Ün translate Russian
4,712 parallel translation
Köşk'ün miadını doldurduğunu varsayıp ileride nasıl olabileceğini gösteren bir maket hazırlattık.
Если бы мы решили, что Хаус отжил своё, то вот модель, сделанная разработчиками, на которой мы видим, каким он может стать.
3'ün kuralı büyüyü iyi ya da kötü yönde yükseltiyor.
Правило трех усиливает заклинание, к лучшему или к худшему.
3'ün kuralı?
Правило трех?
3'ün kuralının 3 defa tekrarlanması.
Это правило трех трижды.
3'ün kuralı tüm bu yaramaz, küçük oğlanları ve kızları cezalandırmak için geliyor.
Петля отдачи, вся магия вокруг, правило трех, наказывающее всех нехороших мальчиков и девочек.
Sadece oturup 3'ün kuralının geri tepmesinin gerçekleşmesini bekleyeceğim.
Я просто подожду, пока правило трех ударит по ним.
Sorarım sana evlat Şeytan, Eyüp'ün fikrini değiştirememiş, sen benimkini nasıl değiştireceksin? - Ne?
Поэтому я спрашиваю тебя, сынок, если Дьявол не смог поколебать веру Иова, как, черт побери, ты собираешься изменить моё?
- Dr. Öz'ün programında gördüm.
Видела это в "Шоу доктора Оз".
Savaştan sonra, Saigon düştüğünde USS Kirk'ün üzerinde kıyıyı devriye geziyordum.
После войны, когда пал Сайгон, на корабле "Кирк", патрулирующем берег.
Hangisi kazanıyorsa onu destekleriz. Tamam bu Kurt'ün söyleyeceği bir şey.
Мы болеем за ту, которая выигрывает.
Birch. AmWorks'ün üstüne kıçı güneşten korkuyormuş gibi oturuyor.
Бёрча. "Америка Работает" ему как кость в горле.
Birch'ün yerini değiştirmek istiyorum.
- Господин президент, очень приятно. - Я хочу пересадить Бёрча.
Buradayken Birch'ün üzerinde çalışmanı istiyorum.
Тебе нужно поработать с Бёрчем, пока ты здесь.
Unutmayın, Walker soruşturmasından sonra ulusal olarak ün kazandı.
Не стоит забывать о ее общенациональной известности со времен следствия над Уолкером.
- 500'ün tadını kaçırdın.
- Мне 500 уже стыдно брать.
Sihirli Flüt'ün tadını çıkarın.
Наслаждайтесь "Волшебной флейтой".
O film Zombi Piranalar 3'ün yarısı kadar bile korkunç değildi.
Этот фильм ещё что, вот "Зомби-Пираньи Часть III".
"Kıçımı öp" ün yedisi, yarın da "kendi randevularını kendin ayarlarsın" ın sekizi.
Знаешь, что? Сегодня 7-ое идинафикобря, а завтра 8-ое сам-себе-составляй-расписаниебря.
Ya da Helston Hall'ün Perrinlerini?
И Перринсы из Хельстона?
Ajan Ben-çük'ün eğlencemizi bozmasına izin mi vereceğiz?
И неужели мы позволим агенту Придурку испортить нам веселье?
Ama Golden Girls'ün gelmiş geçmiş en iyi komedi dizisi olduğun konuşmaya çok dalmıştık.
Просто мы так заболтались о том, что "Золотые девочки" – лучший ситком всех времен...
Güverte 4'ün durumu kritik.
Палуба четыре. Уровень критический.
Lincoln'ün haritasının dediğine göre yaklaşıyoruz.
Согласно карте Линкольна, мы уже близко.
Senin de mi bir Glayvinatör'ün var?
У вас тоже есть Глайвинатор?
Burns'ün toplu işten çıkarması eski depresyon şarkıları ile şehri yeni bir depresyona soktu.
Массовые сокращения сотрудников Бернса погрузили город в новую волну депрессии, ознаменованную распеванием песен времен старой депрессии.
Kurt'ün depresyonda olduğunu sanıyorum.
Я беспокоюсь, что у Курта... депрессия.
Dan Quayle, Stephen Baldwin, Matt Lauer,... Johnny Cochran, David Boreanaz ve Jimmy Eat World'ün bateristiyle... çıktığını iddia ettin.
Вы утверждали, что состояли в романтической связи с Дэном Куэйлом, Стивеном Болдуином, Мэттом Лауэром, Джонни Кокраном, Дэвидом Бореназом и барабанщиком Jimmy Eat World.
Jimmy Eat World'ün tüm üyeleriyle çıktım.
Я встречалась со всеми участниками Jimmy Eat World.
Kurt'ün listeyi bölgesel yarışma için garantiye aldığını sanıyordum. - Evet.
Вроде Курт уже подготовил список песен к отборочным.
