English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ E ] / Emin değiliz

Emin değiliz translate Russian

662 parallel translation
Düşüncesi bir öyle bir böyle olduğu için niyeti nedir emin değiliz ama bana kalırsa dün geceki olaydan pişman olmuşa benziyor.
что за этим более ничего не скрывается. он сожалеет о ночном инциденте.
Onu bir nakliyeyle götüreceklerini düşünüyoruz. Emin değiliz.
Думаем, они посадили её в грузовой корабль.
Gücümüzden emin değiliz.
Мы не уверены в своих силах.
- Emin değiliz.
- Трудно сказать.
Satmak istediğimizden emin değiliz.
Не думаю, что мы их продадим, капитан. Мы, скорее, предпочтем обмен.
Bu hayali güç son derece güçlü, ne yaptığımızdan, ne de gördüklerimizden emin değiliz.
Сила их иллюзий настолько велика, что мы не можем быть уверены в том, что делаем или видим.
Gerçeklerden o kadar da emin değiliz.
Нельзя быть уверенными.
- Ama emin değiliz.
Ho нaвepнякa мы нe знaeм.
- Hepsini harcayacağımızdan emin değiliz.
- Мы не знаем, будем ли брать на все сорок.
Buralarda köpekbalığı olduğundan bile emin değiliz.
Нет никаких доказательств, что это акула.
Ama emin değiliz.
Это может быть и он, но необязательно.
Babasının kim olduğundan pek de emin değiliz. Ya o, ya da...
Только кто же отец будущего ребёнка?
Ancak emin değiliz.
Но мы не знаем наверняка.
İniş takımlarının açıldığından emin değiliz.
Мы не уверены, что твой посадочный рюкзак прикреплен.
- Şey, emin değiliz, aslında.
- Ну, мы не уверены, на самом деле.
Hüzünden emin değiliz Emin değiliz neşeden.
Мы никогда не уверены в печали И в радости никогда
- Emin değiliz ki, belki de bebek...
- Мы не знаем, будет ли ребенок...
Kasanın Cuma öğlen soyulduğundan emin değiliz.
Мы же не знаем наверняка, что он был вскрыт именно в пятницу после полудня.
Yüzde yüz emin değiliz ama yanlarında tercümanlarını getirmişlerdi.
Точно не знаем, они ведь переводчика с собой увезли.
- Emin değiliz.
- Мы еще не уверены.
- Emin değiliz.
- Мы не уверены.
Gerçek isminin bu olduğundan bile emin değiliz.
Ёто его насто € щее им €?
ilgili raporlarında bir patlamadan, söz ettiler. Ama saldırı olup olmadığından emin değiliz.
Предвапрительный отчет указывает на взрыв на борту, но мы не уверены, что это - результат нападения.
- Geri getirebileceğimizden bile emin değiliz.
- Мы не уверены, что он сможет вернуться.
Henüz İstasyon bilgisayarının arızasına neyin sebep olduğundan emin değiliz.
Пока еще мы не можем установить, что вызывает неполадки станционного компьютера.
Hala nasıl çekirdek erimesi yaptığına emin değiliz.
Все-таки непонятно, как он сумел вызвать аварию.
O an'ın filmin dışında var olup... olmadınğından da bundan böle emin değiliz.
Мы уже не можем с точностью утверждать, что тот момент когда-либо существовал вне фильма.
Harry'nin hangi teşkilatta çalıştığından bile emin değiliz.
Мы ведь даже не уверены, на какое агентство Гарри работает.
- Henüz emin değiliz.
- Мы не совсем уверены...
Saddam Hüseyin olabilir. Emin değiliz.
Может это был Саддам Хуссейн.
Ayrıca bir şekil değiştiren yaşam formu olduğunda hala emin değiliz.
К тому же, мы не уверены, что это метаморфическая форма жизни.
gerilimi kaldırıp kaldırmayacağından emin değiliz.
Но мы не уверены, что ствол и ускоритель выдержат такие нагрузки.
Bundan emin değiliz.
Нельзя сказать с уверенностью.
Kardasya'dan sürgün edilmiş. Nedeninden emin değiliz.
Он был сослан с Кардассии по причине, в которой мы не уверены.
Yalnız olduğundan bile emin değiliz, Caesar.
Мы ведь даже не знаем, был ли он один.
Nasıl oldu... tam emin değiliz ama... boynun... kırılmış.
Не знаю, каким образом, но он был удален. В данный момент Вы парализованы от шеи и ниже.
Emin değiliz.
Не уверен.
Yine de biz hala emin değiliz.
Опять же мы еще не уверены.
Emin değiliz ama kuşkuluyuz.
Мы весьма сильно в этом сомневаемся. Предположим, что это правда.
Mateo'nun öldüğünden emin değiliz.
Мы не знаем точно, что Матео мертв.
Tanrının varlığından emin değiliz... ama kadınlar vardır.
Мы не знаем, существует ли Бог... но женщины-то существуют.
- Emin değiliz ama mümkün.
- Уверенности нет, но возможно.
Hem onun hamile kaldığına bile emin değiliz.
И мы пока точно не знаем есть ли вообще этот ребёнок.
Bu kadar büyük bir şey, nasıl ortadan kaybolur? - Emin değiliz, ama...
Как такая громадина могла исчезнуть?
Roket konusunda bir şey yapamayız, bunun gerektiğinden emin de değiliz.
У нас нет сил, чтобы остановить м-ра Севена или запуск, или даже не знаем, нужно ли это.
Emin değiliz.
Мы не уверены.
Tam olarak emin değiliz. O bir keişişti, bir şeytan kovucu. 13. yüzyılda yaşamış.
Он был монахом, заклинателем.
Emin değiliz, Bay Spock.
Мы не уверены в этом, мистер Спок.
Bunlardan içtiğinize emin olun, yoksa sonuçlarından biz mesul değiliz.
Иначе, мы не ручаемся за последствия.
Ullianlıların telepatik faaliyetlerinin ürettiği... sıradışı bir yan etki olabilir. Emin değiliz.
Мы не уверены.
Evet, Ahbap ama emin değiliz...
Не знaем.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]