Söylemeliyim ki translate Russian
1,066 parallel translation
Ve söylemeliyim ki, katılan herkes bunu faydalı bir deneyim buluyor.
И могу вам сказать, что каждый, кто в этом участвовал считает сей опыт весьма полезным.
ve Sana söylemeliyim ki, O sonuna kadar sözünde durmaz.
И могу сказать тебе, его терпение не бесконечно.
Evet, Söylemeliyim ki sonuçta benimde gelmek isteiğim konu o.
Да. Должен сказать, что у меня такое же мнение на этот счет.
Büyükelçi, size şunu söylemeliyim ki benim kültürümde yaptığınız şey bir suç olarak görülebilirdi.
Посол, я должен сказать Вам, что в моей культуре то, что Вы совершили, считалось бы преступлением.
Ama şunu da söylemeliyim ki burada da diğer şehirlerdeki kadar suç işleniyor.
Но я вам скажу, что преступности здесь столько же, как в любом другом городе.
Şunu söylemeliyim ki çizgi filmle hiçbir alakam yoktu.
И я должен сказать что это не из-за комикса.
Size şunu söylemeliyim ki Bay Lee'den bıkıp usanmıştım.
Могу сказать, на этот раз мистер Ли меня здорово достал.
İlhamın % 99'u terlemekten geçermiş derler benim durumumda en az iki katı ama size söylemeliyim ki, efendim...
Знаете, как обычно говорят : любое открытие это 1 % вдохновения и 99 % труда, но...
Söylediklerimden ve kaltaklık yaptığımdan ötürü üzgünüm ama şunu söylemeliyim ki yalnız değilsin.
Прости за всё, что я сказала, за то, что была такой стервой, но я должна тебе сказать : Ты не одинока.
- Söylemeliyim ki doğru yere geldiniz... fakat biz sadece yaşam koçuyuz, sindirim kanallarının işleyişini destekleriz.
∆ аль только, у нас осталось мало времени. ѕридЄтс € ему прочистить весь организм.
Üzülerek söylemeliyim ki tedavi ettiğim... son hasta büyük aşık Don Juan De Marco romantizmden şikayetçiydi ve bunun tedavisi ne yazık ki yok.
Печально, но я вынужден признать, что мой последний пациент величайший любовник Дон Жуан ДеМарко страдал от романтизма, который был абсолютно неизлечим.
- Söylemeliyim ki, işteki en iyi sendin.
- Должен сказать тебе ты в этом деле лучшая.
Şunu da söylemeliyim ki senin sorunun oldukça belli.
И я тепхерь мошет скасаль фаш проплем есть софсем понятный.
Şunu da söylemeliyim ki olan bitenin hepsi benim suçumdu.
И должен сказать это в значительной мере моя вина.
- Şunu söylemeliyim ki... bazı hatalar yaptım ve biraz para harcadım.
- Я хочу тебе сказать... Я наделала ошибок, и потратила деньги.
Demek istediğim Bay Verlaine,... açık söylemeliyim ki yazdığı şeylerden bazıları fazlasıyla çiğ ve yakışıksız.
Дело вот в чем, месье Верлен. Если говорить совершенно откровенно, часть его стихов, написанная в юности, была очень неприличной.
Tekrar söylemeliyim ki gelmenizi hiç beklemiyorduk.
Я хотела снова сказать вам, сэр, сколь неожиданным был ваш приезд.
Kendi adıma söylemeliyim ki onu hiç güzel bulmadım.
На мой взгляд, должна признаться, я не нахожу в ней ничего красивого.
Kardeşim söylemeliyim ki onun iyi görüntüsüne, hiç inanmadım.
Должна сказать, сестра, что я всегда не доверяла его внешнему благородству.
Söylemeliyim ki tavırları, ben de onun istediğinin tam tersi yönünde etki yarattı
Могу сказать, что ее разоблачения произвели на меня обратный эффект.
Ve söylemeliyim ki Jerry, inanılmazdı.
И скажу тебе, Джерри, это было поразительно.
Yüzbaşı Frye, Yüzbaşı Darrow, bu benim siz ve adamlarınızla ilk operasyonumuz olacak. Ve söylemeliyim ki, şu ana kadar yaptıklarınız hakkınızda duyduklarımı doğruluyor.
Капитан Фрай, капитан Дерроу, с вами я работаю впервые... и должен отметить, что вы отличные военные.
Şunu söylemeliyim ki, savcılığa karşı Johnson davasında da... savcılığa karşı Fisher davasında da... ikisi de 1985'te olmuştu...
... в делах "государство против Джонса" и "государство против Фишера"... Оба слушались в 1985-м.
Söylemeliyim ki zamanında kaslı bir aktördü.
