English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ G ] / Get a warrant

Get a warrant traducir turco

1,035 traducción paralela
You push it, we'll get a warrant.
Direnirseniz, emir çıkarırız.
I can't exempt you until I get a warrant.
Emir gelinceye kadar bundan muaf olamazsınız.
I'll get a warrant.
Mahkeme kararı alacağım.
Officer. If you want to question me, get a warrant first.
Beni sorgulamak istiyorsan, önce bir tutuklama emri çıkart.
We have to get a warrant.
Arama emri almalıyız.
You'll have to get a warrant.
Arama izni almanız gerek.
Do I go to the warehouse or do I get a warrant?
Depoya girebilir miyim yoksa arama emrine ihtiyaç var mı?
Let's get a warrant and ransack the place.
Hemen arama emri çıkarıp adresi basalım.
Or enough evidence to get a warrant for HAN?
Ya da HAN'ı yakalamak için yeterince deliliniz?
I can get a warrant in less than an hour.
Bir saatten az sürede bir emir çıkartabilirim.
Get a warrant for randall.
Randall için emir çıkart.
- We can get a warrant if that's what it takes.
- Eğer gerekirse arama emri de çıkartabiliriz.
If I have to, I will get a warrant...
Mecbur kalırsam bir emir çıkartırım...
Then they gotta get a warrant and do their whatever with pictures -
Sonra garantiyi alıp ancak işi yaparlar...
- No. I have the right to make you wait here with Ray while I go get a warrant.
Ben de arama emri getirene kadar sizi burada bekletme hakkına sahibim.
- Get a warrant.
- Mahkeme emri getir.
- I can get a warrant in 30 minutes.
- Yarım saatte arama izni alırım.
Now, we can go get a warrant and come back with the fbi, take anything we want... arrest anybody that we want- - just give the man the videotape.
Şimdi, arama izni alıp FBI'la geri geliriz ve... istediğimiz herkesi tutuklarız... sadece adama kaseti verin.
One of us will stake out the room from across the hall, the other will go get a warrant.
Birimiz koridordan odayı gözetlesin, diğerimiz de gidip arama izni alsın.
I'll get a warrant for parole violation.
Ama güzellikle gelmezse şartlı tahliyeyi ihlalden tutuklama emri çıkarttırırım.
- We could get a warrant.
- Arama emri getirebiliriz.
I want to get a warrant and search his house.
Arama emri çıkarıp evini arayın.
I've got the toenail. If I can get a warrant and match the husband's shaving to his toe, I can prove that the suspect's foot was inside the victim's shoe.
Mahkeme emri verilirse, tırnağın adama ait olduğunu ispatlayabilirsem kurbanın ayakkabısının içinde adamın ayağı olduğunu ispatlayabilirim.
You gonna make us get a warrant?
Olmayacak. Bunun için emir mi çıkartalım?
- We can get a warrant to compel you.
Bize bu listesi vermeniz için bir emir çıkartabiliriz.
I could get a warrant for O'Fallon.
O'Fallon için mahkeme emri çıkaracağım.
If I get a warrant, all of your work becomes public.
Mahkeme emri çıkarırsam, bütün işiniz basına yansır.
We can't get a search warrant, it's foreign soil.
Orası için arama emri çıkaramayız yabancı bölge.
If you ain't got a warrant, get lost!
Arama iznin yoksa defol.
Harry, we need to get a search warrant for Leo Johnson's house.
Harry, Leo Johnson'ın evi için arama izni çıkarmalıyız.
You'll get a travel warrant if you don't behave.
Dediğimi yapmazsan seyahat engeli koydurturum sana.
I'm deputizing you to hold these criminals until we get back... with a posse and a warrant.
Biz yanımızda adamlarla ve tutuklama emriyle dönene kadar... suçlulara göz kulak olacaksınız.
Get a search warrant for AHN's house and check drawers in his living room.
Bay AHN'ın evini aramak için izin çıkartın ve oturma odasındaki çekmecelere bakın.
They get a search warrant, crash down the door, find the costume.
Arama emri çıkartıp evime girmişler ve kıyafet bulmuşlar.
I'm going to get a search warrant for the Ausbury house.
Ben Ausbury'lerin evini arayacağım.
But if I have to, I will go find Judge Grady and I will get a search warrant.
Ama buna mecburum gidip Yargıç Grady'li bulacağım ve arama emri çıkaracağım.
For the rest of you, in the Trial Division or on the Executive Staff, if a cop or a detective needs a search warrant at 3 A.M.. you're to type it up... go to the judge's house, pull him off his wife or whoever else he's on top of... and get it signed.
Geri kalanlarınızsa, Mahkeme Bölümü'nden ya da idari işlerde olanlarınız ise gecenin üçünde bir polis ya da dedektifin arama iznine ihtiyacı olursa kalkıp izni yazacak ve bir yargıcın evine gidecek adamı karısının ya da her kimin üzerindeyse oradan çekip belgeyi imzalatacaksınız.
I'll get a search warrant.
- Gidip arama emri çıkartayım.
It wouldn't hurt to get a little thing like a warrant.
Yetki almak hiç de zor değil.
So every night, he moves his stash from one house to another so that the cops can't get a search warrant in time to snatch him.
Aynasızlar ona suçüstü yapmak için arama emri çıkartmasınlar diye, her gece bir evden başka bir eve "zula" sını taşıyor.
The guy may have put some glue on his fingers. Get a picture for me, okay? It's done, we've got the warrant already.
Memur Ho'ya göre şüpheli parmağına tutkal sürmüş olabilir o zaman bir resmini bulun bana robot ressim çıkartıyoruz zaten!
If they match, I'll get you a warrant... on this Devil-lovin'bastard before lunch.
Eğer uyarlarsa, akşam yemeğinden önce bu şeytan seven pezevenk için bir tutuklama emri çıkaracağım.
I can't touch you without a warrant but it won't be hard to get one.
Mahkeme emri olmadan sana dokunamam ama çıkartmak zor olmayacak.
You did get a search warrant?
Arama emrini çıkartınız umarım.
You don't know what to look for so I can't get you a warrant.
Kesinlikle, yani ne arayacağınızı da bilmiyorsunuz. Arama emri veremem.
You don't have probable cause so you want a warrant so you can get it.
Olası bir sebebiniz yok. Ama olası sebebi bulmak için size mahkeme emri vermemi istiyorsunuz.
But if you don't have a warrant, get out.
Ama arama izniniz yoksa siktirip gidin.
- Why not get a real warrant?
- Gerçek arama emrini alsak?
One will get you 50 that if you get a search warrant, comb her apartment, you'll find something you appreciate.
Bir arama emri çıkartıp, evini ararsan hoşuna gidecek bir şey bulacağına 50 papel bahse girerim.
Nick, get a warrant for Jessica Hall's apartment.
Nick, Jessica Hall'un evini aramak için emir çıkarttır.
- Brass I need you to get records from that hotel spa, and a warrant if we need it.
- Brass otelin kayıtlarına ihtiyacım var, ve her ihtimale karşı arama izni.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]