And perhaps traducir turco
4,583 traducción paralela
Elizabeth makes only little witches for the burning and perhaps the other Yorks will be as cursed.
Elizabeth sadece yakılacak kız çocuğu doğuruyor belki de diğer Yorklar da böyle lanetlenmiştir.
And secondly, and perhaps more important, you two come any further, you're gonna have a bad afternoon.
İkinci olarak, belki de daha önemlisi daha yaklaşırsanız, kötü bir öğleden sonra geçireceksiniz.
And from that, calculate their... their speed, and perhaps try and relate it to how fast that would be for a human.
Ve böylece hızını hesaplayıp... bir insanınkiyle karşılaştıracağız.
But there's another reason why Gorongosa is important for the future of Africa, and perhaps for us all.
Fakat Gorongosa'nın, Afrika'nın ve belki de hepimizin... geleceği için mühim olmasının başka bir sebebi var.
So, someone with a bit more strength than you, and perhaps as much as me.
Yani, senden biraz daha kuvvetlice biri, ve belki de benim kadar güçlü biri.
The grief, the coming to terms with what happened, a long and difficult and perhaps never-ending process, remain but he is not a danger to society.
Yaşadıkları nedeniyle çektiği üzüntüyü atlatması zor ve uzun bir süreç olabilir belki de hiç atlatamaz ama Bay Segers toplum için bir tehlike oluşturmuyor.
They wanted me to back up your findings and perhaps... make them a bit more presentable for the film.
Bulgularınız desteklemek için yanınızda olmamı istediler, belki film için onları biraz daha hoşnut edebiliriz.
For something good, something normal... And perhaps also for the happiness'.
İyi, normal hatta mutlu olabileceğim bir şans.
It is our goal and Gus. We are testing a promising treatment and perhaps for a year...
Yeni bir tedaviye bir yıl içinde..
And should Mr Werner wish to find you - find you and perhaps view this item - there is an address?
Bay Werner seni bulmak isteyecektir. Seni bulup onu görmek isteyebilir. Bir adresin var mı?
You think you can hide from life and perhaps another man might... but not a man such as you, Bennet Drake.
Hayattan kaçabileceğini düşünüyorsun ve muhtemelen başka birinin yapabileceğini ama kimse senin gibi değil, Bennet Drake.
There's an enormous amount of unanswered and perhaps unanswerable questions that arise from the phenomena.
Muazzam sayıda cevapsız soru var ve muhtemelen, bu cevapsız sorular fenomen olma yolunda ilerliyor.
Well, perhaps little Henry could show me the stables and the horses while we're here?
Belki de küçük Henry bana ahırı ve atları gösterebilir.
Perhaps God is confused and doesn't know himself?
Belki de Tanrı'nın kafası karışmıştır ve ne yapacağını bilmiyordur.
I don't know, perhaps because the Catholic church systematically abuses children and has a genocidal attitude to condom use in sub-Saharan Africa.
- Bilemiyorum ki, katolik kiliselerin de çocukları sistemli olarak suistimal etmeleri ve Afrika Sahraaltın'da kondom kullanımı konusunda soykırımsal tutumları yüzünden olabilir.
Well, save that amateur crap for your mom, perhaps with an aunt and uncle CC.
O amatör zırvaları annene sakla. Belki teyzene ve amcana da kopyasını gönderirsin.
Perhaps Lacey and I could order.
Belki ben ve Lacey sipariş verebiliriz.
Oh. Perhaps you have mistaken me for my good friend and tennis partner, Wanda Sykes.
Sanırım beni iyi arkadaşım ve tenis partnerim Wanda Sykes ile karıştırdın.
The vast grassland vanished when a shift in the Earth's orbit drove the rains south and, in perhaps only a matter of centuries, the Sahara Desert overwhelmed North Africa.
Dünya ekseninin kaymasıyla yağmurlar güneye geçince... bu koca çayırlar kayboldu ve Sahra Çölü... yalnız birkaç yüzyılda Kuzey Afrika'yı boğdu.
Except, perhaps, when you embark on an Adventure In Space And Time...
Tabii ki bu, Uzay ve Zamanda bir Macera'ya atıldığınızda geçerli değildir.
But perhaps it would be best if the writers just... sort of sketched in the story and left me to make up the rest.
Belki yazarlar hikayeyi kabataslak hazırlasalar ve gerisini bana bıraksalar daha iyi.
