Go translate Russian
1,683 parallel translation
O zaman go-go mobilime binelim.
Ну, пошли за моим движ-движмобилем.
Git onu dansa kaldır.
Go спрашивает, чтобы девушки танцевали!
Seni görmek güzeldi.
l дойденное до go. lt было холодно вися с Вами.
- Ben gideyim o zaman.
- I'll go then, i'll just leave.
Gidip ondan kurtulacağım, aşağı inip bir içki içerim.
Yeah, i'm gonna go get rid of him, go downstairs for a drink.
- Doğru. Sol cebinde "Tide to Go" leke giderici var.
Пятновыводитель в левом кармане куртки.
Go-kart.
На картодром, может?
Go-kart mı?
Картодром? Что...
Stadyumun yanında bir tane go-kart pisti var.
Да, есть один за "Колизеем".
Evine dönebilir miyiz?
Can we go back to your place?
Bu şey her an elimizde patlayabilir.
This thing could go down any second.
Hadi, hadi, hadi.
Go, go, go!
Nereye saklanırdın?
Where would you go to hide?
Belki de tekrar dansa gitmek istemişimdir.
Maybe I wanted to go dancing again.
OK Go grubunu bir marka yapmaya çalışıyor musunuz?
Вы видите OK Go как брэнд?
- Gidiyorum.
- Off I go.
Hempstead'te Go-kart pisti olan avanağın teki.
Какой-то неудачник, который управляет картодромом недалеко от Хемпстеда.
Gidelim.
Let's go.
Kapıya git.
Go back by the door.
Kapıya git dedim!
I said go to the door!
Seninle geleceğim.
I will go with you.
Önce ben girsem daha iyi olacak.
I think maybe I should go in first.
Dave, aşevine gidip yaşadığı yere bir bak, Prentiss ve Seaver'ı da götür.
Dave, you want to go to the soup kitchen and check out his living space, take Prentiss and Seaver with you?
Öyle iyi saklanacak ki asla bulunmayacak.
He's gonna go so far under, he'll be gone for good.
Gidelim Reid.
Let's go, Reid.
Olan evde oluyor, Go-kart pistimiz var, böylece çocuklarıma sürmeyi öğretiyorum,... bilirsin bu tür şeyler yapıyoruz, küçük atvleri var.
Что же происходит... у нас дома, у нас там есть картинговая трасса, и я учу своих детей ездить, и, ну знаешь, мы всё это делаем, а ещё у них есть маленькие квадроциклы.
Tamam, karşında Go Fish'in kralı duruyor.
Детка, ты смотришь на короля в "гоу фиш" ( карточная игра ).
"Benim hayatım bu." "Kendi hayatına devam et." "Yalnız bırak beni."
d I don't care what you say anymore d d this is my life d d go ahead with your own life d d leave me alone d
En son, şirketi Global Go Tech Media ile Asya pazarına da giriş yapan Doria suçsuz olduğunu ve komploya kurban gittiğini iddia ediyor.
Дориа, чья фирма "Глобальные медиа-технологии" в последнее время активно проникает на азиатский рынок, заявляет, что он невиновен и является жертвой заговора.
Global Go Tech Media'nın Asya pazarına giriş hazırlıklarını yapıyorduk ve benim orada bulunmamam şüphe çekerdi.
Мы как раз готовили крупнейшую азиатскую сделку, и всем показалось бы странным, если бы я не пришёл.
286 ) } Yani... madem arayalım
Так что... Пойдёмте же поищем того, кто дорог нам Пойдёмте же поищем наш личный идеал ( Let's go!
İşte oldu.
There we go.
Aa, üsttekilerle konuşmak isteyebilirsin...
Uh, you might want to go up the ladder.
Bir kez zenginliği tattın mı geri dönüşü olmuyor.
Once you go gold, you can't go back.
Şimdi, paraya ulaşabilmesi için bankaya gitmesi lazım.
Well, he'd have to go into the bank to access the money.
♪ to go and tie one on ♪ 2011 Tesla Roadster Spor, sadece ayrıcalıklı müşterilerimize teklif edilir.
Чтобы пойти и напиться... Тесла Родстер спорт 2011 предлагается только нашим самым эксклюзивным клиентам.
0-97 km / s arası belki 13 sn idi ama hafifliği sayesinde virajları go-kart gibi dönebiliyordu.
Разгон от 0 до 60 занимает унылые 13 секунд, но его легкий и небольшой кузов позволяет проходить повороты как карт.
Go abi.
( Сонбэ - старший, руководитель )
Go Ki Joon bile senden iyi dövüşür.
Потому что Го Ги Чжун лучше тебя.
Silah alışverişini bitirmek, yasala dönmek istiyordu.
He wanted to end guns, go legit.
Sen anlat.
Go ahead.
Şimdi gitmem lazım.
Okay, I got to go.
Eğer siz mutluysanız gideceğini söylemişti.
He said if you were happy, he would just go away.
Bu tarafa bayanlar. Bayanlar onu lambaların tam ortasına koyacaksınız. Biraz daha sol.
This way, ladies, okay, so, girls, it's going to go right directly between the lanterns, a little to the left.
Cobra Starship bu gece Naomi'nin evinde çalıyor. Bir şeyler kapmak için gidip onları dinlemem gerekiyor.
Yeah, well, Cobra Starship is playing at Naomi's tonight, so I have to go watch and see what I'm not gonna be doing with the rest of my life.
Yemek yer sonra da hemen eve döneriz.
So, just a quick dinner, and then we go straight home.
Dışarıdan almaya gidiyordum.
I'm gonna go get some. It's outside.
Gö'z'düm.
Глаз понял.
Sen git.
Go.
- Hadi gidelim
Let's go.
Birinin gidip onu almasını... Austin, kibarlık yapıp kamyonetinle pastayı almaya gider misin?
I need somebody to go pick up the... Oh. There's Austin.