Erkek arkadaşın translate Russian
3,814 parallel translation
- Kimi bekliyorsun? - Ne? Yoksa erkek arkadaşını mı?
конечно!
- Erkek arkadaşın mı var?
{ \ fs17.551 } У тебя есть парень?
Saçlarını kestirmişsin. Çok tatlı ~ Erkek arkadaşın var değil mi?
да?
- Erkek arkadaşın mı?
Он твой парень?
Erkek arkadaşını üst durakta durdurduğum için çok sevinçliyim.
Я просто рад, что успел остановить твоего парня на "второй базе".
Bak, burada neler oluyor bilmiyorum ama Erkek arkadaşın varsa, niye gidip onunla konuşmuyorsun?
Слушай, я не знаю в чем дело на здесь, но если у вас есть парень, тогда почему не вы с ним поговорить?
"Hep erkek arkadaşınızın dediği mi oluyor?"
"Твой парень всегда знает, что делает?"
Erkek arkadaşınız kibritsiz ateş yakmayı biliyor mu?
Твой парень знает, как без спичек развести костер?
İlk sorusu, erkek arkadaşınız kaç kere kahvaltıyı yatağınıza getirdi diyordu.
Там первый вопрос был, сколько раз твой парень приносил тебе завтрак в постель.
Baxter, erkek arkadaşın Rodney hakkında sorular soruyordu, değil mi?
Бакстер спрашивал вас о вашем парне Родни, не так ли?
Erkek arkadaşına mektup yazıp porno film izlemeyi ve sonra da onunla uygulama yapmak istediğini yazıyor. Arkadaşlarını mail atmış.
- Она пишет письмо своему бойфренду о том, что хочет посмотреть порнофильм, а потом попрактиковаться с ним.
Erkek arkadaşın olduğunu bilmiyordum.
Я не знал, что у тебя есть парень.
Eski erkek arkadaşını tutukladılarsa muhtemelen iyi bir sebepleri vardır.
Но раз арестовали твоего бывшего парня, то явно за дело.
Erkek arkadaşını salsınlar diye polis için sebep bulmaya çalışıyor.
Пытается собрать доказательную базу для полиции, чтобы копы отпустили её парня.
Geç saatlere kadar çalışınca erkek arkadaşın kızıyor mu?
Твой парень недоволен, когда ты задерживаешься на работе?
Erkek arkadaşınız için çok üzgünüm.
Я... я правда очень сожалею о вашем парне.
- Erkek arkadaşın mı var?
— Твои парень?
Erkek arkadaşın. O zamanda böyle güzelsen.
С тобой мутить, если не будешь морщинистая.
Kesin erkek arkadaşın vardır.
Но у тебя же парень есть.
- Erkek arkadaşın mıydı o?
Это был твой парень? Что?
- Telefonda konuştuğun erkek arkadaşın mı? - Evet.
Ну да.
- Senin erkek arkadaşın var mı?
А у тебя есть парень?
Erkek arkadaşın mı?
Он твой парень?
Kontrol altında tutmama gerek yoktu ama tutup erkek arkadaşını da öldürmemiştim.
Мне не надо было, но тогда я и не убивал её парня.
Olson planlandığı gibi Elena'nın erkek arkadaşını öldürmedi.
Олсон не убил приятеля Елены, как собирался.
Ya eski erkek arkadaşınız eve gelip kızını- -
Да, а что если ваш бывший парень ворвался к вам в дом, и попытался увезти вашу дочь? - Он не мог... он не...
Londra'da erkek arkadaşına rastladım. Spencer'ın beni özlediğini söyleyince eve dönmeye karar verdim.
Когда в Лондоне я столкнулась с её парнем, он сказал, что она скучает по мне, и я решила приехать.
Orada bir erkek arkadaşın filan mı var?
У тебя что парень там, а?
Bence eski erkek arkadaşını bekarlığa veda partine davet etmek... -... oldukça garip, değil mi?
Я просто говорю, что это странно — приглашать бывшего на свой мальчишник.
