English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ A ] / Arkadaşın

Arkadaşın translate Russian

33,228 parallel translation
Güven bana dostum, onlar senin arkadaşın değil.
Поверь мне, они тебе не друзья.
Az önce Charlie'nin kız arkadaşını bilgilendirdim.
Я только что говорил с его девушкой.
Adamın karısına ve kız arkadaşına ayrı ayrı bilgi mi vereceğiz?
Мы сообщим новости жене и девушке парня надеясь, что они не встретятся?
Başka bir kız arkadaşın var, Todd.
У тебя же другая есть, Тодд.
İş arkadaşınla tatile mi çıktın?
Ты поехал в отпуск с деловым партнёром?
- İş arkadaşın kim peki?
А кто тогда твой деловой партнёр?
Arkadaşın olduğunu söylemiştin.
Ты же только что сказал, что у тебя был партнёр.
Ben senin arkadaşınım.
Я твой друг.
Çünkü arkadaşınız.
Потому что так и есть.
Ama mahkeme ne seni ne de kız arkadaşını tanıyor.
А вот суд как раз не знает ни вас, ни вашу девушку.
Annemin Appebee'deki garson arkadaşını söylemedik.
Ты не упомянул мамину подругу, домоправительницу из Эпплби.
Yanından ayrıldığında arkadaşının bilinci yerinde miydi?
Вы сказали, что ваша подруга была без сознания, когда вы оставили её?
Hapishaneye gelmeden önce Shinwell ona yakındı, Bu nedenle eski arkadaşını görmek istemesi şaşırtıcı değil.
Они были близки с Шинвеллом еще до тюрьмы, неудивительно, что он захотел встретиться со старым другом.
Sözde bir arkadaşınla bir toplantı başlattın,
Ты встречался с твоим, так называемым другом,
Kız arkadaşın Maria Lopez mi?
Твоя девушка, Мария Лопес, верно?
Oda arkadaşın evde değil mi?
М : Соседки нет дома?
Birçok hayali erkek arkadaşının ilkiydi.
М : Её первый из череды воображаемых парней.
Bu akşam çalışma arkadaşın yok mu?
М : Друга по занятиям сегодня нет?
Sadece iki eski arkadaşın konuşmasıydı.
Извини. Это был просто дружеский разговор.
Bir arkadaşını yanına almıştı.
Поехала с подругой.
Arkadaşınızı biraz zor duruma soktunuz.
Вы вроде как подставляете вашего друга.
Arkadaşının neden mutsuz olduğunu anlamıyorum.
Не понимаю, о чем твой друг беспокоился.
Gelecekteki kız arkadaşını tatmin etmeye de yetebilir ama mesleki gururunun gerçek tabloları bulmaya ihtiyacı var.
Этого достаточно, чтобы удовлетворить твою будущую подружку, но профессиональная гордость требует отыскать картины, в этот раз - настоящие.
O yılana alınan zehir bir restoranda yedi kişiyi ve arkadaşınız Brian Beale'i öldürdü.
Яд этой змеи убил семь человек в Округе 21 и убил вашего друга - Брайана Биля.
- Kız arkadaşınım.
Я твоя девушка.
Arcaro şehir dışındaki dairesinde kız arkadaşını öldüresiye dövmüş. Kızın adı da Gina Vitale imiş.
Аркаро забил в своей квартире в центре девушку до смерти, ее звали Джина Витайл.
Yardımcı Başsavcı Matthew Weitz ve buradaki en iyi arkadaşın benim.
Заместитель прокурора Мэттью Вайц, и в этом здании я – твой лучший друг.
Buradaki en iyi arkadaşın benim çünkü bu teklifi sadece ben sunabilirim.
Итак, я – твой лучший друг в этом здании, потому что только я могу предложить тебе сделку.
Kate baksana bu yakın arkadaşım, Shooter.
Спасибо, это так мило. И Кейт, это мой друг
Ne? Babamın işten arkadaşı.
Папин друг с работы.