Я бы сказал, что в те годы он являлся образцом мужественности.
Şunu söylemeliyim ki, bu muhteşem bir fikir, Feldman.
По моему это фантастическая идея, Филдман.
Söylemeliyim ki, şu kaset-kitaplara bağımlı oldum.
Я вам скажу, я просто подсел на такие книги.
Bu an için ne kadar fazla çalıştığını da ama şunu söylemeliyim ki, ben Jerry'ye hiç "ciddi-ve-ateşli" demedim.
Знаю, как тяжело ты трудился но я должна тебе сказать, что никогда не говорила Джерри про "горячую парочку".
Binbaşı, söylemeliyim ki şok oldum.
Майор, должен сказать, я шокирован.
Ben söylemeliyim ki, bunu duyduğuma şaşırdım.
Я... Должна признать, мне удивительно это слышать.
ve beyler size söylemeliyim ki çok güzel ayakkabılarınız var.
Могу ли я заметить, господа, у вас прекрасные туфли.
Ama şunu söylemeliyim ki eğer sadece biz varsak korkunç bir yer israfı demektir.
Но мне кажется если мы совсем одни зря пропадает слишком много пространства.
Sana söylemeliyim ki adamım çok iyisin.
Я так прямо скажу, парень ты мне сразу понравился.
Sana söylemeliyim ki anne, bu saçmalıktan sıkıldım artık.
Ма, твои вечные придирки к ней утомительны и необоснованны.
Şunu söylemeliyim ki Arnavutluk... Amerikalı kadın, erkek, çocuk, herkes...
Я должен сказать, что каждый американский мужчина, женщина и ребенок...
Fakat, şunu söylemeliyim ki, bir haham olmanın en nefret ettiğim yönü, insanların etrafımda parmak uçlarında yürümesidir.
Я хочу сказать... Я терпеть не могу в своем сане то, как все ходят вокруг меня на цыпочках. Старые друзья стыдятся произнести в моем присутствии грязное слово.
Şunu söylemeliyim ki, Debra, bu hiçte minnettar bir davranış değil.
Я должна сказать, Дебра, что это не похоже на благодарность.
Şunu söylemeliyim ki, bu organizasyonun tam olarak ihtiyacı olan şey bu.
Должен сказать, это то, что действительно нужно этой организации.
Şunu söylemeliyim ki, bu döneklik ve zalimliktir.
Должен сказать, это кажется мне своенравным и деспотичным поведением.
Çekinmeden söylemeliyim ki bir içkiye ihtiyacım var.
Я не стыжусь признаться, что сейчас я хочу выпить.
Ama şunu söylemeliyim ki, bu gerçekten akıl dışı. Bu zina bağımlısı kadın, babamı tam anlamıyla parmağında oynatıyor.
Пoxoтливaя блудницa oбвелa мoегo oтцa, кaк этo гoвopят, вoкpуг пaльцa.
Ama sana söylemeliyim ki, eğer birleşmeler söz konusuysa, büyük başarılar elde ettim.
Спасибо, Куинс. Но если ты не отвергаешь саму идею слияния, я тут проработал пару вариантов.
Ölmüş bir roldü. Söylemeliyim ki, Kirk'ü tekrar senaryoya sokmak dahiceydi.
Должен сказать, что возвращение Кирка удалось сделать очень изящно.
- Söylemeliyim ki, çok etkilendim. - Efendim?
- Должен сказать, я впечатлен.
Ama söylemeliyim ki...
Но скажу вам вот что.
İlk olarak söylemeliyim ki, radyo programın hakkında çok fazla bir bilgim yok.
Я знаю, что тебе нечего мне сказать, зато мне есть что.
Bay Varnsen, eğer daireyi beğendiydeniz, size şunu söylemeliyim ki ayrıca varlıklı bir fabrikatör de burayı istiyor.
Мистер Варнсен, если вам нравится квартира, должна сказать что к ней проявил интерес состоятельный промышленник.
Evet şey... Ve şunu söylemeliyim ki sen gerçekten harikasın.
А Вы, я должна сказать, Вы просто чертовски хороши!
Şunu söylemeliyim ki kadınlar iyi bir şarap gibiler.
Я бы хотел сказать, что женщины, как хорошее вино, становятся только лучше с годами.
Yine de söylemeliyim ki, tamamen güvenmiyorum.
- Теперь, я тебе не доверяю.
Şunu söylemeliyim ki, daha önce hiç kimse Jabba sürtüğünü memnun edememişti.
- Должен сказать, никто раньше не удовлетворял шлюху Яху.
Size söylemeliyim, öyle mutluyum ki ölebilirim.
Честно слово, мне так хорошо, что уже можно умирать.