English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ A ] / And here you are

And here you are traducir turco

5,540 traducción paralela
And here you are, Darren. That's your one, mate.
Buyur Darren.Bu senin dostum.
- and here you are.
-... ve buradasın.
And here you are, tramping around in the woods with me.
Ama burada benimle birlikte ormanda volta atıyorsun.
And here you are.
İşte buradasın.
And here you are.
Ve sen buradasın.
I think you and I are on the same side here.
Bence sen ve ben burada aynı taraftayız.
Now are you gonna help us or are you gonna sit here and let us all die?
Şimdi yardım edecek misin yoksa oturup hepimizin ölmesini mi bekleyeceksin?
This has been a monumentally bad day in a sea of bad days, so I'm gonna need to know who you are, what you're doing here, and how it relates to me, or I'm gonna rip your throat out.
Bugün onca kötü günün içindeki belki de en kötü günlerden biriydi. Bu yüzden bana kim olduğunu, burada ne yaptığını ve benimle ilgini söyleyeceksin yoksa kafanı kopartırım.
And when it does, you come back here, and we are off to the races.
Çaldığı zaman buraya geleceksin ve başlayacağız.
Okay, I just met with the head of the UNHCR here in Hong Kong, and they are aware that you are raising the protection you are entitled to under the UNHCR and and they would like you to come in with us to the UN.
Pekala, burada, Hong Kong'daki Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komisyonu'yla, UNHCR ile konuştum. UNHCR nezdinde koruma ihtiyacının artırılması gerektiğini biliyorlar ve bizimle beraber BM'ye gelmeni istiyorlar.
I need to know exactly who you are, and what's happening here.
Gerçekten kim olduğunu ve burada neler olduğunu bilmem gerekiyor.
And yet, here you are, right as rain.
Ama işte sapasağlam buradasınız.
You are gonna get back here and clean your room, mister!
Buraya gelip odanızı temizleyeceksiniz, bayım!
Now, I know y'all are real busy with your guns and your troubles, but, see, I'm gonna need you and your little peeping Toms here to leave Audrey alone.
Silahlarınız ve sorunlarınızla oldukça meşgul olduğunuzu biliyorum ama senden ve röntgenci arkadaşlarından Audrey'i rahat bırakmanızı istiyorum.
And what are you doing, telling crazy over here about everyone's private life?
Ayrıca sen delinin tekine başkalarının özel hayatını anlatarak ne yaptığını sanıyorsun?
Well, you and your lawyers are about to get tossed out of here.
Pekala, sen ve avukatların az sonra burada kapı dışarı edileceksiniz.
What, are you going to just sit here and... Let another innocent family member get killed?
Ne yani, burada böylece oturup... başka masumların da ölmesine izin mi vereceksin?
I'm glad to hear we're all on the same page. And that you understand the consequences for not only your son, but your entire family, we are certainly aware of the stakes here, Ms. Pope.
Hepimizin aynı çizgide olduğunu ve sadece oğlunuz için değil, tüm aileniz için sonuçlarının ne olacağını anladığınızı duyduğuma sevindim.
'Cause you insisted on working under Casey and now here we are.
Çünkü sen, Casey'nin altında çalışmak için tutturdun, şimdi de böyle oldu.
Now why don't you be a gentleman and get me the hell out of here because we are way too old for this party, and I need a drink stat.
O halde neden bir beyefendi gibi davranıp beni buradan götürmüyorsun? Çünkü bu parti için çok fazla yaşlıyız ve benim acilen bir içkiye ihtiyacım var.
And, uh, here you are, living in Hawaii under a false identity, and counterfeiting money to stay afloat.
Artık sahte bir kimlikle burada, Hawaii'de yaşıyorsun ve hayatını kalpazanlıkla kazanıyorsun.
You know, there are people that live in the street and have nothing to eat, and here we are with this bountiful feast of lo mein and moussaka and root-beer cake, and we're inside, where it's warm and nice and...
Sokakta yaşayan insanların yiyecek bir şeyleri yok bizimse burada makarnamız, musakkamız, pastamız var alkolsüz biramız var. Üstümüzde bir dam, sıcak ve güzel bir...
And if you are like Stavrakin, why are you here, with us?
Ve eğer Stavrakin'e benziyorsan, neden buradayız, bizimle?
And it will be, for now, and hopefully it'll be here long after you and I are gone.
Ve şimdilik burada olacak ve umarım sen ve ben öldükten çok sonra da burada olur.
Like, here we are like, 10 years later, and it's unbelievable, you know?
Geçen 10 yılın ardından yine buradayız ve bu inanılmaz.
There's something going on here, and you are not telling us.
Burada bir şeyler oluyor ve siz bize söylemiyorsunuz.
When I get better, things are gonna change around here, starting with you and your crappy attitude. You know, you've gotten awful soft since I went away. Get ready for me to whip your ass into shape.
İyileştiğimde, sen ve senin berbat tavırlarında bazı şeyler de değişecek gittiğimden bu yana çok yumuşamışsın, kırbacı yemeye hazır ol Carl beni duyuyor musun?
Who are you and how did you get in here?
Kimsiniz ve buraya nasıl girdiniz?
