Hareket ediyorlar translate Russian
174 parallel translation
Neden böyle hareket ediyorlar?
Отчего так странно летают?
Çok rahat hareket ediyorlar.
И это был очень неторопливый маневр.
Bize göre çok hızlı hareket ediyorlar.
Они движутся слишком быстро.
Gitgide çok daha iş, otomasyon tehlikesiyle karşı karşıya kaldığından özelleşmiş sanayilerin çöküşünden sendikalar zaten işi olanların işini garantiye almak yönünde hareket ediyorlar.
Из-за автоматизации и других факторов исчезает так много рабочих мест, что профсоюзы гарантируют занятость для тех, у кого уже есть работа.
Hareket ediyorlar ve sen de izliyorsun.
И оно двигается, и ты смотришь на них, и видишь их ноги.
- Yavaş mı hareket ediyorlar?
Не пойму, шеф, они что, все такие медлительные?
Korkmadıkları zaman çok yavaş hareket ediyorlar.
Они двигаются так медленно, когда не боятся.
Sanki sadece hoşlarına giden müzikle hareket ediyorlar. Henüz Bert'in hoşuna giden müziği bulamadım.
Они двигаются под музыку, которая их трогает, но для Берта я ещё не подыскал мелодию.
Hareket ediyorlar.
Они двигаются.
Tamamen yabancı insanlara sadece hareket ediyorlar diye el sallama isteği güçlü değil mi?
Желание людей помахать совершенно незнакомым, которые просто проходят мимо очень сильное, так ведь?
Her 5 dakikada bir hareket ediyorlar.
Они перемещаются каждые семь минут.
Tekrar aynı sedanla hareket ediyorlar.
Они поехали дальше. Седан тоже.
Bu yüzden yavaş hareket ediyorlar.
Вот почему они продвигаются медленно.
bir grup kör insan gibi hareket ediyorlar.
ведут себя как группа слепцов.
Hareket ediyorlar.
Они уходят.
( teknisyen ) Hareket ediyorlar.
Они движутся.
Tekrar birleşmek için yeterince küçük, ama ışık hızına yakın hızlarda hareket ediyorlar.
Этого мало для реинтеграции, но они движутся с околосветовой скоростью.
Yaşamlarının sonuna kadar hareket ediyorlar.
Люди, борющиеся за выживание.
Çok düşüncesizce hareket ediyorlar.
Они слишком импульсивные.
Tamam, hareket ediyorlar.
Ладно, они уезжают.
Biyo-eterik akışla hareket ediyorlar.
Они движутся с потоком биоэтерической энергии.
Taktiklerle hareket ediyorlar.
- Дэнни. - У них всё на тактике.
Hukuk çerçevesinde hareket ediyorlar.
Они подчиняют свое поведение законным границам.
Hareket ediyorlar!
Деревья! Они идут!
Hareket ediyorlar. En azından hala hareket ediyorlar.
я слышу, как они шевел € тс €. " начит, живы.
Yağmacılar, bize doğru hareket ediyorlar.
Риверы, приближаются, идут прямо на нас.
Ne hızla hareket ediyorlar?
- Скорость бурения?
Hareket ediyorlar Bay Hughes!
они движутся, мистер Хьюз!
Düzenli olarak hareket ediyorlar.
Они периодически движутся по периметру куба.
Bir insanı o kadar umutsuzca seviyorlar ki... çoğu zaman mantıklı olma yetilerini kaybediyorlar... ve anlamsızca, hatta bazen kontrolden çıkmış biçimde hareket ediyorlar.
Любишь человека так отчаянно, что, возможно, теряешь голову и начинаешь действовать вопреки здравому смыслу и не можешь себя контролировать.
Hareket ediyorlar.
Они движутся.
Birlikte hareket ediyorlar.
Осторожней с пушкой. Её иногда клинит. Так что поосторожней.
Ve hareket ediyorlar.
И они движутся.
Hangi yöne hareket ediyorlar?
- Куда он движется?
- Teşekkürler. Bir tane daha var. - Hareket ediyorlar...
И тут ещё одна.
Ellerim kendiliklerinden hareket ediyorlar.
Мои руки... они двигаются сами.
Hareket ediyorlar.
Они снова движутся.
Tanrım, hızlı hareket ediyorlar.
Боже, они шустрые.
Sivil Polisler çok gönülsüz hareket ediyorlar. General Bartley'i mi diyorsun?
Программа поминовения Его Высочества была отлично проведена.
"Hükümet yetersiz" düsturuyla hareket ediyorlar.
Извините, но они не могут управлять.
Kimileri doğuya, kimileri batıya değişik yönlerde hareket ediyorlar.
Они двигаются в разных направлениях. Одни - с востока, другие - с запада.
Bu bulutlar muhtemelen metan bulutları, ve gezegende çok yüksek hızlarda hareket ediyorlar.
По-видимому, они состоят из метана и быстро движутся вокруг планеты.
Hareket ediyorlar ve hayatımda hiç görmediğim bir şekilde öldürüyorlar.
Они двигаются, двигаются и убивают так, как я ещё в жизни не видел.
Normal balıklara göre, daha hızlı hareket ediyorlar.
Они плавают быстрей, чем обычные рыбы.
- John, hareket ediyorlar mı?
- Джон, они движутся?
Ayrılıkçılar alışagelmişin dışında, düzenli şekilde hareket ediyorlar.
Сепаратисты необычайно аккуратны.
Bu zombiler soluk benizli ve yavaş hareket ediyorlar. Ayrıca gözleri bembeyaz.
эти зомби были описаны блендными, и с медленными движениями с молочно-белыми глазами.
Ancak heyet mensuplarından bazıları, zor kullanmanın tek yol olduğu bilinciyle bazen yetki dışında hareket ediyorlar.
Но некоторые наши кадры, не видящие других путей, кроме насилия, иногда действуют самостоятельно.
Hareket ediyorlar!
Они движутся.
Bütün güverteler hareket için hazır olduklarını rapor ediyorlar, efendim.
Все палубы готовы к действию, сэр.
Bu insanlar MI5'tan bağımsız hareket ediyorlar. İyi olacağız. Tek yapmamız gereken Londra'yı boydan boya geçmek.
Нам нужно пересечь Лондон.