And at the moment traducir turco
1,495 traducción paralela
And it was that tender moment... at the end of act two, where they kiss.
İkinci sahnenin sonunda, öpüştükleri hassas bir sahne vardı.
- Imagine the moment of truth when a guy puts his hand down a girl's pants, and all of a sudden, everything's coming up balls.
- Şu gerçeği bir hayal etsene ; bir adam kızın donuna elini atıyor, birden karşısına toplar çıkıyor.
Actually, yes, on the right clavicle and the sternum just above the xiphoid process which would indicate an upright position at the moment of impact.
Aslında evet, sağ köprücük kemiği ve.. göğüs kafesinde ki yaralar vardı ki.. .. buda bize kaza esnasında dik bir..
I was hoping I would be able to use the time machine again, and program it to arrive at the precise moment we came through the Stargate, and if it was possible, and you had a ZPM I could take back with me, that would help us considerably.
Zaman makinasını tekrar kullanabilmeyi umuyordum yıldızgeçidinden girdiğimiz ana programlamak istiyorum. Eğer mümkünse yanımda götürebileceğim bir SNM'nin bize çok yardımı olur.
At this very moment, he is plotting rebellion against the Kingdom, and... He has enlisted this alien sorcerer to help him.
Tam bu anda, krallığa karşı isyan etti ve bu yabancı büyücüyü de kendisine yardım etmesi için görevlendirdi.
Now, you've waited, you've wondered, and at last the moment has arrived.
Uzun zamandır merak ettiğiniz, beklediğiniz an sonunda geldi çattı.
I'm having a really bad day, Dan, and that guy caught me at the worst possible moment.
Berbat bir gün geçiriyorum Dan ve adam en kötü anda yakaladı beni.
And the driver's top-hat will match the horse's saddles, and the ribbons on the doves that will be released at the exact moment of "I do," hmm?
Arabacının şapkası, atların eyerleriyle ve kumruların kurdeleleriyle uyumlu olacak. Kumrular tam "Kabul ediyorum" dediğiniz anlar uçurulacak.
For instance, at the very moment that Arthur Dent said, "I wouldn't want to go anywhere without my wonderful towel" a freak wormhole opened up in the fabric of the space-time continuum and carried his words far, far back in time, across almost infinite reaches of space, to a distant galaxy where strange and warlike beings were poised on the brink
Mesela Arthur Dent, "muhteşem havlum olmadan bir yere gitmezdim" dediği anda uzay zaman doğrultusunda bir solucan deliği açıldı ve bu sözleri uzayın sonsuzluğunda ilerleyerek, yıldızlararası bir savaşın eşiğinde bulunan garip savaşçı yaratıkların yaşadığı çok uzak bir galaksiye taşıdı.
And at that very moment, the words "I wouldn't want to go anywhere without my wonderful towel"
Ve tam aynı sırada "muhteşem havlum olmadan bir yere gitmezdim" lafı konferans masasının üzerine sürüklendi.
At that moment, I heard a child cry and suddenly, I knew that the savior of my people had just been born.
O anda bir bebek ağlaması duydum ve birden halkımın kurtarıcısının o an doğduğunu duyumsadım.
I'm at a low-water mark meself just at the moment... but I'll fork out and stump.
Şu sıralar ben de biraz çulsuzum ama seninle ilgileneceğim.
At the moment the people who are using shamanism and magic to shape our culture are advertisers.
Şu anda kültürümüzü biçimlendirmek için şamanlığı ve büyüyü reklamcılar kullanıyor.
Their magic box of television, and by their magic words, their jingles can cause everybody in the country to be thinking the same words and have the same banal thoughts all at exactly the same moment.
Sihirli televizyon kutularıyla sihirli laflarıyla ve reklam müzikleriyle ülkedeki herkesin tam da aynı anda aynı kelimeleri akıllarına getirmesini aynı bayağı düşünceye sahip olmasını sağlayabiliyorlar.
The landscape never changes... and in country like this you can stop along any road for a moment... and look at a farmhouse sitting in the middle of maize and hemp... and immediately a story is born.
Yanlış Anlaşıldığım Kısım Arazi asla değişmez. Öyle bir ülkede herhangi bi yolun kenarında durup mısır ve kenevirin ortasında duran çiftlik evine bakabilirsiniz.
It's in the hold of the ship at the moment and... they're going to unload it tomorrow.
Şu anda geminin yük bölümünde. Yarın indirecekler.
Nola got a migraine at the last moment, and unfortunately she can't make it.
