English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ H ] / Hareket

Hareket translate Russian

16,364 parallel translation
Ona yardım getireceğime söz verdim. Ben kaçtığımda bile hareket edecek gücü yoktu.
Когда я уходила, она и пошевелиться не могла.
Ona özgü olan eliyle yaptığı bir hareket var, gergin olduğu zaman yaptığı bir şey.
Была у неё вредная привычка - такой характерный жест.
Gergin olduğu zamanlar eliyle yaptığı bir hareket vardı.
Была у неё вредная привычка - характерный жест.
Hareket etmeye çalışma. Merkeze gelip teslim olman gerek.
Приходите в участок с повинной.
Hızlı hareket etmeliyiz.
Действовать нужно быстро..
Uyandıysan ve vücudunun hareket ediyorsa güzel bir gündür.
Каждый день, когда ты просыпаешься... И ты всё ещё двигаешься... Хороший день.
Cahil birinin eline düştüm. Tam hemşirelere göre bir hareket.
И я бы не застряла с какой-то бестолковой медсестрой.
Bugün aynı olayla tekrar karşılaşsam tamamen farklı hareket ederdim.
И если бы такая ситуация произошла сегодня, я бы разбирался с ней совершенно по-другому.
Scrat açılacak ve hareket halinde bir pislik olacaktır.
Скрат просто подскакивает и дергается.
Buraya otur. Kimseyi demiyorlar, hareket etmiyor.
Сядь здесь никому не звони и не двигайся
Bu çok ruhsuz bir hareket olurdu.
- Это было бы слишком скучно.
- Zorunda kalmadıkça hareket ettirme!
Не передвигай его больше, чем нужно!
Şu anda Plymouth Sound'teyiz ama önümüzdeki hafta hareket emri bekliyoruz.
Сейчас стоим в Плимуте, но ставим паруса на следующей неделе.
Teknoloji harikası bir hareket sensörü.
C современным датчиком движения.
Malcolm, hareket etme.
Малкольм, не вертись.
Malcolm, hareket etme.
Малкольм, да не вертись!
Hareket etmemesi gerekiyor. Müdür bir istisna yaptı.
Тюремщик сделал исключение.
Ama tek başına hareket ederek hem kendini, hem de büyük ihtimalle Madeline'i öldürttü.
Нет. Но, действуя в одиночку, он сам был убит, И, вероятно, Мэделин тоже.
Ama mangalda birden fazla aşçı olmalı, hızlı hareket etmişler. Parçalara ayrılma başlamadan önce cesette çok az çürüme olmuş.
Сколько бы там этих поварят не было, они действовали быстро только очень небольшое разложение было до того, как его начали резать
Hareket etmeden önce yalnız olduğunu doğrulamalıyım.
Прежде чем вмешаться, я должен знать, что он один.
Düşme yüzünden hareket edebilecek durumda değil.
Из-за падения пациент не стабилен для перевозки.
Bebeğin hareket ediyor.
Там двигается твой ребёнок.
Bebek hareket mi ediyor?
Ребенок двигается?
Son bir saattir hareket etmeye başladı. Sözlü uyarılara tepki veriyor.
Недавно он начал двигаться, общаться.
Anonsları dinlemediğine eminim ama babası dinliyordur. Korkup daha hızlı hareket edecek.
Он не слушает объявления, а вот его отец - наверняка, то есть вы только что велели ему бежать ещё быстрее.
- köprücük kemiği... - En ufak bir hareket atar damarı keser.
- Любое движение приведет к разрыву подключичной артерии.
Onu öldürebilecek kadar güçlü değil,... -... onu hareket bile ettiremez.
Она не так сильна, чтобы убить его, даже передвинуть.
Bir de kemikliler vardır, ilerlemiş çürümeleri yüzünden genellikle hareket edemezler.
А еще есть косточки, они не двигаются по причине... их сильного разложения.
Çantayı alana kadar kimse hareket etmesin.
Никто не двигается, пока она не возьмет сумку.
Hareket etmiyordu.
Неподвижно.
Ve birlikte çalıştıkları zaman, ağız köşeleri yukarı doğru hareket eder. Evrensel olarak gülümseme olarak bilinir.
И когда они работают в унисон, уголки рта поднимаются наверх, производя то, что мы знаем, как улыбку.
- Teşekkürler. Müdür, herhangi bir tutukluyla birlikte hareket ediyor,... seninle yolu bir yerde kesişebilir.
Надзиратель переводит всех сокамерников, которые могли пересекаться с тобой.
Bu şeyler hareket ediyor.
Они шевелятся.
Hareket algılama teknolojisi sadece geçtiğimiz birkaç yıldır var.
Эта технология стала доступна в последние пару лет.
- Sıradan bir hareket olduğunu biliyorum.
Я знаю, что это банально.
Benlik bir hareket değil.
- Я так не делаю.
Danny tokuşabiliyor ama sonrasında hareket etmekten aciz.
Дэнни сильный, но недостаточно быстрый, чтобы бегать по боковой.
Hareket eden her şeyi vurun.
Убейте это! Стреляйте во все, что движется.
Saat dilimleri boyunca hareket ederken zaman tutmalıydık.
Нам лучше не следить за временем, когда перемещаемся между часовыми поясами. Я имею в виду, что это такое...
Yüz mimikleri ve tam hareket kapasitesi var.
- Да... - Её микромимика охватывает полный спектр эмоций. Я имею в виду физически, она...
Bunun için yetkim yok. - Kendi başlarına hareket ediyorlar.
- Они действовали по собственной инициативе.
Akıllıca bir hareket.
Умно.
Bunun için minnettarım ama verdiğin söze güvenerek hareket edemem.
Я благодарна тебе. Но я не могу на это рассчитывать.
Sakın unutma, en önemlisi yavaş hareket etmek.
Помните, самое важное это не спешить.
Sayın Yargıç, yasaya göre hareket etmelisiniz.
Ваша честь, мне кажется, вы должны придерживаться закона.
Gelecek daima hareket halindedir ve sürekli değişir ama aynı zamanda kaçınılmazdır.
Будущее всегда туманно, постоянно меняется, но еще оно неизбежно.
Piyanoyu düşüncenle hareket ettimeye çalış.
Попробуй сдвинуть пианино силой мысли.
Çünkü... bu hiç mantıklı bir hareket olmazdı.
Потому что.... это было бы плохой идеей.
S.H.I.E.L.D. şu an yavaş hareket ediyor Kaplumbağa adam.
Щ.И.Т. теперь двигается медленно, Человек-черепаха.
Hâlâ şehirde olmana şaşırdım, genelde hareket hâlinde oluyorsun.
Я удивлена, что ты ещё в городе. Обычно ты на месте не засиживаешься.
İşte istediğin hareket haritalama gözlüğü.
Вот приборы ночного видения, которые ты запрашивала.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]