarak teselli bulurum.
Я всегда считал, что, когда душа страдает от утраты, лучше всего обратиться к мудрости Востока.
Kuzey Doğu Müd.'dekilere söyle onlara baskı uygulamazsak bizi ölene kadar oyalarlar. Oyalanmaktan bıktım usandım artık tamam mı?
Передай северо-востоку, что на них нужно надавить, иначе мы будем ждать вечно, а я устала их ждать.
Glass Tiger'ın Doğu Sahili turu için yeni açılış eylemi var.
Выпьем за группу на разогреве у Glass Tiger в туре по восточному побережью!
Orta Doğu'daki çatışmalarla ilgili bir şey olduğunu düşünüyoruz.
Думаю, что это как-то связано с конфликтом на Ближнем Востоке!
O zamanlar Doğu Nehri Köprüsü'ydü adı.
Тогда этот мост звался Ист Ривер.
Ona Doğu'yu hedef gösterip gaza bassam gün doğumuna Normandiya sahillerinde ortalığı birbirine katar.
Я могу направить ее на восток, нажать на газ, и к восходу она будет штурмовать пляжи Нормандии.
Patroniçemiz partiden önce, duvarın doğu tarafındaki desteği kontol etmemi istedi.
Леди босс хочет, чтобы я проверил подпорки восточной стены перед вечеринкой.
Anlaşılan Doğu Yakası'nda büyük fırtına varmış.
Кажется, по всему западному побережью сильная буря.
- Avrupa? Doğu Avrupa?
Восточная Европа?
Onu doğu kanadına yerleştirdik.
Она перешла в кабинет в восточном крыле.
Doğu kanadı mı?
В восточном?
Başkan her an tören odası olan Doğu Odası'ndan ulusa seslenmeye başlayabilir.
С минуты на минуту президент обратится к нации в прямом эфире из Восточного Зала.
Orta Doğu ümitsiz vaka.
Ближний Восток безнадёжен.
Rusya'nın Orta Doğu barışından kazanabilecek hiçbir şeyi yok.
Россия ничего не выиграет от мира на Ближнем Востоке.
Orta Doğu'da birlikte çalışmamamız için bir sebep göremiyorum.
Не вижу причин, почему с Ближним Востоком должно быть по-другому.
Orta Doğu gibi mi?
Вроде... Ближнего Востока?
Bilindiği üzere, Birleşik Devletler Orta Doğu'da askeri harekata destek vermemiştir.
Как правило, США не поддерживают военные действия на Ближнем Востоке.
Bunun da bana Kuzey Doğu Tarafı'ndan dost kaybettireceğine eminim.
Что не обрадует моих друзей с Верхнего Ист-Сайда.
Arkadyalıları doğu duvarından çıkarabilir miyiz?
Можно убрать аркадианцев с восточной стены?
- Tamam, Doğu bloğu sakin.
На Западном фронте без перемен.
Yukarı Doğu Yakası'nda.
В Верхнем Ист-Сайде.
Doğu Kapısı'nda bekleyen bir araç olduğunu söylemiştiniz.
Вы сказали, что у Восточных Ворот нас будет ждать экипаж.
Nakliyecilik şirketim, Batı Sahili'ne ve Doğu Ülkeleri'ne dönerken, Nikaragua'yı kestirme yol olarak kullanıyor.
Моя судоходная компания через Никарагуа срезает путь с восточного побережья на западное и обратно.
Düşündüm de Doğu Yakası'ndaki iskelelerden başlarız.
Вот что я думаю. Начнем мы с восточной стороны пирса.
Tercihen Üst Doğu Yakası'nda.
Предпочтительно в верхнем Ист-сайде.
Hele bahsettiğin kişi doğu yakası gettosunda oturan bir yahudi köylüsü değilse yeme de yanında yat.
А так же о еврее, который вышел не из гетто Нижнего Ист-Сайда. Два в одном.
- Orta Doğu'dan bir yerden para getirdiğini söyledin.
– О ком? Ты сказала, что он получал деньги с Среднего Востока?
20 yılı aşkın sürede amcan Sergei Doğu Berlin'de bir iş portföyü ve mülk ortaklıkları elde etti.
Ты знаешь, что 20 лет твой дядя Сергей копил собственность и строил бизнес по всему Восточному Берлину.
Son olayların neticesinde... Doğu lidersiz kaldı ki bu durum uzun süre böyle devam edemez.
В результате недавних событий, восток остался без лидера, и дело не может так оставаться.
Doğu ve Batı, insanları biz ve onlar diye ayırıyordu.
Что Восток и Запад разделили людей на их и нас.
Doğu Berlin'den Batı Berlin'e taşındığımız zamanlar, Herkesin nefret ettiği çocuktum.
Когда мы только переехали из восточного Берлина в западный, меня все ненавидели.
DOĞU TREMONT CADDESİ, THROGGS NECK, BRONX
ИСТ-ТРЕМОНТ-СТРИТ, МОСТ ТРОГС-НЕК, БРОНКС
Evet ama Doğu Yonkers'ın iki yerleşim yerine sıkıştıracaksınız.
- Да, но вы хотите всего две площадки, в восточной части города.
- Doğu yakasını her yerinde var değil mi?
- Все восточные кварталы.
- Doğu Almanlardan.
От восточных немцев.
Doğu kanadında yatak var.
В восточном крыле есть кровати.
Serçeparmak ile dogu yolunda gittiklerini gördüm
Я видела, как они с Мизинцем уехали по Восточной дороге.
- Doğu Teksas.
Восточный Техас
Doğu?
Азия?