English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ O ] / Oldugunu

Oldugunu translate Russian

222,403 parallel translation
Burada bir ceset olduğunu biliyor muydun?
М : Ты вообще знаешь, что тут есть тело?
- Bana güvende olduğunu söyledi.
Сказал, что ты в безопасности.
İnsan olmanın ne demek olduğunu hatırlamıyorum bile.
Я почти не помню, каково быть человеком.
Cinayet olduğunu düşünüyordum.
Я склонен думать, что это все-таки убийство.
Sokağın karşısındaki inşaattakiler bir çivi tabancasının eksik olduğunu söylediler.
Парни со стройки напротив говорят, что у них увели гвоздострел.
Bayan Zelinsky, polis memurlarının dostunuz olduğunu bilmiyor musunuz?
Миссис Зелински, разве вы не знаете, что офицеры полиции - ваши друзья?
Bu üç kadının kim olduğunu biliyor musunuz?
Знаете, кем были эти трое?
Külotun Macy'nin olduğunu size ne düşündürdü?
Почему ты решила, что это трусики Мэйси?
Piper bana Jamie'ye aşık olduğunu söylediğinde onunla aylardır yatıyordum.
Когда Пайпер сказала, что ей нравится Джейми, я спала с ним уже несколько месяцев.
Neden çocuğumun öğretmeninin öldürüldüğü gece Ellie'nin nerede olduğunu bilmeniz gerekiyor?
Зачем вам знать, где была Элли в ночь убийства учителя моего ребенка?
Bunun piyasa değerinden oldukça düşük olduğunu biliyorum.
Понимаю, это намного меньше рыночной стоимости.
Jamie'nin öldürüldüğü gece neden sokağının başına park ettiğinizi ve plakanızın neden not defterinde olduğunu merak ettik.
Мы хотели бы спросить, почему вы припарковались на улице, где жил Джейми, в ночь его смерти, и почему записал ваш номерной знак?
O kadar açık bir ilişkide değildin ki kocan neyin peşinde olduğunu öğrenmek için özel bir dedektif tutmuştu.
Ваши отношения настолько несвободные, что ваш муж нанял частного сыщика, чтобы проследить, что вы собираетесь делать.
Kocanı arayıp nerede olduğunu söylemişti.
Именно он позвонил вашему мужу и сообщил, где вы находитесь.
Burada bir parti olduğunu duyduk.
Мы слышали, что там сегодня вечеринка.
Evin dışında olduğunu söylemiştim.
Возле дома.
Çünkü ayakkabının siyahi bir adama ait olduğunu anlaşılabilirdi, bilemeyiz ama sence değişmeli miyiz?
Могут подумать, что это туфля чернокожего. Возможно, мы не знаем, но... Может, поправить?
Konu bu. Ne olduğunu bilmiyoruz, değil mi?
Мы не знаем, что случилось, так?
Şimdi, size birkaç fotoğraf göstereceğim ve hangisinin doğru olduğunu söylemenizi istiyorum. A, B, C mi yoksa D mi?
Теперь я покажу вам кое-какие фотографии, и хочу, чтобы вы сказали мне, какая у неё была подошва, А, Б, В или Г.
Kardeşi olduğunu hatırlamıyor bile.
Она даже не помнит, что у неё был брат.
William'a ne olduğunu bildiğimizi düşünüyoruz.
Кажется, мы знаем, что случилось с Уильямом.
Evet, nasıl olduğunu iyi bilirim.
Да, знаю каково это.
İyi durumda olduğunu görünce hepimiz rahat bir nefes aldık.
Мы все вздохнули с облегчением, узнав что с ним всё в порядке.
Hep daha pozitif bir yaklaşımda bulunmak isteriz ama elimizde başka bir şey yoksa bize iltica eden kişinin KGB'den olduğunu itiraf ettirdiğin kaydı kullanabiliriz.
Что ж, мы всегда хотели использовать более позитивный подход, но если это всё что мы имеем, можно использовать запись которую вы сделали, где он признаётся что их перебежчик на самом деле был агентом КГБ.
Bunun mümkün olduğunu hiç bilmiyordum.
Я не представлял, не представлял что такое возможно.
- Anladığını ama CIA'in meselesi olduğunu.
Сказал, что понимает, но это ж ЦРУ.
Başlamadan önce Matthew'layken kontrolü kaybettiğini hissedersen tam manasıyla kaybeder gibiysen ona düşünmek için zamana ihtiyacın olduğunu söyle.
