Don't come out traducir turco
1,979 traducción paralela
I don't think the truth will ever come out.
Gerçeğin ortaya çıkacağını sanmıyorum.
People don't come out here much anymore.
İnsanlar buraya artık pek gelmiyorlar.
Come on, boy. Don't pussy out on us.
Hadi evlat, bizi hayal kırıklığına uğratma.
Don't come out, it's dangerous.
Çıkma, çok tehlikeli.
- Don't let her name come out of your mouth!
- Onun adını ağzına alma!
Jason, why don't you come down here and help me out.
Jason, neden buraya gelip bana yardım etmiyorsun?
I want you to go in there... and don't come out, no matter what.
Oraya gizlen ve asla oradan çıkma.
If you don't come out now you never will.
Eğer şimdi çıkmazsan asla çıkmayacaksın.
I don't know if you'd be interested, but maybe one of these days you could come out there to Arizona.
İlgini çeker mi bilmiyorum ama belki de günlerden bir gün Arizona'ya gelebilirsin.
If the Halfords don't trust the Brinkleys to come through for them, we can just do the surgery simultaneously and take trust out as an issue.
Eğer Halfordlar, Brinkleyler'e güvenmiyorlarsa, ameliyatları beraber yaparız böylece güven konusu da aradan çıkar.
No, things don't work themselves out What happens is You do what suits you at the moment And then you assume someone's gonna Come along and clean up your mess
- Hayır olmaz.Biri pisliğini temizlesin istiyorsun
Okay, come on! Spit him out! If you don't spit out little Johnny, we're leaving the playground this instantly...
Eğer küçük Johnny'i çıkarmazsan parkı hemen terkederiz...
Now, you're sure you don't want me to come up there, help you guys out, back you up?
Benden oraya gelip size yardım etmemi istemediğinize emin misiniz?
Don't go. Just, come out for a drink.
Bizimle bir içki iç.
That don't come out.
O iş yaş.
Helvetica, go to your room, don't ever come out!
Helvetica, odana git ve bir daha çıkma!
Good! It was Jacqueline who told me that babies don't come out of their mother's tummies.
Bana bebeklerin annelerin midelerinden çıkmadığını söyleyen Jacqueline oldu.
But, I mean, if you don't wanna fill out a form I will fill one out for you, but you're still going to have to come in and sign it.
Ama eğer form doldurmak istemezseniz ben yerinize doldurabilirim,... yine de gelip imzalamanız gerekecek.
The ass stuff. Don't make me go through some long, drawn out explanation about the ass stuff. Come on.
Yapma.
So why don't you come out for a change? I'll buy you a drink.
Neden bir değişiklik yapıp dışarı çıkmıyorsun, sana bir içki ısmarlarım.
Why don't you come out to the country this weekend?
Neden bu hafta sonu köye gelmiyorsun?
Why don't you just come out and use the bathroom here?
Neden kamyondan çıkıp tuvalete gitmiyorsun?
Come on, I don't want take out.
Dışardan söylemek istemiyorum.
Why don't you come and hang out with us tasty, tasty, tasty fish?
Neden gelip biz lezzetli balıklarla takılmıyorsun.. lezzetli lezzetli.
If you don't come out here, we're coming in!
Eğer buraya çıkmazsan, biz içeri gireriz
Having a beer can bring out things that don't come out naturally in therapy.
Bira bir terapide kendiliğinden açığa çıkmayan şeyleri ortaya çıkarabilir.
How come you don't hang out with any of these kids?
Nasıl olur da bu çocukların hiç biriyle takılmazsın?
Mom, Dad's right, why don't we just be upfront here... come out with it, just ask him if he had sex with this woman.
Anne, babam haklı, neden açık açık onunla yattı mı diye sormuyorsun?
Don't come out until I come and get you, no matter what.
Ben gelene kadar, dışarı çıkma her ne olursa olsun.
Britney, don't worry it's me. You can come out.
Bri-chan, benim merak etme.
These beacons don't come from out of nowhere.
Bu görüntüler hiçlikten gelmiyor.
Why don't you cut it out and come sunbathe with me?
Neden gülmeyi bırakıp benimle güneşlenmiyorsun?
They told me to come out here and shove this tranq in your ass and put you on the next bus back home. But George, I don't want to go back.