I-I have tried to be respectful because I know what you and Dena went through to bring him here, but my instincts about him are correct, and I don't care what this crap says.
Saygı duymaya çalıştım çünkü sen ve Dena'nın onu ne şartlarda buraya getirdiğinizi biliyorum ama hislerimde haklı çıktım ve söyleyeceği saçmalıklar umrumda değil.
That may be, but I am still your father and I will be here for you long after these boys have revealed themselves to be who they really are.
Olabilir ama hala senin babanım... ve senin için buradayım. Zaman geçtikçe, kendilerini senin için ortaya atan çocukların gerçekte kim olduklarını göreceksin.
I will be here to pick up the pieces, to put you back together, and remind you of who you really are.
Ben de burada, geride kalanları toplayıp tekrar birleştirmeye çalışarak aslında sana kim olduğunu hatırlatacağım.
And the skies are so crystal clear here that you can see why they did it.
Gökyüzü burada o kadar belirgin ki bunu neden yaptıklarını anlıyorsunuz.
You are inventing yourself, and I am here to guide you through that process.
Kendini bulmaya çalışıyorsun ben de sana bu süreçte rehberlik ediyorum.
Me and my friends are here to help you.
Ben ve arkadaşlarım sana yardım etmek için buradayız.
Oh, sure you are. Why don't you come over here, and we'll talk about it?
Bu tarafa gelin de etraflıca konuşalım.
You may feel that... my bath is not the place to discuss philosophy, but I find it ideal, because here, both you and I are vulnerable.
Belki de... banyomun filozofiyi tartışmak için doğru bir yer olmadığını düşünüyor olabilirsin, ama bence uygun, çünkü burada ikimizde tüm çıplakığımız ile duruyoruz.
And here you got your green mana necromancers... lots of earthy growth and hindering incantations that are good against blue - or black-stacked decks.
Burada da yeşil mana ölüm bükücüler var. Erken hasat ve büyü ekimiyle yetişenler siyah veya mavi destelere karşı iyidir.
But you and Roscoe are always welcome here.
Ama senle Roscoe'ya kapım hep açık.
And yet here you are in bed with another sexy, beautiful, young... well... me.
Yine de burada yatakta seksi, güzel, genç şeyle birliktesin... Şey... Ben.
You just notify the ballet company that you're not going back, and what are you doing here?
- Bale şirketine dönmeyeceğini söylemişsin. Burada ne yapıyorsun böyle?
There is one more score I have yet to settle, and that is the reason why you are all here.
Görülecek bir hesabım daha var. İşte hepinizin burada olma sebebi de bu.
I respect and admire you trying to protect him, but... you see, for me it's different, because we are here in your home because your friend, companion, he is a traitor, Zina.
Onu korumaya çalışmana saygı duyuyor ve takdir ediyorum ama anlarsın ki, benim için durum farklı. Çünkü burada senin evindeyiz çünkü arkadaşın, ahbabın bir hain, Zina.
And if Brodsky was telling the truth, if that individual is a traitor, you are to arrest them and bring them here.
Eğer Brodsky doğruyu söylüyorsa bu birey bir hainse onları tutuklayıp buraya getirmek senin görevin.
But since all of you are only interested in one thing, we will forgo a proper tour of the base and focus on what you came here for.
Fakat madem hepiniz malum tek bir konuyla ilgilisiniz üssü gezmeyi bir kenara bırakıp buraya gelme nedeniniz üzerine yoğunlaşalım.
The chief and his boys are hunting for her down here, but if that all goes south, you are the last line of defense.
Komutan ve askerleri burada onu avlamaya çalışıyor fakat hepsi güney kanadına giderse, son direniş hattı siz olacaksınız.
Yes, you can answer that, because I walk in here and people are crying in your hallway.
Evet, bunu yanıtlayabilirsin çünkü ben buraya geldim ve insanlar koridorunda ağlıyor.
Kathy and I are really grateful that they you are all here.
Kathy ve ben buraya kadar geldiğiniz için hepinize minnettarız.
Well, Frank, it's been wonderful catching up, but as we were fairly clear about the terms of your exile and the consequences of violating it, I have to ask what the hell are you doing here?
Frank, arayı kapatmamız çok güzeldi... ama sürgün şartların ve ihlal etme konusunda... çok açık olduğumuz için... sormam gerekiyor... burada ne işin var?
One wrong step around here, darling, and you are gonna go boom.
Eğer yanlış bir yere basacak olursan, sonun gökyüzü olacak.
He said, "You're my friends, and all my friends are welcome here."
"Siz benim arkadaşlarımsınız, ve benim arkadaşlarım burada hoş karşılanır demiş."
And when it's done, and it will be done, you and I are gonna meet back here at this restaurant, at this same table that I used to share with my boy, and I'm gonna look you in the eyes, just like you're looking me in the eyes right now, and I'm gonna see how empty they are without your son in the world.
Bu iş bittiğinde ve bitecek de seninle bu restoranda yeniden buluşacağız bu masada benim oğlumu konuştuğun gibi tıpkı şu an gözlerime baktığın gibi ben de senin gözlerine bakarak oğlun olmadan dünyanın ne kadar boş olduğunu göreceğim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]