English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ H ] / Haklılar

Haklılar translate Russian

415 parallel translation
İşimizin hiç bitmediği konusunda haklılar.
Они правы, нашим заботам не бывает конца.
- Guido, çok haklılar.
Гвидо, они правы.
Ayrıca haklıların savaşına olan inancım hala tam.
И я все еще верю в праведную войну.
Haklılar.
Они очень любят наше вино. Они правы.
- Sonuna kadar haklılar.
- Я неполноценен.
- Sonuna kadar haklılar.
- Дисгармоничен.
Kim bilir, belki de haklılar.
Что ж, возможно вы правы.
- Yeter. Haklılar öyle mi!
Ну, хорошо, может быть, они и правы.
Şirketleri işin içine katarsak insanlar haklılar tabii ki.
это включает и круг людей, безусловно, нужных люди.
Haklılar.
Они правы.
Haklılar da.
Знаешь, как меня называют?
Ama haklılar.
Но они правы.
Belki de haklılar ve bu işi bırakmalıyım ama yapamıyorum. - Bu benim için imkansız.
Может они правы, и я должен был дать этому идти, как есть, но я не могу.
Rüzgârın Hançerleri senden korkmakta haklılar.
Да, Клинки Ветра были правы, когда опасались вас...
Şu, Ulusal Tüfek Atıcılar Birliği üyeleri haklılar.
Потому что если бы у меня была винтовка...
Terok Nor isyancıların eline geçti. Bu olay, davalarında haklılarsa insanların neler yapabileceğini gösteriyor.
Терок Нор в руках мятежников, это лишь говорит о том, на что способны люди, когда их побуждения благородны.
İnsanların Borglar hakkında nasıl hissettiklerini anlıyorum ve ve haklılar.
Я знаю, как люди относятся к боргам, и они правы.
Haklılar.Burası mürettebat için
Это камбуз для команды.
Haklılar, Jim.
Они правы, Джим.
Haklılar. - Hayır, bölye konuşma.
- Не говори с ними
Haklılar. Belki de Warner Bros. telif davası açar.
"Уорнер Бразерс" могут заявить о нарушении прав на их торговый знак.
Roz, belki de haklılar.
Знаешь, Роз, может они и правы.
Ve... bu anlamda star sistemini uygulamakta neredeyse haklılar... - Çünkü öyküden çok kişiye dayanıyor.
И в этом смысле они почти угадали с этой своей системой звёзд... потому что тогда фильм уже о личности, а не об истории.
Evet onlarda haklılar.
Да, ты прав. И любовь в том числе.
Aslında haklıydılar da.
Может, они и правы.
Belki haklısın, ama Julieninkiler burada uzun zaman yaşadılar.
Семья Джули живёт здесь давно.
Rahatsız etmek istemezdim ama... yapımcımın kaygıları var, belki de haklıdır... ısrarına göre ben...
Я бы не посмел вас побеспокоить, но мой продюсер настаивает... Возможно, он прав. Он хочет чтобы я...
Sonuna kadar haklılar.
Они правы, вполне правы. Вполне... правы.
Gözdağlarından korkup sinen ve sürünenler, haklı bir özgüvenle gururla ayakta duranlara kafalarını kaldırarak bakmalılar.
Те, кто льстят и пресмыкаются перед лицом шантажа и угроз, должны волей-неволей смотреть вверх на тех, кто стоит, гордо, укрытые законной уверенностью в себе.
Toplantılar yapıldığından beri, farklı biri olmaya başladı. - Haklı ama.
- Из-за этого процесса он стал слишком... недоверчивым.
Bütün Tanrılar adına o yine haklıydı.
хее йаи йуяие, еиве паки дийио.
Terör, baskılarını haklı çıkarmaktan öteye gitmez.
Терроризм только оправдает их репрессии.
Ya sadece Hare Krişna'lar haklıysa?
Может быть, тогда кришнаиты?
Haklılar da.
И они будут правы.
- Belki de haklıydılar. - Hayır, haklı değildiler.
- Что ж, может быть, они и правы?
Tatlılar her zaman haklı değillerdir.
Ну : десерты не всегда правы.
Arkadaşların sana gülmekte haklılar, Ralph.
Дети смеются над тобой не напрасно.
Ben böyle düşünmüyorum ama haklı olabilirsin. Toplu ve çevresel yağmacılar.
Я не говорю, что это так, но, может быть, вы правы.
Tüm bu olanlar hakkında haklıysam, benim Paradalıları uyarmamı istemeyeceklerdir.
Если я прав, то они не хотят, чтобы я предупредил парадасцев.
Genelde haklıydılar da.
- И обычно они были правы. - Погоди, погоди. Вот.
Marslılar hakkında haklı olduğunu söyle.
Скажите, что он был прав насчет марсиан.
Haklısın, ben silah kullanmam ve kapıları kırıp içeri dalmam.
Ты прав. Я не стреляю и не вышибаю двери.
Acil müdahale ekibi iyi olacağını söyledi ve haklı çıktılar.
Врачи "скорой" сказали, что он поправится, и они были правы.
"Bay Joadson'ın dediklerine göre " Amistad'daki Afrikalıların durumuyla aşinasınız. " Bu doğruysa, onların haklılığını sergileme konusunda
Я понял со слов мистера Джодсона, что вам известно о том плачевном положении, в котором оказались африканцы с корабля "Амистад".
- Bizim için en etkili yöntem her birimizin bağımlıların kendini kaybetmiş akıllarının içinde ne olduğu... - Haklısın.
- Ты прав.
Bazıları kötü bir adam olduğumu söylüyorlar. Haklı olabilirler. Haklı olabilirler.
" Кое-кто говорит, что я плохой может, они и правы может, они и правы
Ve haklılar.
И они правы.
Peki bu, yaptığınızı haklı kılar mı?
- И поэтому это правильно?
Eğer bir şey duyuyorlarsa, bunu senden duyuyor olmalılar. - Haklı mıyım?
Раз пошли слухи, значит, их распускаешь ты.
Tamamen haklılar.
А ведь они правы.
Haklıydılar.
Они были правы.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]