Yanına gelip bu şırıngayı k.çına batırmamı ve seni ilk otobüsle evine göndermemi söylediler.
Why don't you have Jackson come out?
Peki neden Jackson'ı çağırmıyorsun?
- Come on, why don't you get out- - - I can't hear you.
Dikkat, tahliye odası C'nin dış kapısının mührü kaldırılmıştır.
Why don't you come out with me for a drink?
Neden benimle bir şey içmeye gelmiyorsun?
And if you don't come with me, I'll blow your brains out.
Cebimde bir silah var ve eğer benimle gelmezsen beynini patlatacağım.
you are gonna out door, don't you ever come back
Eğer o kapıdan çıkarsan bir daha asla geri gelme!
You walk out that door don't you ever come back.
Eğer o kapıdan çıkarsan sakın bir daha geri gelme.
You walk out that door, don't you ever come back.
O kapıdan çıkarsan bir daha geri gelme.
I told him, "You walk out that door, don't come back." And he walked out anyway.
Ona o kapıdan çıkarsan bir daha geri gelme dedim ve o çekip gitti.
No problem dad, come out, don't feel shy to talk about mother.
Sorun değil baba, söyle, annemden bahsetmekten utanma.
Hey, well, that's the way. Don't just sit out there honking. Come in and say hello.
Dışarıda durup korna çalacağına içeri gelsene.
No, raccoons are nocturnal animals They don't come out in the day
Hayır, rakunlar gece gezerler. Gün içinde ortaya çıkmazlar.
Don't make me have to come out there.
Beni getirtmeyin oraya.
Oh. Come on. We've got nothing but time, and I assume you don't want to make out, so...
Hadi ama, bol bol vaktimiz var, ve sen yapmak istemediğine göre..
I don't want Nate to get pushed into the family sausage grinder and come out his cousin.
Ben sadece Nate'in aile kalıbına girip de kuzeninin kopyası gibi çıkmasını istemiyorum.
I would have liked to cry with her too but someone has to say Don't worry, love and You'll feel better tomorrow and It's God's will and whatever other pathetic bullshit I could come out with.
Onunla birlikte ağlamayı ben de isterdim ama birinin "Endişelenme, tatlım, yarın daha iyi hissedeceksin..." "... Tanrı'nın takdiri " ve daha buna benzer bulabildiğim diğer aptalca sözleri de ona söyleyecek biri gerekiyordu.
You weren't as fully immersed as they are, but... if we don't get them out right away, they may never come back.
Sen şanslıymışsın ki onlar kadar derin dalmamışsın. Onları oradan doğru yolla çıkartamazsak, bir daha asla geri getiremeyiz.
Don't you freak out on us buddy, come on, sit down.
Bizi korkutma artık dostum, gel otur şöyle.
- Why don't you come out?
- Neden gelmiyorsun?
don't come back 153
don't come closer 33
don't come 128
don't come near me 117
don't come in 97
don't come any closer 219
don't come over 21
don't come here 44
don't come here again 16
don't come near 26
don't come closer 33
don't come 128
don't come near me 117
don't come in 97
don't come any closer 219
don't come over 21
don't come here 44
don't come here again 16
don't come near 26
don't come back here 26
don't come in here 53
don't come home 17
come out wherever you are 21
come out and play 29
come outside 81
come out 1057
come out of there 91
come out here 101
come out with your hands up 73
don't come in here 53
don't come home 17
come out wherever you are 21
come out and play 29
come outside 81
come out 1057
come out of there 91
come out here 101
come out with your hands up 73
come out now 55
outside 883
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
outside 883
outer 19
outfit 21
outsiders 26
outrageous 90
outs 110
outlaw 21
out now 39
out of context 16
out of curiosity 82
out of order 40
out of my mind 17
out of the blue 171
out of interest 20
out of sight 112
out of town 49
out of nowhere 149
outstanding 214
out loud 97
out of order 40
out of my mind 17
out of the blue 171
out of interest 20
out of sight 112
out of town 49
out of nowhere 149
outstanding 214
out loud 97
out of 299
out of my sight 38
outside of work 17
out of respect 50
out like a light 17
out of my house 22
out of mind 55
out of love 16
out of time 18
out of the way 896
out of my sight 38
outside of work 17
out of respect 50
out like a light 17
out of my house 22
out of mind 55
out of love 16
out of time 18
out of the way 896