Though everything I thought I knew has been shaken, perhaps there's no honour in anyone and each of us is alone.
Bildiğimi sandığım herşey sarsılmış bile olsa belki de onur diye birşey hiç kimsede yoktur. Belki de hepimiz yanlızızdır.
Perhaps when Dr. - - when Anne wakes up, she'll be able to shed additional light on what happened to her and your daughter, but until then...
Belki Doktor... Anne uyandığında ona ve kızına neler olduğunu açıklayabilir. Ama o zamana kadar...
And let natural birth occur. perhaps it's time to get started.
Başlama zamanı geldi artık.
Perhaps we should all just go home and see our families and think things through, huh?
Belki de hepimiz eve gidip ailelerimizle görüşsek, kafamızı toparlasak iyi olur?
And now that the Chance tree has intertwined branches with the Collins tree, perhaps the best idea is for this tradition to grow together.
Chance ağacı, Collins ağacıyla dallarını birleştirdi. Belki de en iyi fikir, geleneklerin de beraber büyümesidir.
Here's the thing, Mr. Burton, and I don't know whether you've picked it up or perhaps your sixth sense might have spotted it.
Şöyle ki Bay Burton beni anlıyor musunuz, yoksa altıncı hisleriniz buna engel mi oluyor, bilemiyorum.
I appreciate you must have been hoping that Mayfield would pick someone else, someone more suited, perhaps, to something like this, but the fact is, everyone else was gainfully employed and, well, I'm just sorry it had to be me.
Mayfield'in, böyle bir dava için benden daha iyi birini seçmesini umduğunu biliyorum ve bunu kabul ediyorum ama diğer herkesin işi başından aşmıştı, dolayısıyla ben seçilmek zorunda kaldığım için üzgünüm.
And I think it's quite wonderful to imagine that maybe one of the key mutations that was selected for over the millennia that led to some trait in ME was caused by some particle that began its life perhaps in a massive supernova explosion, perhaps outside our galaxy
Bence, yüzlerce yıldır ayıklanan başlıca mutasyonlardan birinin içimde bir yerlerde özelliklerimden bazılarını etkilediğini düşünmek gerçekten çok güzel bir duygu. Ve tüm bunlara sebep olan parçacık belki de galaksimiz dışında devasa bir süpernova patlamasıyla oluşmuş ve gidip bir canlının DNA'sına temas ederek bir çeşit yararlı mutasyona neden olmuştur.
That must have allowed it perhaps to reach into little holes and search for grubs.
Belki de küçücük oyuklara ulaşmalarına ve kurtçukları aramalarına imkan vermiştir.
Perhaps you and the lad could tag-team up.
Belki de sen ve delikanlı takım olabilirsiniz.
I think perhaps myself, Inspector Thursday and Sergeant Jakes are sufficient manpower to the task at hand.
Sanırım ben, müfettiş Thursday ve çavuş Jakes şu an için yeterliyiz.
Until perhaps ten minutes before 12, when I left my section and walked across with everyone else for the meeting of Her Royal Highness.
Çalışıyordum. Saat on ikiye on kala civarı çıkıp herkesle birlikte ekselânslarını karşılamaya gittim.
Perhaps Chang actually used to be Kevin, went crazy, and became Chang.
Belki de gerçekte Chang eskiden Kevin idi, sonra delirdi ve Chang oldu.
Perhaps we should ask the man who owns both the casino and the pharmacy.
Sanırım hem kumarhanenin hem de eczanenin sahibi olan adama sormalıyız bunu.
Perhaps not, but if the Tribunal demonstrates its fundamental fairness here and now...
Belki öyledir tabi, Fakat mahkeme heyeti eğer temel, güvenilebilir bir adaletleri olduğunu burada ve şimdi gösterebilirse kim bilir dünyalar çapında başka kaç anlaşmazlık
But we know that we're looking for a Caucasian man and woman, in their 30s, perhaps 40s.
Ama otuzlu, belki kırklı yaşlarında beyaz bir kadınla beyaz bir erkek aradığımızı biliyoruz.
Perhaps his way of saying thank you and good-bye.
Belki de minnetini ve vedasını bu şekilde göstermek istedi.
Well, I was thinking if you are nearly German and nearly divorced, perhaps the family should know you a bit.