Son anda migreni tuttu, ne yazık ki gelemedi.
Well, he will play on Sunday, but it's just the problem with the fact that it's only Lopez who can ride him, and he's injured at the moment.
Pazar günü hazır olacak ama şöyle bir sorun var, ona binebilecek tek kişi Lopez ve o da şu an sakat.
I'm not at liberty to discuss that at this moment, ma'am, but it's a very delicate matter and the sooner we can speak with you here, the better chance we have of keeping it out of the newspapers.
Şu anda bunu tartışacak konumda değilim, bayan, ama çok hassas bir konu ve ne kadar erken gelebilirseniz, olanları gazetelerden uzak tutmamız o kadar kolaylaşır.
Nobody talks about them, because something went unnoticed, but they were, at one point the trio of the moment loud and metallic.
Kimse onlardan söz etmez, çünkü bir anda parlayıp sönmüşlerdi. Ama bir aralar en gürültülü, en metalci üçlüydü onlar.
And it was this that puzzled Madame Helen Abernethie at the moment that you made your insinuation.
İşte Bayan Helen Abernethie'yi düşündüren de, o sözü söylerken sergilemiş olduğunuz davranıştı.
"Auto erotic asphyxia", is the practice of cutting off the oxygen to the brain at the last moment during masturbation in order to heighten the orgasm... and when I say "common"...
"Oto erotik nefes kesilmesi", Uygulaması Orgazmı yükseltmek adına mastırbasyonun son anında beyne giden oksijenin kesilmesi... Ve ben "Yaygın" derken!
And here at the moment is my wardrobe.
Ve şimdi de karşınızda benim dolabım.
And I just learned that the nuclear device may be set off at any moment.
Ve az önce nükleer aygıtın her an patlayabileceğini öğrendim.
I saw him at the hotel, only for a moment, but I know what Roberts was talking about.
Onu otelde gördüm. Çok kısa bir andı ama Roberts'ın kastettiği şeyi şimdi anlıyorum.
Can't you stop being a scientist for one moment and look at the abused woman lying there in front of you?
Bir an olsun bilim adamı olmayı bırakıp önünde yatan istismar edilmiş kadına bakamaz mısın?
We have 223 patients at the moment... two doctors, and five teachers masquerading as nurses.
Şu anda 223 hasta 2 doktor ve hemşire gibi davranan 5 öğretmen var.
I'm more focused on the dried blood and flesh at the moment.
Şu anda daha çok kurumuş kan ve ete odaklanmış durumdayım.
And right now, I don't care about the integrity of the lab at the moment. I care about Nick.
Ve şu an laboratuarın itibarını değil, Nick'i düşünüyorum.
But until we find out why magic brought me back, we could at least try and enjoy the moment.
Ama büyü beni geri getirdi neden bulmak kadar, en az denemek ve an zevk verebilir.
The cat had kittens, and i've gotta go pick him up, because every moment he's at the vet, it's costing me a billion dollars.
Kedim yavruladı. Gidip onu almam gerek, çünkü veterinerde kaldığı her dakika bana bir milyar papel yazıyor.
So the Phillips needed a new maid, and at that moment, you just happened to have $ 5,000 in your pocket?
Yani Philips ailesi yeni bir hizmetçi istiyordu ve tam da o sırada senin cebinde 5.000 dolar beliriverdi.
My plan... at the moment, is to watch... and wait.
Planım... şimdilik bekleyip... görmek.
He accepted the timepiece, ma'am... and raised another subject you and I ought pursue at some different moment.
Saati aldı hanımefendi... ve sizinle başka bir zaman konuşmamız gereken bir konu açtı.
And at your moment of triumph, the Justice League destroyed him.
Ve senin zafer anında, 'Adalet Takımı'onu yoketti.
The recruit's handed a bomb and a target at the last possible moment.
Bu acemi asker bombayı ve hedefi mümkün olan en son anda verdi.
And they are intimate... but not at the moment
Şu sıralar fazla yakın olduklarını sanmıyorum.
Well, it should just take you a moment to fill in, and I'll see you at the wedding.
Pekala, bunu doldurmak birkaç dakikanı alacaktır ve düğünde görüşürüz.
The truck slowed down just at the right moment just as the pickup timed its move, forcing the bus to veer violently and overturn.
Kamyon doğru zamanda yavaşladı aynı anda pikap hareketini yaptı, otobüsü sert bir manevraya zorladı ve takla attırdı.
Franco goes in to help him, but Sully grabs him at the last moment... and pulls him back out.
