All summer traducir turco
1,277 traducción paralela
They're not gonna be there all summer.
Bütün yaz orada olmayacaklar.
I HAVEN'T TALKED TO NOEL ALL SUMMER.
- Çok tuhaf. Noel'la yaz boyunca konuşmadım.
I WAS IN MAINE ALL SUMMER.
Hayır. Tüm yaz Maine'deydim.
YOU HAVEN'T CALLED ANYONE ALL SUMMER.
Neden? Yaz boyunca kimseyi aramadın.
YOU HAVEN'T CALLED ME ALL SUMMER? YOU JUST TOOK OFF.
Yaz boyunca beni aramadın.
And resulted in me being sent to Bible camp all summer.
Bütün yaz İncil kampına gönderilmemle sonuçlanmıştı.
I'm not just gonna sit around and do nothing like we've done all summer.
Bütün yaz yaptığımız gibi hiçbirşey yapmadan oturmak istemiyorum.
To borrow a rather crude human colloquialism, I've been diddling her all summer.
Oldukça nezaketsiz olan insan dili deyimine göre, bütün yaz boyunca onunla ilişkiye girdim.
I'll like not being in a hot black and white all summer.
Tüm yaz boyunca bir devriye arabasında olmak bana koymaz.
I was find in'pieces of her all summer- - tops of trees, my little sister's hair- -
Parçalarını bütün yaz ağaçlarda gördüm. Hatta kız kardeşimin saçına bile gelmişti
Because I'll be working on the Vineyard all summer long.
Çünkü yaz boyunca üzüm bağında çalışıyor olacağım.
Striking out in front of pro scouts all summer is not what I had in mind.
Oyuncu avcılarının önünde atış kaçırmaya devam etmeye niyetim yok.
Works construction all summer runs a snowplow for the county in the winter and ministers at our church.
Bütün yaz inşaatlarda çalışıyor kışları ise ilçede kar temizleme makinasını kullanıyor ve kilisemizde hizmet veriyor.
I'm like the grasshopper who sang all summer.
Bütün yaz şarkı söyleyen cırcır böceği gibiyim.
For those select few of you who went all summer, all eight weeks without finding that special someone, today is your day, because you don't wanna go back home and lie to your friends about a summer romance that didn't even happen.
Eve dönüp arkadaşlarınıza yaşanmamış bir yaz romantizmi palavraları atmak istemezsiniz. Bu gece, yetenek gösterisinden sonra öpecek kimsesi olmayan tek kişi olmak da istemezsiniz.
Boo! We have put together an unlikely team of misfits, and we've been training like crazy all summer.
Yaz başında, işe yaramazlardan bir takım oluşturmuştuk ve yaz boyunca çalıştık.
It's gonna take patience, but I've been celibate all summer.
Sabırlı olmam gerekecek, ama zaten bütün yazı yalnız geçirdim.
They're making him ride a bike all summer.
Bütün yaz bisikletle dolaşmak zorundaymış.
I heard she's been in bed with allergies all summer.
Bütün yaz alerji yüzünden yatak döşek yatmış.
- I worked beside you all summer.
- Bütün bir yaz yanınızda çalıştım.
- You've been saying that all summer.
- Bütün yaz aynı şeyi söyledin.
Why else would they let me go cruise around the Caribbean all summer?
Yoksa neden bütün yazı amcamın teknesinde geçirmeme izin versinler?
He was there all summer.
Tüm yaz oradaydı.
You've been working all summer on that speech.
Bütün yaz boyunca o konuşmaya çalıştın.
So, it was just me, all alone... up in the mountains in this cottage, with my parents, all summer.
Bütün yazı dağdaki bu kulübede ailemle ama tamamen yalnız geçiririm.
I'll baby-sit lgby all summer long.
Yaz boyunca Igby'ye bakıcılık yapacağım.
I've been working for D.H. all summer.
Tüm yaz boyunca D.H. için çalışacağım.
It'll take you all summer
Bu da Yaz boyunca seni meşgul eder.
I dated him all last summer and he dumped me.
Geçen yaz onunla çıktım ama beni terk etti.
That summer, they found five cows all mutilated with surgical precision... on Hattie Wexler's farm.
O yaz, Hattie Wexler'ın çiftliğinde cerrahi müdahaleyle dikkatlice sakatlanmış 5 inek buldular.
And we were thinking it might be really best... for all of us if at the end of the summer... she came here to live with us.