Şimdi neredeyse Alman ve neredeyse boşanmış olacaksan belki de ailem seni biraz tanımalı diye düşünüyordum.
Perhaps the three of us can sit down tomorrow and talk properly.
Belki de üçümüz yarın oturup düzgünce konuşabiliriz.
And now perhaps you can explain why you have apparently been under hypnosis since dinner began.
Yemek başladığından beri neden aklının başında olmadığını şimdi anlatabilirsin belki.
It's just that I haven't worked for a while and I'm a bit scared that perhaps I'm...
- Bir süredir çalışmadım ve biraz da şeyden korkuyorum...
Perhaps he slipped in the shower and he can't get up.
- Belki duşta kayıp düşmüş ve kalkamamıştır.
And if that superior merits such insubordination, merits worse than that, perhaps?
Ve o üstü itaatsizliği hakkediyorsa belki, hakkettiği ondan daha kötüsüdür.
Because perhaps this way they might find a way through this that does not involve a man and a rope.
Çünkü belki bu yolla bir adam ve bir ip dışında kendilerine bir yol bulabilirler.
This quarter, Flight, all that we see here, daily - abduction, murder - it is perhaps understandable that crimes like these do often go unreported and that they are treated by ourselves as not mattering a great deal in comparison.
Bu civarda, Flight burada her gün kaçırılma ve cinayet görürüz. Korkmadan kendi başlarına hareket etmeleri ve bu tarz suçların çoğunlukla bildirilmemesi anlaşılabilir.
I believe his, one of the corpses - the others, therefore perhaps, his wife and son.
Cesetlerden birinin o olduğuna inanıyorum. Diğerleriyse, muhtemelen, karısı ve çocuğu.
- I believe I have these poor souls'stories, and you, perhaps, able to provide their final chapter.
Bu zavallı ruhların hikâyesini öğrendiğime inanıyorum. Ve sen, muhtemelen, son kısımlarını sağlayabilirsin.
- Perhaps not destroyed... just damaged enough that our shared form will no longer be of use to you and force you to abandon what remains, for regaining my freewill, even over a mangled and deficient frame,
Belki yok ettirmek değil... sadece paylaştığımız bedenimin artık işine yaramayacak duruma gelmesi ve kendi özgür irademi geri kazanmak için seni terk etmeye zorlamaktı çünkü korkunç bir şekilde yaralanmak ve eksik bir vücuda sahip olmak hayatta kölen olarak var olmaktan iyidir!
Perhaps that's why this humble sap became a religious obsession from ancient Egypt to early Christianity, and remains popular today throughout Arabia.
Belki de bu yüzden bu basit bitki özü, dinsel bir takıntıya dönüştü Antik Mısır'dan erken Hristiyanlık'a ve Arabistan'da bugün de gözdeliğini koruyor.
Perhaps, but by way of careful study and experiment, I may have discovered my limit.
Belki ama dikkatli çalışma ve deneyimlerim ışığında sınırımı keşfedebilirim.
perhaps 4020
perhaps you 18
perhaps another time 29
perhaps you should 20
perhaps we could 17
perhaps i am 18
perhaps one day 16
perhaps it's for the best 20
perhaps not 190
perhaps i will 20
perhaps you 18
perhaps another time 29
perhaps you should 20
perhaps we could 17
perhaps i am 18
perhaps one day 16
perhaps it's for the best 20
perhaps not 190
perhaps i will 20
perhaps later 21
perhaps i can help you 18
perhaps you're right 90
perhaps tomorrow 18
perhaps i can help 35
perhaps we should 21
perhaps more 17
perhaps mr 35
and peace 20
and pray 26
perhaps i can help you 18
perhaps you're right 90
perhaps tomorrow 18
perhaps i can help 35
perhaps we should 21
perhaps more 17
perhaps mr 35
and peace 20
and pray 26
and proud of it 19
and pretty soon 60
and presto 26
and pretty 30
and patience 16
and power 20
and pull 17
and push 26
and please 191
and plus 134
and pretty soon 60
and presto 26
and pretty 30
and patience 16
and power 20
and pull 17
and push 26
and please 191
and plus 134
and pregnant 19
and people 33
and peter 29
and poof 22
and post 18
and pain 20
and paige 21
and p 40
and paul 20
and personally 18
and people 33
and peter 29
and poof 22
and post 18
and pain 20
and paige 21
and p 40
and paul 20
and personally 18