Hayır, kalın! - Oh... - Babamın iş arkadaşı çok yemiyor.
Милая, нам пора, если мы вначале хотим поужинать.
Bir an koridorda en iyi arkadaşımla yürüyorum sonra birden futbol takımının içine çekiliyor.
Минутой ранее я иду по коридору с моим лучшим другом, а в следующую его утаскивает к себе футбольная команда.
Reagan'nın ev arkadaşımız olmasına ne dersin?
если она будет нашей соседкой?
Benim odamda kalacak ama kirayı da ödeyecek. Sen de hem yemek yapabildiğin hem de duş alabildiğin çok amaçlı odana kavuşursun. Duş ve yemek için yine de banyo ve mutfağı kullanırdım ama bu çok amaçlı odayı bunların dışında bir şey için kullanıp eski erkek arkadaşım ve onun yeni kız arkadaşıyla karşı karşıya oturur olurdum.
но будет так же платить за аренду. где можно принять душ и готовить. но смогу использовать подсобку для чего-нибудь еще...
En yakın arkadaşımdı ta ki düşmanım olana dek. Yaban domuzu havaya, ip aşağıya.
Он был моим лучшим другом... а халатик...
- Kimden? - Kendinden, kuş beyinli. Reagan'nın taşınmasına izin vererek Nick'e iyi arkadaşlık yapıyorsun ama bunun olmasına izin verirsem ben iyi bir arkadaş olmam.
глупенькая. если позволю произойти вот этому.
Üniversitede ki oda arkadaşımın işinin yayıncılık olduğunu söylememiş miydim?
Я не говорила про свою подружку и её муже, работающем в издательстве?
Bu son senemiz ve sen en iyi arkadaşımsın.
Это же наш выпускной год, и ты мой лучший друг.
Rags'in oturup hayali arkadaşıyla konuşmasını izlemek çok hoştu.
Это было так мило. Рэйгс просто сидела возле неё, разговаривая с воображаемым другом.
Oda arkadaşım olmadan ya da kapı görevlileri fark etmeden. Söyleyin, haklısın - geçen gece sinsice sokmadın Bennett Nealy'ı vurmak için - hala hafta sonu iznini alırsın, değil mi?
Допустим, вы правы - вы не могли ускользнуть в ту ночь, чтобы застрелить Беннета Нилли, но у вас же есть увольнительное?
Sonunda parçalandığını varsayıyorum doğru mu? O düzensiz kız arkadaşıyla mı
Я так понимаю, ты наконец расстался со своей непостоянной девушкой?
Sen Bennett Nealy'nin arkadaşısın Ya da en azından sen varsın.
Вы - друг Беннетта Нили, или, по крайней мере, им были.
Winter'ın kız arkadaşı Krsta Massey'e gönderilen şifreli bir mesaj.
Закодированное сообщение, отправленное Кристе Массей, девушке Винтера.
FBI'daki canım arkadaşımlarımın yanından daha güvenli bir yer mi var?
Разве есть более безопасное место, чем в кругу друзей в ФБР?
Babanın bir arkadaşıyım.
Я друг вашего отца.
Sen benim yeni cinsel olmayan hayat arkadaşımsın.
М : Теперь ты мой несексуальный партнер.
Larissa'nın arkadaşı Meghan?
М : подруги Лариссы, Меган?
Biliyorsun dün Larissa'nın erkek arkadaşı söyledi.
М :
Sen kimsenin arkadaşı olamazsın.
Ничей ты не друг.
Kadının yaşadığım ikilemde hiç bir önemi yok, ama Marcus göre, insan mesleki hayatını duygusal arkadaşı ile paylaşmalı ve bu da karşılıklı olmalı. Buna sen de katılıyor musun?
Она не имеет прямого отношения к моей дилемме, но... он считает, что необходимо делиться профессиональной деятельностью с возлюбленным, и партнёр должен отвечать тем же.
Bu ara sıra beraber iş yaptığın arkadaş demek.
Временный знакомый по бизнесу.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]