Biri Paul'ün karısını basından önce bilgilendirmeli.
Кто-то должен поговорить с женой Пола до того, как это сделает пресса.
Paul'ün arkasından atlamak tehlikeliydi biliyorum.
- Хорошо. Знаю, прыгнуть за Полом было опасно.
Paul'ün karısının mazeretini tekrar doğruladım.
Я подтвердил алиби жены Пола.
Paul'ün parmak izini ve bulduğumuz her şeyi mikroanaliz ettim.
Я вернулась к отпечаткам Пола и провела микроанализ на все, что мы упустили.
- Hayır ama tuvalet tutacağından aldığımız Paul'ün parmak izindeki aynı barbekü sosu kalıntısı var.
- Нет, но на нем тот же соус для барбекю, что и на отпечатке Пола с туалетной ручки.
Belki de Paul'ün ofisinden birini atladım.
Возможно, я кого-то проглядела из офиса Пола.
Paul'ün karısı, Carol, o da toplantıdaymış.
- Да. Жена Пола - Кэрол, была вместе с ним.
Kira sözleşmesine göre küçük kırmızı bir ekonomik araba, Tıpkı Paul'ün onu takip ettiğini düşündüğü araba gibi.
В договоре аренды значится маленькая красная малолитражка, такая же, как видел Пол.
Paul'ün karısı, Carol baş şüphelimiz.
Жена Пола - Кэрол, наша главная подозреваемая.
Paul'ün ilişki yaşadığını öğrendiğini ve onu mahvetmek için en büyük başarısını kullanarak ona tuzak kurduğunu düşünüyoruz.
Мы считаем, что она узнала, что у Пола был роман и решила уничтожить его его же величайшей победой в суде.
ve Burke'ün çizelgelerini gördüm. Tedaviler geçici bir süre işe yaramış.
Я просмотрела отчеты Берка, эффект от лечения был временным.
The Last Man on Earth'ün önceki bölümlerinde...
В предыдущих сериях...
Duke'ün günlüğünde Ona'nın sorunundan bahsedilen bir kısım buldum.
Я нашёл запись про Беду Уны в дневнике Дюка.
Ama bu Herb'ün tekrar ölmesi demek.
Но это значит, что она снова умрёт.
Cabazon'a yaklaşınca 104'ün çıkışına çek.
Будем проезжать Кабазон, сверни на 104-ый съезд.
Pastör'ün, Papaz Rowe'un yaptığını düşünüyor.
Подозревает отца Роу.
Gloria, Duke'ün Gull'de bıraktığı eşyalarla dolu bir kutu getirmişti.
Глория принесла коробку с вещами, которые Дюк оставил в "Гале".
Ama şimdi AmWorks'ün yapabileceğini kanıtladım....... ve destek ile para da gelecektir.
Но теперь, когда я доказал, что может "Америка Работает", я получу и деньги, и поддержку.
Ne yapmam gerekiyor, 2. Bölük'ün önünde Sıçrayan mı yiyeyim?
Что я должен был сделать, съесть скиттера перед 2-ым Массачусетским?
2. Bölük'ün geçmesi için fazla uzak ama birkaç kişi giderek erzak alabiliriz.
Слишком далеко для 2-го Массачусетского, чтобы пройти, но некоторые из нас смогли бы достать припасы.
2. Bölük'ün öne sürdüğü görevler benim için en önemlisidir.
Цели поставленные 2-м Массачусетским, являются первостепенными для меня.
Merhum Dr. David Saltzberg'ün laboratuvarına girmek üzeresiniz.
Вы сейчас войдете в лабораторию
üniversite 36
ünde 44
unutmayın 637
unutmayacağım 56
unutmadım 116
unutma 1527
unuttum 486
unutmuşum 444
unutmam 161
unut beni 18
ünde 44
unutmayın 637
unutmayacağım 56
unutmadım 116
unutma 1527
unuttum 486
unutmuşum 444
unutmam 161
unut beni 18
unutma bunu 38
unutmuştum 37
unutma ki 32
unutulmaz 17
unutmadan 76
ünlü 22
unut 107
unuttun 26
unuttun mu yoksa 24
unuttun mu 580
unutmuştum 37
unutma ki 32
unutulmaz 17
unutmadan 76
ünlü 22
unut 107
unuttun 26
unuttun mu yoksa 24
unuttun mu 580
unutma sakın 19
unuttum bile 18
unutalım 63
unutmayın ki 18
üniversitede 21
unutmak mı 39
unuttunuz mu 60
unutuyorsun 22
unut bunu 437
unutuyordum 28
unuttum bile 18
unutalım 63
unutmayın ki 18
üniversitede 21
unutmak mı 39
unuttunuz mu 60
unutuyorsun 22
unut bunu 437
unutuyordum 28