English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ E ] / Emin olmak için

Emin olmak için translate Russian

1,837 parallel translation
Kapatıldığından emin olmak için bakacağım sadece.
Ну, знаешь, хочу убедиться что он окончательно закрыт.
Emin olmak için okulun sunucusuna sızıp bulmamı ister misin?
Хочешь могу ломануть школьный сервак, чтобы точно знать?
Nick, aletinin iyi olduğundan emin olmak için doktora gitmen lazım.
Ник, нужно показаться врачу, хотя бы для того, чтобы удостовериться, что перелома нет.
Tatlıları beklemek istiyorum, benden hoşlandığından emin olmak için.
Я хотел дождаться десерта чтобы вам наверняка понравиться.
Emin olmak için soruyorum :
Небольшое разъясние
Buna eminim, çünkü Paul bundan emin olmak için yanında olacak.
Я знаю, что ты выполнишь, и чтобы удостовериться Пол пойдет с вами.
İyi olduğundan emin olmak için dosyalarını... Dosyalarını saklamış olsaydım...
Если бы я хранил что либо в своих файлах, чтобы убедиться... чтобы убедиться что ты будешь в порядке,
İyi olduğundan, her şeyin yolunda olduğundan emin olmak için.
Да. Ну, знаете, чтобы убедиться, что он в порядке.
İkinizin de iyi olduğuna emin olmak için.
Убедиться, что с вами всё в порядке.
Her şeyin yolunda olduğundan emin olmak için arkadaşına göz kulak olmanı istiyoruz.
Мы хотим, чтобы ты присмотрела за подругой и убедилась, что с ней всё в порядке.
Her şeyin iyi gittiğinden emin olmak için.
Чтобы убедиться, что все будет нормально.
Evet, öyle olduğunu söyledim ama emin olmak için Lloyd'u aradım.
Я ему сказала, что я так думаю, но позвонила Ллойду, чтобы убедится.
Çünkü iyi olduğundan emin olmak için sana rağmen bu işlevsiz sorumluluk duygusunu hissediyorum.
Потому что, несмотря на тебя, я чувствую это неправильное чувство ответственности убедится, что с тобой все в порядке.
Tüm yapmamız gereken güvende olduğundan emin olmak için ışığa bakmak.
Достаточно было посмотреть на свет, чтобы убедиться, что он в безопасности.
İncinmediğinden emin olmak için.
Чтобы убедиться, что ты цел и невредим.
Birileri bunun bulunmadığına emin olmak için oldukça çaba harcamış.
Кто-то сильно постарался, чтобы это не обнаружилось.
Yaklaşık 10... dakika daha bekledim, gittiklerinden emin olmak için.
Я подождала примерно... десять минут или около того, просто чтобы убедится, что они ушли.
... dairesinin ona bir şey yapmadığından emin olmak için gidip Lassie'yi kontrol etmek isteyebilir.
Всё что я хочу сказать, это то что кто-то но только не я, должен пойти и проверить не свела ли с ума Ласси его квартира.
Buraya iyi bir yaşamım olsun diye ve Ayim'in pazarlığın kendine düşen kısmını yapacağından emin olmak için geldim.
Я приехала сюда, чтобы сделать хорошую жизнь и чтобы убедиться, что Аим выполняет свою часть сделки.
Benim tarafsız olacağıma emin olmak için bu konuşmaya şahit olmak istedi.
Она захотела поприсутствовать, чтобы убедиться в моей беспристрастности.
O eski barın hâlâ yerinde durduğundan emin olmak için yani.
Идиот, я слышал.
Emin olmak için bir denemiş olabilirim.
Я его... ну, проверила, чтобы убедиться.
Birkaç kez şöyle bir baktım. Uyandıracak kadar acil bir şey olmadığından emin olmak için.
Я глянул пару раз, только чтобы узнать, нет ли чего-то срочного, ради чего тебя стоит будить.
Böyle bir şeyin asla tekrar yaşanmayacağından emin olmak için vücudum bana elimden gelen ne varsa yapmam gerektiğini söylüyordu.
Мой организм твердил мне, что я должен сделать всё возможное, чтобы подобное никогда не повторилось.
Sonra karısı günde iki kere adamın ona senin söylediğini söylediği şeyleri doğru anladığından emin olmak için arayacak adam söylemediği için de kadın anlamamış olacak.
А его жена будет вам звонить дважды в день чтобы убедиться, что она поняла, что он ей сказал, что вы ему сказали, чего она не сделает, потому что он не станет говорить.
Ama albümü açıp kapaktan çıkardığınız zaman,... söz konusu parçanın, ortaya çıkmamasından emin olmak için keskin bir araçla çizildiğini görebilirsiniz.
Но если открыть конверт и вытащить альбом, то видно, что они зацарапали эту песню острым предметом, чтобы уж наверняка никто ее не дал в эфир.
Reddetmeyeceğine emin olmak için yeni mucize bir ilaç önerdi doktor.
Чтобы удостовериться, что не будет отторжения, доктор прописал новое волшебное лекарство.