Ve düşündük ki hepimiz için de en iyisi bu yazın sonuna doğru onun burada, bizimle birlikte yaşaması olacak.
Berkeley is like summer all year.
Berkeley'de bütün sene mevsim yaz.
And it will be sad to shut down WCFW for the summer. But not to worry, because those of you in the Bethesda-Chevy Chase area can hear me all winter long on Jewish Day School Radio,
WCFW'yi önümüzdeki yaza kadar kapamak üzücü ama endişelenmeyin çünkü kış boyunca okul radyosu 89.9 FM Fox'dan dinleyebileceksiniz.
I'd like to take this opportunity to thank you all for making the last eight weeks, without rival, the best summer of my entire life.
Bu fırsatı, son sekiz haftayı isyan çıkarmadan geçirdiğiniz için teşekkür ederek kullanmak istiyorum. Bu, hayatımın en iyi yazıydı.
I want to thank all of you for a terrific summer.
Bu harika yaz için hepinize teşekkür ederim.
Okay, guys, we went through this last summer, all right?
Tamam, çocuklar, bütün bunları geçen yaz yaşadık, tamam mı?
Throw a huge party at the end of the summer to cap it all off.
Yaz sonunda da muazzam bir partiyle hepsine tüy dikeriz.
All right, I'm just saying it beats... letting townfolk go down on you for the summer.
Pekâlâ benim tek söylediğim bütün yaz eğilmekten daha iyi olacağı.
the practice of sports such as tennis football running cycling swimming flying floating riding gliding conating camogie skating tennis of all kinds dying flying sports of all sorts autumn summer winter winter tennis of all kinds hockey of all sorts penicillin and succedanea in a word I resume
teniste futbolda bisiklette yüzmede havacılıkta yürüyüşte binicilikte düşüncede hokeyde buz pateninde asfalt pateninde teniste havacılıkta sporlarda ilkbahar yaz kış kış sporlarında tüm hokey türlerinde penisilin ve muadillerinde yani toparlayacak olursak aynı zamanda buna koşut olarak bilinmeyen nedenlerle insanoğlu küçülmektedir tenise rağmen
Shouldn't we all be looking for, like, summer jobs or something?
Yaz işi arıyor olmamız gerekmiyor mu bizim?
Because I had all last summer to get sick of Dawson and his quirks his foibles.
- Nasıl yani? Çünkü geçen yaz Dawson'dan, özelliklerinden ve kusurlarından bıkmak için yeterince vaktim oldu.
Especially in the summer when all you smell is dead flesh.
Özellikle de yazın et kokusu geldiği zaman.
Especially in the summer when I'm in my all-together.
Özellikle de yazın üzerimde bir şey yokken.
I'VE BEEN COUNTING THE DAYS ALL SUMMER.
Bütün yaz boyunca günleri saydım.
Mommy and Daddy keep it this hot all the time, even in summer.
AnnemIe babam hep sıcak tutarIar, yazın biIe.
Of all the summer visitors the most numerous are the flies which are a constant source of irritation for the mammoths.
Bütün yazın çok sayıda ziyaretçisi olan sinekler, Mamut'lar için, uçarak devamlı olarak tahriş kaynağı olmuşlardır.
I checked all that summer, and nothing.
Bütün yaz baktım, hiçbir şey gelmedi.
They're all wearing... their little summer dresses. look at'em.
Onlara bir bak.
And its throat is slit And it bleeds through all my summer dresses.
Boğazı kesilmiş, tüm yazlık elbiselerime kanı akıyor.
Seriously, I thank you all for your attention and to remind you of what someone rather famous once said, " "The truth is out there." " Enjoy your summer.
Cidden, hepinize dikkatiniz için teşekkür ederim ve sizlere ünlü birisinin sözlerini hatırlatmak isterim.
Same two, over and over all afternoon.
Ya "A Summer Place" ya da "Pennsylvania 6-9000".
summer 545
summers 75
summertime 16
summer of 39
summer camp 21
all set 422
all stars 18
all sorts of things 27
all screaming 68
all scream 16
summers 75
summertime 16
summer of 39
summer camp 21
all set 422
all stars 18
all sorts of things 27
all screaming 68
all scream 16
all sorts 34
all ships 23
all stop 47
all systems go 42
all stations 41
all systems are go 26
all shouting 55
all ships 23
all stop 47
all systems go 42
all stations 41
all systems are go 26
all shouting 55