Dünya translate Russian
22,402 parallel translation
Ama sen söyledin bu dünya gerçek değil.
Но ты сказала, что этот мир ненастоящий.
Dünya hayatının cilvesinden farksız.
Никак не менее, чем за судьбу жизни на Земле.
Ben olmasaydım, arkadaşımız Sherlock güneşin hala dünya etrafında döndüğünü sanmaya devam edecekti.
Знаете, если бы не я, то наш друг Шерлок всё ещё думал бы, что Солнце вращается вокруг Земли.
Dünya rahatça uyuyabilecek.
Мир будет спать спокойней.
Gerçekten güneşin dünya etrafında döndüğünü mü düşünüyordun?
Ты и правда думал, что Солнце вращается вокруг Земли?
Dünya hükümetleri de asteroit görevlerine yatırım yapıyor. Bu da o şirketlerin masraflarını büyük ölçüde düşürüyor.
Правительства по всему миру также инвестируют в миссии к астероидам, что значительно уменьшает стоимость для этих компаний
Dünya'nın yüzeyine 3 kilometre yüksekten bakınca doğanın ihtişamından görkeminden ve gücünden etkilenmemek mümkün değil.
С высоты 3,5 километров над поверхностью Земли невозможно не впечатлиться царственностью... величием... и мощью... мира живой природы.
Nihayet gözlerimizi şehirlere çevirecek ve yaşamın, Dünya üzerindeki en yeni habitata nasıl uyum sağladığına tanık olacağız.
Наконец, мы исследуем наши города, узнаем, как жизнь адаптируется к новой среде обитания... на Земле.
Her biri minyatür birer dünya canlı gezegenimizin birer mikrokozmudur.
Каждый из них — это мир в миниатюре, микромир нашей живой планеты.
Birbirinden çok farklı bu iki dünya arasındaki sınırda ise dünyanın en ilginç sürüngenlerinden biri yaşıyor.
Граница этих двух таких разных миров стала домом для весьма необычных рептилий.
Yılda bir kez üremek için hepsi denize dönmek zorunda. Kızıl yengeçlerin toplu yürüyüşü ise dünya üzerindeki en muhteşem doğal seyirliklerden biridir.
Раз в год для размножения им нужно вернуться в море, и этот марш красных крабов одно из самых невероятных зрелищ на Земле.
Bu olay, adayı dünya çapında şöhrete kavuşturdu.
Именно это шествие прославило остров на весь мир.
Dünya üzerindeki tesirimiz bugün her zamankinden daha büyük.
Сейчас наше влияние на Землю велико как никогда.
Dünya üzerinde yaşamak isteyeceğiniz en son yer.
Это последнее место на Земле, где вы захотели бы жить.
Adalar izole ve önemsiz görünebilir fakat dünya üzerindeki en kıymetli yaban hayatını barındırırlar.
Острова могут казаться ничтожными и труднодоступными, но это дом для одних из самых невероятных жителей Земли.
Yani, Carlton biraz olabilir fakat Matthew aslında oldukça bilgili ve dünya çapında bir satranç oyuncusudur.
Как... не справедливо. В Карлтоне есть что-то варварское, но Мэттью весьма эрудированный и к тому же шахматист мирового уровня.
Ve bir şekilde öldüğünü sandığım kardeşim Dünya'ya inmeyi başardı ve beni Malibu'da buldu.
А потом каким-то чудом мой покойный братец умудрился вернуться на Землю и разыскал меня в Малибу, жив-здоров.
Düşünce, II. Dünya Savaşı sırasında ortaya çıkmış. Atom bombası kadar ölümcül olabileceğini düşünmüşler.
Идея возникла во время Второй мировой, и полагалось, что она будет такой же смертоносной, как и ядерная.
ve farklı bir dünya.
М : Будто другой мир. Ж :
Dünya Savaşında bile savaşmadığını duydum. Bekle, niye öyle dedi?
Я слышал, что Гетсби даже не воевал в Первой Мировой Войне.
Tanrı'nın yarattığı, dünya üzerindeki su, bu yaşayanın içindeki kötülüğü def ediyorum Tanrım, bir ve gerçek olan tanrım. Yaşayan her şey Kutsal Tanrı sayesinde varlıklarını idame ettirir.
Божье творение, вода на земле, я изгоняю эхо зла, живым Господом, истинным Богом, святым Богом, через которого всё сущее на земле.
Ve bütün dünya iğrenç Papa'yı seyrediyor. Katolik umudunun canlı katili.
И весь мир смотрит, как опальный священник убивает живое воплощение католической надежды.
Onlara dünya denen sanal yeri yaptı. İçini en güzel somut ve şehevanî lezzetlerle doldurdu.
Он пострил ему песочницу, и наполнил её материальными и чувственными усладами.
Yani, bu dünya aslında bizim.
Ну, а этот мир предназначался нам.
Fırtına ve rüzgârlarla aşınan ölümcül soğukluktaki bu dağlar dünya üzerinde yaşanması en zor yerlerdendir.
Смертельно холодные, продуваемые снежными бурями, эти горы - одно из самых враждебных мест на Земле.
Yaşamı barındırdığını bildiğimiz tek gezegen, Dünya.
Земля - единственная известная нам планета, на которой существует жизнь.
Dünya yüzeyinin % 6'dan azını kaplar ama yine de kara bitkilerinin ve hayvanlarının yarısına ev sahipliği yapar.