Britta'nın onu ota alıştırmadığından emin olmak için oğlumun yanında kalmam gerekiyor.
я должна остатьс € с моим мальчиком, чтобы проконтролировать, что Ѕрита не подсадит его на травку.
Şimdi, son bir kez Sadece emin olmak için. Tüm hepsini kesin olarak...
А теперь, ещё раз, чтобы удостовериться.
Sen görmeden bir bakmamı ister misin, emin olmak için?
Хочешь, чтобы сначала я посмотрел, просто... чтобы убедиться?
Emin olmak için otopsi odasına götürelim Bay Palmer.
Однако, давайте отвезем ее на вскрытие, Мистер Палмер, и сделаем точный вывод.
Sırf kendi görev arkadaşlarımın peşimde olmadığından emin olmak için iki trafik ışığında durmadım.
Пришлось проехать два перекрестка на красный свет, чтобы убедиться, что мои коллеги не преследуют меня.
Bunun hakkında düşün ve karar verdiğinde gel, bazı göstergelere bakacağız, her şeyin iyi olduğundan emin olmak için her aşamada testler yapacağız.
Так что вы подумайте, а когда примите решение, приходите, мы сделаем анализы, проверим на гормоны, чтоб убедиться, что все в порядке.
İlk önce senin ölüşünü izlerim. Daha sonra emin olmak için seni tekrar tekrar bıçaklarım.
Я смотрю, как ты умираешь и несколько раз тыкаю в тебя ножом, чтобы убедиться.
Nalları diktiğinden emin olmak için göğsüne 2 tane sıkmak gerecektir yani 2 mermi işini görür.
Здоровяку, вероятно, понадобится две пули в грудь, чтобы убедиться, что его жирный зад упадет, значит он получит две.
Diğer şüphelileri elediğimizden emin olmak için, Bay Sloan...
И, чтобы убедиться, что мы проверили всех возможных подозреваемых... Мистер Слоун.
Her şeyin orada olduğundan emin olmak için kontrol etmelisin belki de,'etraflıca'.
Может, вам следует их проверить, чтобы убедиться, что всё кошерно.
Philadelphia'a gitmek için hazırlanmıştım ama emin olmak için geri döndüm... Benzin, gazete kağıtları falan.
Я готова отправиться обратно в Филадельфию уже через неделю и я просто должна удостовериться... ну, промасленное тряпье и все такое.
Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı emin olmak için seni kontrol edecek.
Гинеколог скажет наверняка.
Bakmamı ister misin? Sırf emin olmak için.
Хочешь чтобы я взглянула?
Öyleyse günahkarı bulacağımızdan emin olmak için gerekeni yapalım.
Тогда давайте найдем грешника.
Omurilik zedelenmenden dolayı aşağıda acı hissetmiyorsun hâliyle ; ama düştüğünde bir yerini kırmadığından emin olmak için hızlıca bakacağım.
Из-за травмы спины, вероятно, Вы не чувствуете здесь боли, но... я должен убедиться, что ничего больше не сломалось, когда Вы упали.
Emin olmak için onu alıp patolojiye göndermeliyiz.
Мы удалим ее и убедимся так ли это.
- Sadece birkaç gün... -... aynı kişi olmadığına emin olmak için.
Потребуется пара дней, чтобы выяснить, что это не один и тот же человек.
Yerel yasalarla uyum içinde olduğuna emin olmak için uğradık.
Просто хотим убедиться, что у тебя тут все соответствует установленным правилам.
Lamborgini ve McLaren arabalarının yüksek hızlı virajlarda lastiklerinin yüksek sıcaklıklara dayandıklarından emin olmak için uzmanlar gönderdi.
Lamborghini и McLaren отправили к техникам, чтобы они убедились в том, что машины готовы, в особенности резина, она должна иметь оптимальную температуру для скоростного прохождения поворотов.
Lawrence Kemp ile hemfikir olduğumuzdan emin olmak için.
Собираюсь убедить Лоренса Кэмпа, что мы всё держим под контролем.
14 mesajın aşırı olduğunu kabul ediyorum ama poğaça sepetini ve Chicago'daki Ulusal yarışmada gösteri koromuzu izleyebilmeniz için yolladığım davetiyeyi aldığınıza emin olmak istedim.
Я понимаю, что 14 сообщений - это слишком, но я просто хотела убедиться, что вы получили корзинку кексов, что я отправила в качестве приглашения прийти и посмотреть мое хоровое выступление на Национальных в Чикаго.
Çalınmış olmadığından emin olmak istediğim için direkt polisi aradım ve işte geldiniz.
Я хотела убедиться, что они не были украдены, и позвонила в полицию до того, как что-то предпринять, и вот вы здесь.
Bileğinin doğru pozisyonda olduğuna emin olmak istiyorum. - Ne için?
Я хочу быть уверен, что смогу расположить её запястье правильно.
Bu gecenin senin için tam bir fiyasko olmayacağından emin olmak istedim.
Я хотела убедиться, что вечер для тебя не безнадёжно потерян.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]