Tüm hayatın boyunca bir tane erkek arkadaşın mı oldu?
У тебя за всю жизнь был всего-то один парень, да?
Kevin, erkek arkadaşını da getirebilirsin.
Кевин, ты должен привести своего...
Erkek arkadaşın mı?
Это твой парень?
Çocuğun etrafta senin erkek arkadaşın olduğunu düşünmesine izin vererek ne yapıyorsun?
Что ты делаешь, позволяя ему виться вокруг с мыслью, что он твой парень?
Bir doğum günü partisine erkek arkadaşınla tanışsın diye lanet bir fahişe getirdin.
Ты привел гребаного жиголо знакомиться с твоим парнем на чужую вечеринку.
Erkek arkadaşınla sevişmesi için ona para verdin ve sonra da fotoğraflarını çektin.
Заплатил за секс с твоим парнем, а сам это всё заснял.
- Ezik erkek arkadaşının resimlerini duvarında sergilemesi için mi?
Позволить твоему неудачнику-парню повесить на стену свои "шедевры"?
Senin erkek arkadaşın var.
У тебя есть парень.
Erkek arkadaşın bu duruma ne diyecek peki?
И что скажет твой бойфренд?
Erkek arkadaşın yok mu?
Нет парня?
Bevan, erkek arkadaşın Bevan.
Бивен, твой бой-френд Бивен.
Belki bir gün ben ve erkek arkadaşımla. Hala o günün ne zaman olacağını bilmiyorsun değil mi?
так ведь?
Lisedeki baş düşmanım sağ olsun erkek arkadaşımın üniversiteye gitmeden önce yaptığı son şey... -... beni terk etmek oldu.
Благодаря моей школьной Немезиде, последнее, что сделал мой парень перед тем как уехать в коледж это бросил меня.
Ama sonra dün Sean, yeni erkek arkadaşım ön camımı kırılmış ve kaputa yazı kazınılmış halde buldu.
Но вчера Шон, мой новый парень... он обнаружил разбитое лобовое стекло и послание, нацарапанное на капоте моей машины.
Ee, erkek arkadaşım da mastürbasyon yapıyor ve ben en azından enerjisinin bir kısmını başka yere yönelttiği için mutluyum.
Ну, мой парень тоже немножко страдает херней, и я просто благодарю его за то, что он тратит свою энергию, хотя бы половину... Где-то еще.
Senin erkek arkadaşın mı?
А что они...
Rebecca'nın bir erkek arkadaşı bile yok.
У Ребекки даже нет парня.
- Natasha'nın erkek arkadaşı var mıydı?
- У Наташи был парень?
Erkek arkadaşı mısın?
Вы пара?
- İlk kez bir erkek arkadaşımla tanışacaktın.
Впервые бы представил вам своего парня.
Ne, bana bununla vuracak mısın? Hayır, bu benim kızımın erkek arkadaşı Da'quan için.
Собираешься ударить меня этим?
Ama erkek arkadaşımın vurularak öldürülmesini istemem.
А я предпочитаю, чтобы мой парень был живой.
erkek arkadaşın var mı 35
erkek arkadaşın mı 21
arkadaşın 91
arkadaşın kim 42
arkadaşınız mı 19
arkadaşın mı 85
arkadaşın nerede 22
erkek 335
erkeklerin 20
erkek mi 109
erkek arkadaşın mı 21
arkadaşın 91
arkadaşın kim 42
arkadaşınız mı 19
arkadaşın mı 85
arkadaşın nerede 22
erkek 335
erkeklerin 20
erkek mi 109
erkekler 234
erkek kardeşim 26
erkek ol 31
erkek arkadaş 16
erkek arkadaşım 27
erkek gibi 17
erkek gibi davran 17
erkek erkeğe 50
erkek kardeşim 26
erkek ol 31
erkek arkadaş 16
erkek arkadaşım 27
erkek gibi 17
erkek gibi davran 17
erkek erkeğe 50