English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ S ] / Sorun olmaz mı

Sorun olmaz mı translate Russian

477 parallel translation
- Gerçekten sorun olmaz mı?
- Вы действительно не против?
- Senin için sorun olmaz mı?
- Я не хочу, чтобы у тебя были неприятности.
Etik kurallar sorun olmaz mıydı?
Никаких этических проблем?
Arkadaşın Kramer için sorun olmaz mı?
Твой друг Креймер не возражает?
- Sorun olmaz mı?
- И никaкиx проблeм, дa?
Penny'nin çocuklarını bulalım. - Sorun olmaz mı?
Давайте лучше найдём детей Пенни.
Kapı o şekildeyken, gitmemiz sorun olmaz mı?
Мы можем выйти через боковую дверь? Конечно!
- Sorun olmaz mı?
- Это не будет беспокойством?
Sen olursan sorun olmaz mı o zaman?
Или ты предпочитаешь, чтобы я волочился за тобой, Кацураги?
Fazla mesai yapan, randevuları iptal eden, çiçek ve hediye gönderen sen olsan, sorun olmaz mıydı?
Если бы ты работал допоздна, отменял свидания и посылал подарки...
Sorun olmaz mı?
- Все же будет хорошо?
Sence sorun olmaz mı?
Ты думаешь это хорошо?
Richard, gerçekten birlikte çalışmamız sorun olmaz mı?
Ричард, я серьезно... все нормально с тем, что мы работаем вместе?
Çocuğun beyninde bir sorun olmaz mı?
Ребенку в лицо не попадешь?
Bu kadar yakınlaşmamız sorun olmaz mı?
Не мог бы ты не стоять так близко?
- Sorun olmaz umarım.
- Вы не возражаете?
Sadece bir gece hanım için sorun olmaz ama daha fazla kalırsa,
Жена была не против пустить ее переночевать, но если дольше...
Oraya gitmemiz sorun olmaz sanırım, değil mi? Devam edin.
Я думаю, что ничего не случиться, если мы заедем туда, а?
Sorun olmaz. Tuzağımıza düşecek! Zorluk yok.
Такого возьмём без шума и пыли!
Kapıyı kapatır mısın? Sorun olmaz değil mi?
Вы не закроете дверь?
- Bayım, sorun yaşamak istemeyiz! - Hayır, sorun olmaz!
- Мистер, мы не хотим никаких неприятностей.
Umarım bu akşam otobüsle dönmen sorun olmaz.
Доедешь сегодня на автобусе?
Yarım saate dönersem sorun olmaz.
Ничего страшного, если я вернусь через полчаса.
Şimdi bu kadar açık konuşmamalıyım ama sonra sorun olmaz değil mi?
Сейчас не следует, но потом будет можно?
Sorun olmaz umarım.
Вот и все.
Cezan süresince benim odamda oturursan bir sorun olmaz sanırım.
Я думаю не страшно, если вы отработаете в моем кабинете.
Sanırım sorun olmaz.
- Я думаю это не будет проблемой.
Sabahleyin düzenleme için geç kalmadığım sürece, sorun olmaz.
Да все нормально, я успею вернуться на построение.
Aşağıdaki kilere bir şeyler koymam sorun olmaz umarım.
Ты не против, если я сложу некоторые свои вещи внизу?
Yani eğer sen ve ben bir uçak kazasında ölürsek sorun olmaz çünkü ruhlarımız yaşamaya devam edecektir.
Если мьi с тобой разобьемся в авиакатастрофе, ничего страшного, наши души останутся живьi.
Umarım senin için sorun olmaz. Sürpriz olmasını istemiştim.
Хотел сделать тебе сюрприз.
Bir ağaç çatıya devrilmediği sürece sorun olmaz sanırım.
Думаю, как-нибудь протянем, если только дерево не проломит крышу.
Umarım sorun olmaz.
Это ничего?
Belki, "Hadi birlikte yaşayalım" derim, ve sorun olmaz.
Я мог бы даже предложить : Давай будем жить вместе, и ничего.
- Umarım bu senin için sorun olmaz.
- Надеюсь, это не проблема для тебя.
Asistanın burada bekleyebileceğimi söyledi. Umarım sorun olmaz.
Твоя помощница сказала, что я могу подождать здесь.
Eşyalarımı almam gerekecek ama o da sorun olmaz herhalde.
Надо разобраться с делами. Но с ними я быстро.
Sanırım sorun olmaz.
Уж как-нибудь разберусь.
Ben çaresine bakarım, sorun olmaz.
Попробую помочь тебе.
- Sadece bir gece. Sorun olmaz sanırım, değil mi?
- Всего ночь перекантуемся, или?
Dinle, umarım durumum senin için sorun olmaz.
Надеюсь, моё заболевание не станет для вас проблемой.
Vatandaş bizim yetki alanımızda. Sorun olmaz.
Дело "Гражданина" - в нашей юрисдикции.
Umarım sorun olmaz.
Я надеюсь, это нормально?
Umarım sorun olmaz.
Надеюсь, проблем не будет.
Sorun olmaz. Şehirde olduğum süreçte, Metropole otelinde kalacağım.
Когда я в городе, всегда останавливаюсь В "Метрополе".
Umarım kanepede yatmak sorun olmaz.
Надеюсь, ты не возражаешь против дивана.
Sanırım bu sorun olmaz.
Я думаю, это было бы неплохо.
- Sorun olmaz sandım, üstüne büyük bir mürekkep lekesi vardı.
- Ладно, я сама их взяла. Но я подумала, что ты не будешь против, ведь у них на ширинке чернильное пятно.
- Rusya'ya karşı mı? Sorun olmaz.
Они не будут жаловаться.
- Sorun olmaz, umarım?
Надеюсь, ты не возражаешь?
Hayır, yardım ederim, sorun olmaz.
- Я помогу, мне не трудно.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]