Get a grip traducir turco
732 traducción paralela
- Not that, exactly... but it seemed to remind me of something that I didn't have time to get a grip on.
- Tam öyle değil de... Bana bir şeyi hatırlatır gibi geldi ama yakalayacak kadar uzun sürmedi.
Can you get a grip with your feet?
- Kendini yukarı çekebilir misin? - Yapamam.
- Get a grip on yourself!
- Bundan kendine bir çıkarım yap!
You got to get a grip on yourself.
Kendine hakim olmalısın.
Get a grip on your nerves.
Sinirlerine hakim ol.
Get a grip on yourself.
Kendini toparla artık.
Get a grip on yourself, no one's gonna punish her.
Heyecanlanma, onu cezalandıracak değiliz.
Get a grip on yourself.
Kendinizi toplayın.
Get a grip on yourself!
Kendine gel.
Melville, Melville, get a grip on yourself.
Melville, Melville, kendine hakim ol.
Come in here and get a grip on him, will you?
Gel buraya ve onu sıkıca tut, olur mu?
Get a grip of yourself!
Kendine gel!
Get a grip on reality.
Biraz gerçekçi ol.
Get a grip on yourself!
Aklını başına topla!
Just get a grip on yourself for one short week and after that, well, you can take legal possession.
Yalnızca bir haftacık kendine hâkim ol. - Sonra yasal olarak sahibi olabilirsin.
Well, get a grip of yourself, will you?
Kendine gel, tamam mı?
I can`t get a grip.
Kayıyorum.
Get a grip.
Cesur olsana.
- Now, get a grip on yourself.
- Şimdi kendine hakim ol.
Here, here, here. Get a grip on yourself, man.
Kendine hakim ol, asker.
You must get a grip of yourself, Petra.
Kontrolünü kaybetmemelisin, Petra.
I just want you to get a grip on your future.
Geleceğini kontrol altına almanı istiyorum.
Get a grip on yourself, she's married.
Kendine gel, o evli.
Get a grip.
Sakinleş biraz.
For God's sakes, get a grip on yourself.
Tanrı aşkına, kendine gel.
- Will you get a grip on yourself?
- Kendine gelir misin?
- Stop repeating... - Get a grip on yourself.
Kendine gel atrık.
Get a grip on yourself.
Kendine gel.
But maybe it was just an urge... to get a grip on things.
Çok uzakta, şehrin siluetini gördük. Fakat belki de bir dürtüydü bir şeylerin anlamını çıkarmak.
Get a grip on yourself, will you?
Kendine hakim ol, tamam mı?
Listen, Richard, you've got to get a grip on yourself.
Dinle, Richard, kendine hakim olmalısın.
Listen, Reg, I'm gonna get a grip on myself.
Kendimi toplayacağım.
Get a grip on yourself.
Aklını başına topla.
Get a grip now!
Kendine gel!
Old chap, I suggest you get a grip on yourself... or better, on one of these.
yahut daha iyisi bundan bir tane yakın.
Get a grip, baldy!
Sıkı dur dazlak!
What I can't get a grip on is taking no for an answer.
Takılıp kalamayacağım tek şey "hayır" cevabıdır.
Get a grip on yourself.
Kendine hakim ol.
Get a grip on yourself, man.
Kendine hakim ol, dostum.
Stand firm and get a good grip.
Sağlam dur ve sıkıca kavra.
Seeing as how Sam was snatched from his loved ones'arms... before they even had time to get a good grip on him... I'm counting on you to give him a better break up yonder.
Sevdiği kadından kopartılan Sam Pierce'a bakıyorum üstelik henüz daha birlikte mutluluğu hiç tadamamışlar Onun için, mekanında yer aç, sana yalvarıyorum.
You're gonna get every deadbeat... every man with a penchant for head colds.
Her asalağı sen alacaksın. Grip olmaya eğilimli her adamı.
Wait a minute. Get a good grip, there.
Bekle bir saniye.
Get a grip on yourself.
Topla kendini.
Get a good grip on yourself.
- Kendini sıkı tut!
Now look, get a grip on yourself.
Şimdi bak.
Now get a grip on yourself.
Haydi, kendini topla.
So get a grip on yourself.
Kendine gel.
I suggest you get a tight grip on yourself or find somebody to help you.
Kendine bir çeki düzen ver diyorum ya da birinden destek al.
Get a good grip.
İyi tutunun.
So you get yourself a real good grip.
Kendine sıkı bir bavul hazırlasan iyi edersin.
get a grip on yourself 33
get away 981
get a room 162
get away from me 879
get a life 77
get a job 140
get a dog 22
get along 45
get a haircut 23
get a load of this 43
get away 981
get a room 162
get away from me 879
get a life 77
get a job 140
get a dog 22
get along 45
get a haircut 23
get a load of this 43