Они занимают менее 6 % поверхности Земли, но являются домом для половины всех растений и животных суши.
Her cangıl hayvanı gibi indriler de dünya üzerindeki en rekabetçi yerde hayatta kalmak için kendi yollarını bulmalıdır.
Как и любому другому животному джунглей, индри нужно найти свой собственный путь выживания в самом конкурентном месте на Земле.
Sonuç olarak da cangıllar, dünya üzerinde diğer her yerden çok bitki türünü barındırır.
Как следствие, джунгли являются домом для большЕго числа видов и растений, чем где бы то ни было на Земле.
Cangıllar, dünya üzerindeki en zengin yerlerdir.
Джунгли - самые густонаселённые места в мире, и всё благодаря удивительному факту -
Bu kalabalık dünya icatla o kadar dolu ki karadaki neredeyse her türden hayvan kendi kökeninin izlerini sürebilir. Biz dahil.
Этот густонаселённый мир столь изобретателен и разнообразен, что почти все виды наземных животных происходят отсюда включая нас.
Cangıllar hâlâ dünya üzerinde en az keşfedilen yerlerden bazılarıdır ve bunun iyi de bir sebebi vardır.
В джунглях находятся одни из самых малоизученных мест на Земле, и на это есть причина.
Dünya üzerindeki en masalsı sağkalım öykülerini var ederler.
Здесь пишутся эпичные истории выживания на Земле.
Sıcaklıkların 50 derece Celsius'a yükseldiği bir dünya düşünün.
Представьте себе мир, где температура поднимается до 50 ° С.
Neredeyse hiç yiyecek ya da su olmayan bir dünya düşünün.
Мир, где почти нет пищи... или воды.
Güneşle kavrulan ve rüzgârın savurduğu kumla oyulan çöl kayaları tuhaf, dünya dışı bir görünüm kazanır.
Выжженные солнцем и отполированные песком... скалы в пустыне образуют странные, чужеродные ландшафты.
Ama dünya üzerindeki en büyük vahşi yaşam toplamını filme almaya gittiklerinde böyle bir sorun olmayacaktı.
Но, разумеется, эта проблема не коснулась их во время съёмки самого большого скопления живых существ на планете.
Dünya üzerindeki tüm karaların çeyreği olağanüstü tek bir bitki türüyle kaplıdır.
Четверть поверхности суши покрыта одним удивительным типом растений.
Bu bitki, çimendir ve yarattığı dünya gerçekten eşsizdir.
Эти растения - травы, и создаваемой ими мир поистине уникален.
Kuzey Hindistan'daki çimenler gezegenin en uzun türüdür ve dünya üzerindeki en etkileyici canlılara ev sahipliği yapar.
Трава в северной Индии - самая высокая на планете, и здесь живут одни из самых впечатляющих созданий на Земле.
Burada, Güney Afrika'da su, dünya üzerindeki en sıra dışı çayırlıkları biçimlendirir.
Здесь, в южной Африке, вода трансформирует одну из самых удивительных равнин на Земле -
Çimenler, dünya üzerindeki en sert koşullarda hayatta kalır. Sel, yangın, don... Yine de yeşerirler.
Трава может пережить очень тяжёлые условия - воду, огонь и мороз - и продолжать цвести.
Bu, Dünya üzerindeki en yeni yaşam alanı.
Это новейшие места обитания на Земле.
Yalnızca bize değil dünya üzerindeki tüm yaşama yuva olacak bir gezegen yaratmak için elimizden geleni yapmak elbette ki bizim sorumluluğumuz.
Безусловно, мы должны сделать всё от нас зависящее, чтобы создать планету, которая будет домом не только для нас, но и для всей жизни на Земле.
Ben... Dünya küçük.
Нет, нет, я...
Dünya çapında insanlar neyin ters gittiğini merak ediyorlar...
ТЕЛЕВЕДУЩИЙ : Люди по всему миру переживают из-за того, что случилось во время путешествия, которое начиналось так оптимистично.
Ufak beyaz takkeli, minik bir domuzun kanı tüm dünyanın önüne aktığı zaman dünya değişecek.
Мир скоро изменится, начиная со свиньи в белой шапке, которая истечет кровью у всех на виду.
Ve dünya ikiye ayrıldı.
И мир разлетелся на куски.
Çünkü her sabah yataktan çıktığımızda dünya ile bu anlaşmayı yapıyoruz.
Об этом мы и просим бога, каждый раз, как встаём с постели.
Dünya üzerinde senin için yaratılmış tek bir insan varsa, ve sen onu kaybettiysen, bu hayatının geri kalanını yalnız geçireceğin anlamına mı gelir?
Если тебе предназначен лишь один человек в мире, и ты его потерял, значит ли это, что остаток жизни надо прожить в одиночестве?
Eğer şu dünya üzerinde sevdiğiniz birileri varsa, bu işi kurcalamayı hemen bırakırsınız.
Если в этом мире есть люди, которых вы любите, вы прекратите это расследовать прямо сейчас.
dünyanın 28
dünyayı 22
dünyada 53
dünyaya 17
dünyalı 32
dünya birliği 17
dünya savaşı 157
dünya küçük 47
dünya değişiyor 17
dünya kubbesi 22
dünyayı 22
dünyada 53
dünyaya 17
dünyalı 32
dünya birliği 17
dünya savaşı 157
dünya küçük 47
dünya değişiyor 17
dünya kubbesi 22