Franco yardım için içeri girdi ama Sully son anda onu yakaladı ve geri çekti.
I knew at that moment what would happen if I reached over and brushed the hair out of her eyes.
O anda gözüne gelen saçları çekersem ne olacağını biliyordum.
I don't mean to put any undue pressure, but at this moment, that satellite is the only thing standing between the Wraith and Atlantis.
Yersiz baskı yapmak istemem... ama şu anda, Wraithlerle Atlantis arasında duran tek şey o uydu.
At that moment I hit him with the axe and Lerner hit him as well.
"Tam o anda ona baltayla vurdum ve Lerner de ona vurdu."
And... you're standing opposite that person and there is a moment... where you realize you're not looking at an expression of... fleeting lust or some sort of passing of the time... you know... in the surrounding befuddlement.
Ve o kişinin karşısında ayaktasınızdır ve ve öyle bir an vardır ki.. ... kısacık bir şehvet ifadesiyle veya zaman geçirmek için ona bakmadığınızı fark edersiniz... Biliyorsunuz...
And you realize it and it's an amazing moment when you... the other person's actually taking their clothes off in front of you... smiling from the very middle of themselves at you... saying : "I want to be with you."
Ve anlarsınız ki şaşırtıcı bir anı yaşıyorsunuz diğer kişi önünüzde kıyafetlerini çıkartırken bunun ortasında size gülümserken şöyle diyor, "Seninle olmak istiyorum."
Who was it, that at the very moment you had a notorious pirate safely behind bars, saw fit to free said pirate and take your dearly beloved all to hisself, eh?
Tanınmış bir korsanı başarılı bir şekilde parmaklıklar arkasına tıktığınızda, kim sevgili nişanlınızı sizin elinizden hileyle alıp gitti?
I'd also like to take a moment to thank the entire team at the NSF base, without whom this discovery and this scientist would not have made it home.
Ayrıca UBV üssündeki tüm ekibe teşekkür etmek isterim onlar olmasaydı ne bu keşif gerçekleşir ne de karşınızdaki bilim adamı ait olduğu yere dönebilirdi.
Max, I think at the moment, your whole body is covered in the eau de French girl, and when you have had a cold shower things will look a little bit different.
Max, bence şu anda vücudun Fransız kızı parfümüyle kaplı. Soğuk bir duş aldığında olaylar daha farklı görünecek.
At the last moment, he changed his mind on a decisive issue and decided to drink the pills with a connoisseur wine instead of Ripple or Thunderbird.
Son anda hassas bir konu nedeniyle fikrini değiştirdi. Hapları köpek öldüren şarabı yerine Fransız şarabıyla içmeye karar verdi.
The city is filled with excitement and anticipation as the hangar doors are scheduled to open at any moment, giving Southland residents their first glimpse at the Treer MegaZeppelin.
Dört gözle ve heyecanla bekleyen Southland sakinleri planlandığı gibi hangar kapılarını açar açmaz Treer MegaZeplin'in ilk uçuşuna şahitlik etmenin mutluluğuna ulaşacaklar.
... and now, at this very moment, if we can believe the scales, and why shouldn't we?
... ve şimdi, tam şu anda, eğer derecelere inanıyorsak, neden inanmayalım ki?
and at the end of the day 45
and at the end 28
and at the time 25
and at the same time 75
and at night 55
and at that point 38
and at first 41
and at some point 42
and at one point 16
and at this point 43
and at the end 28
and at the time 25
and at the same time 75
and at night 55
and at that point 38
and at first 41
and at some point 42
and at one point 16
and at this point 43
and at that time 20
and at 97
and at that moment 25
and at last 16
at the moment 453
the moment of truth 36
the moment 24
and a half 160
and as far as i'm concerned 49
and apparently 261
and at 97
and at that moment 25
and at last 16
at the moment 453
the moment of truth 36
the moment 24
and a half 160
and as far as i'm concerned 49
and apparently 261
and again 457
and all the time 27
and always will be 33
and all 124
and also 645
and all that stuff 21
and as a result 91
and actually 119
and all of a sudden 204
and all this time 50
and all the time 27
and always will be 33
and all 124
and also 645
and all that stuff 21
and as a result 91
and actually 119
and all of a sudden 204
and all this time 50
and another thing 192
and all that 128
and as you can see 106
and all the while 36
and above all 105
and all of you 28
and as usual 32
and as for you 86
and afterwards 122
and after 142
and all that 128
and as you can see 106
and all the while 36
and above all 105
and all of you 28
and as usual 32
and as for you 86
and afterwards 122
and after 142