English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ H ] / Hayal kırıklığı

Hayal kırıklığı translate Russian

5,951 parallel translation
Raylan, bu kadar basite indirgeyeceksek, senin hayal kırıklığından bahsedelim.
Что ж, Рейлан, раз мы всё теперь сводим к таким банальностям, давай поговорим о твоих разочарованиях.
Seni ne hayal kırıklığına uğratır Raylan Givens?
Что разочаровывает тебя, Рэйлан Гивенс?
Öyle hayal kırıklığına uğradım ki, mosmor oldular.
Они сейчас, как каменные.
Sakın beni hayal kırıklığına uğratma.
Ќе разочаруйте мен €.
Hayal kırıklığı.
Разочаровывает.
Çok, çok hayal kırıklığı.
Очень разочаровывает.
Herkesi hayal kırıklığına uğrattım ve bunu düzeltemem.
Я всех подвел и я не знаю, как это исправить.
Biz, uh... Hepimiz onu hayal kırıklığına uğrattık.
Мы... мы все подвели его.
- Gerçekten hayal kırıklığına uğrattım sizi.
Кажется, я всех здорово подвёл.
Annenin sana karşı olan hayal kırıklığı hâlâ yerli yerinde.
Разочарованность твоей матери все еще здесь.
Ama hayal kırıklığına uğradım sadece.
Но, уверен, я бы лишь разочаровал Вас.
Söylemem gerek ki, tüm insanlar içinden siz beni hayal kırıklığına uğratıyorsunuz, söylememde sakınca yoksa.
Я бы сказал — лучший из людей, и Вы разочаровываете меня, уж прошу прощения, что так говорю.
Hayatımı onlara adadım ama bana sadece hayal kırıklığı verdiler.
Я преподнесла им свою жизнь на блюдечке с голубой каемочкой, а они в ответ не дали мне ничего кроме разочарований.
Beni büyük hayal kırıklığına uğrattın Ray.
Я так разочаровался в тебе, Рэй.
Büyük hayal kırıklığına uğradım.
Это так неутешительно.
Hayal kırıklığına uğradınız mı?
Вы разочарованы?
Hayal kırıklığına uğrattım ve o da beni bu dağdaki buzdan cehenneme sürdü.
Он во мне разочаровался и прогнал в адский холод к этой горе.
- Sakın beni hayal kırıklığına uğratayım demeyin.
И только подумайте подвести меня.
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm...
Мне жаль тебя разочаровывать...
Onu hayal kırıklığına uğrattım.
Я подвел ее.
Hayır, hayır, hayır. Bu benim suçum. Seni hayal kırıklığına uğrattım.
Я тебя подвел.
Bu zamana kadar beni hayal kırıklığına uğratmadı.
А он меня ещё не подводил.
İnsanlar genelde hayal kırıklığı yaratırlar.
Люди, как правило, разочаровывает, мед. Они ничего не могут поделать.
- Bu büyük bir hayal kırıklığı.
Ну, это очень расстраивает.
Bu hayal kırıklığına uğratıcı bir deneme, Jason.
- Это печальная тенденция, Джейсон.
Kimse eserlerini almadığı için hayal kırıklığına uğramış ve öğretmenliğe başlamış.
Обиженный художник, низведённый до учителя, так как никто не покупает его мазню.
Sadece... birlikte gidelim mi diye sormadığın için hayal kırıklığına uğradım.
Я... расстроился из-за того, что ты не пригласила меня с собой.
Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım!
Я вас не подведу!
Beni büyük hayal kırıklığına uğrattın.
Я в тебе глубоко разочарована.
Bunu söylemekte sakınca görmüyorum, biraz hayal kırıklığına uğradım,... çünkü cevap verme nezaketinde bile bulunmadı.
Я бы сказал, я был несколько разочарован, что ему не хватило любезности на то, чтобы ответить.
Gizlice. Annemi hayal kırıklığına uğratmamak için.
Сбежала с женихом к разочарованию своей матери.
İlerlemedeki eksiklik beni iki katı hayal kırıklığına uğrattı.
Жаль, что она не исправляется.
Eğer seni zorlamış olsaydı, yapmazdın çünkü. Hayal kırıklığına uğramanı istemezdi.
Если она была слишком строга, то это потому, что она не хотела твоего разочарования.
Hayal kırıklığını anlıyorum.
- Понимаю ваше расстройство.
Bu son olabilir. Bakın, hepinizi hayal kırıklığına uğrattım.
Слушайте, я знаю, что всех вас подвёл
Menejerimi hayal kırıklığına uğratsada, tüm dikkatimi sana veriyorum.
К большому огорчению моего издателя, ты всецело завладел моим вниманием.
Konuşunca da onu hayal kırıklığına uğrattığım her anı anlatıyor.
А если разговариваем, то обычно он напоминает мне, насколько я его разочаровал.
Emily, insanlar ilişkilerinde her gün zarar görüp, hayal kırıklığına uğruyorlar.
Эмили, люди разочаровываются в своих отношениях каждый день.
Hayal kırıklığımı ya da gururumu anlayamazsın.
Ты не можешь понять мое разочарование... или мою гордость...
Size ve çevrenize acı ve hayal kırıklığından...
Только боль и боль в сердце...
İlginç. Rahat ve aynı zamanda hayal kırıklığına uğramış gibi görünüyorsun.
Интересно, выглядишь расслабленным и расстроенным одновременно.
Sadece hayal kırıklığı.
- Только разочарование.
Benjamin Warren, beni gerçekten hayal kırıklığına uğrattın.
Бенджамин Уоррен, ты так меня разочаровал.
Ve beni hayal kırıklığına uğratmadın.
И ты меня не разочаровала.
Seni hayal kırıklığına uğratmış.
Он разочарован в вас.
Beni devre dışı bırakırsan, John hayal kırıklığına uğrayacak.
Джон бы очень расстроился, если бы ты меня выключила.
- Beni hayal kırıklığına uğrattın Cornelius.
Но он сбежал. Ты разочаровал меня, Корнелий.
Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım efendim.
Я вас не подведу, сэр.
Her seferinde başka bir hayal kırıklığı.
Одно нарушенное обещание за другим.
Yani umarım bunu biliyorsundur çünkü epey hayal kırıklığına uğramıştın.
Надеюсь, ты это понимаешь.
Hala ayıklığımla ilgili hayal kırıklıklarım var. Ama toplantılara katılmaya devam ediyorum.
Я все еще недоволен своей трезвостью, но я решил снова посещать собрания.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]