Пока мы не начали, если ты почувствуешь, что теряешь контроль с Мэттью, реально теряешь контроль, просто скажи ему, что тебе нужно время подумать.
Onun yanındayken işler kötüye giderse ya da içine sinmezse her şey üstüne geliyor gibiyse, duygusal ya da tedirginsen başparmağınla işaret parmağını birbirine sürt bu sırada da benimle babanı hayal et. Bu kim olduğunu, nereden geldiğini hatırlamana yardımcı olsun.
Итак, если будешь с ним и начнёшь чувствовать себя как-то не комфортно, или тебя переполнят эмоции или неуверенность, потри большой палец об указательный и представь нас с отцом, чтобы напомнить себе кто ты такая и откуда родом.
İlticacının KGB'den olduğunu itiraf ettirdiğin kaydı kullanabiliriz.
Можно использовать запись которую вы сделали, где он признаётся, что их перебежчик на самом деле был агентом КГБ.
Bunun şoke edici bir şey olduğunu biliyorum ama bunu yapıyorlar işte.
Но... это то, что они делают.
Entomologlarımız gönderdiğimiz böceğin önceden tespit edilmemiş şifreli bir türe ait olduğunu Avustralya dışında görülmemiş bir tatarcık türüyle akraba olduğunu söyledi.
Наши энтомологи сказали, что насекомое которое мы им прислали – неизвестный вид, ранее не идентифицированный, относящийся к типу мошек которых никогда не видели за пределами Австралии.
Şu anda elimizdeki şeyin ne olduğunu bilmiyoruz.
Мы ещё не знаем с чем имеем дело.
- Ne olduğunu söyleme.
Не говори ему, что это были они.
Nedenini ya da nasıl olduğunu bilmiyorum ama bir şey onu feci hâlde teşvik etti.
Не знаю как или почему, но у него как будто появилось шило в заднице.
Kötü bir fikir olduğunu düşünüyorsanız orası ayrı tabii.
Если вы не считаете это плохой затеей.
Matematikte bu kadar başarılı olduğunu bilmiyorduk.
Не знали, что ты так хорошо ладишь с математикой.
Zayıf olduğunu biliyorlar.
Они знают, что он ранимый.
Onun gibi kadınlardan hoşlanacak yalnız bir tip olduğunu biliyorlar.
Они знают, что он одинок, и поведется на её внешний вид.
Philip'e Afganistan'daki savaşın şaka gibi olduğunu düşündüğü için psikiyatri hastanesine atıldığını söylediğinde ne olacak?
А когда он скажет Филипу, что попал в психбольницу, потому что считает войну в Афганистане шуткой...
Zihniniz, eski alışkanlıklarınızla ve inanç sistemlerinizle bütün o şeylerle aranıza girip de onların kim olduğunu, sizin kim olduğunuzu söylediğinde anne-babanızın size olan sevgisini ya da sizin evlatlarınıza olan sevginizi hissedemezsiniz.
Вы не можете испытать любовь ваших родителей или ваших детей из-за старых привычек и убеждений, которые навязывали вам о том, какие они должны, и устоят у вас.... на пути.
- İyi olduğunu söyledim.
Я сказала, что ты в порядке.
Kalp ateşi olduğunu gösterir.
Означает сердечный жар.
Pek mutlu olduğunu sanmıyorum.
Не думаю, что он особо счастлив.
- Merkez'in ne denli heyecanlı olduğunu kelimelere dökemem.
Не передам тебе, насколько Центр волнуется. Хорошо.
Çoğu insan, kötü bir şey olduğunda yapılacak en iyi şeyin yoluna devam etmek, her şeyi kendine saklamak olduğunu düşünür.
Многие думают, что когда случается кто-то плохое, лучше будет просто продолжать жить, держать всё в себе.
Annem, onun oduncu olduğunu söylemişti.
И она сказала, он был лесорубом.
Sana söylemenin haddime olduğunu düşünmedim.
Я не думаю, что это я тебе должен был об этом рассказать.
İnsanları zincir altında tutan bir uyuşturucu gibi olduğunu söylüyor.
Он говорит, это наркотик, который удерживает людей в цепях.
Öyle biri olduğunu sanmazdım.
Я не думала, что он такой.
Dünyanın onu mutlu etmek zorunda olduğunu düşünmüyor ki bu ülkede yetişmiş biri için bu hiç de ufak bir başarı sayılmaz.
Она не считает мир своим счастьем, а это редкость среди тех, кто рос в этой стране.
Ne denli zor olduğunu biliyorum.
Я знаю насколько тебе тяжело.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]