English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ G ] / Get on board

Get on board traducir turco

778 traducción paralela
Soon I'll have money, and I'll be able to give the gentleman with the monocle the slip... till I get on board a liner.
Yakında param olacak, ve tek gözlüklü beyefendiyi, gemiye bininceye kadar atlatacağım.
Get on board, hurry.
Gemiye binin! Acele edin!
Let's get on board.
Haydi, gemide olalım.
- Come on, guys, let's get on board.
- Haydi çocuklar, gemiye binelim.
Get on board or we'll run you in.
Gemiye binin ya da sizi içeri tıkarız.
- [Whistle Blows ] - [ Man On P.A.] Get on board quick as you can.
Oldukça hızlı gemiye bininiz!
Come on, corporal, get on board.
Haydi onbaşı, bin şu gemiye.
- get on board, preacher.
Tekneye binin, Peder.
( Man ) Get on board.
- Atla tekneye.
Then get on board, I'll hitch the team back up... and We'll be in Tascosa before dawn, huh?
O zaman atla arabaya, atı geri bağlayayım ve şafaktan önce Tascosa'da olalım, ha?
Let's get on board.
Gidelim artık.
Please get on board.
Senden bu gemiye binmeni istiyorum.
Get on board.
Atlasanıza tekneye.
- Get on board, Mr Devlin.
- Tekneye bin Bay Devlin.
But we're a little rushed, so if you'll just get on board we'll get outta here.
Biraz acelemiz var. Binerseniz hemen gidebiliriz.
Get on board, fast.
Hemen uçağa binin. Çabuk, çabuk.
If we can get on board the Galactica.
Galactica'ya gidebilirsek.
If we can get on board the Galactica.
Eğer Galactica'ya gidebilirsek.
Better get on board, son.
Hemen binsen iyi olur.
- How did we get on board, then?
Gemiye nasıl geldik?
Yes, which also means we have until he gets to the bottom of his latte to get him back on board.
Aynı zamanda geri getirmek için lattesini alana kadar vaktimiz olduğunu gösteriyor.
What a relief it'll be to get her on board that ship.
Joan'ý o gemiye bindirebilsek çok rahatlayacađým.
Well, scrunch down on the running board till we get around the bend.
Peki, köşeyi dönene kadar kenarda çömel.
How did you get back on board?
Nasıl bindin tekneye?
Get me on board.
Beni gemiye bindir!
Go on and get out - you're late for the parole board.
Hadi defol. Şartlı tahliye kuruluna gecikiyorsun.
- I'll go on board and get'em.
- Tekneye çıkıp getireyim.
Always trying to get girls on board.
Hep tekneye kız atmaya çalışıyorsunuz.
You may wanna get back on board.
Sonra pişman olabilirsin.
If you want to accept presents from him, even to the extent of a small establishment, or to be blunt, room, board and enough to get by on, I don't mind.
Ondan armağanlar kabul etmek istersen, hatta küçük bir işyeri, ya da açık sözlü olmak gerekirse, oda, barınma ve geçinecek kadar bir şey istersen karşı çıkmam.
"Room, board and enough to get by on."
"Oda, barınma ve geçinme."
You'll have nothing to do on board but eat, sleep, and get completely rested.
Gemide sadece yiyip içip uyuyacak, tamamıyla dinleneceksin.
You won't get back on board tomorrow without a pass.
Yarın izin belgen olmadan gemiye binemeyeceksin!
Let her get on board.
Ona bir el verin.
If force, or coercion of any kind, was used to get that child on board the ship... you must promise me to tell the entire story... at a press conference which I shall arrange.
Çocuğu gemiye bindirmek için güç ya da baskı uygulanmışsa ayarlayacağım basın toplantısında bana her şeyi basına anlatacağına söz vermelisin.
We've got to get the women on board and get back for Nemo.
Kadınları gemiye bindirip Nemo'yu almak için dönmeliyiz.
I'll get on board.
Ben bota ineyim.
Did we get a message saying the girl went on board the Disco?
Kızın Disco'ya bindiğini bildiren bir mesaj aldık mı?
Comrade Lieutenant, get all crew on board immediately.
Yoldaş Teğmen, tüm mürettebatı hemen gemiye al.
It's a trick to get back on board and sabotage the ship.
Gemiye çıkmak için bir numara. - Gemiyi sabote etmek için.
I'll stay on board and get her ready.
Ben kalıp onu hazırlarım.
You get on the running board.
Sen basamağa bin.
Get him on board.
Yukarı al onu.
The only way I could get near a big shot is to jump on the running board of his car. God.
Bir kodamanın yanına yaklaşsam yaklaşsam arabasının marşpiyesinin üstüne atlayarak yaklaşırım.
You gotta get undressed out there on the diving board.
Şurada atlama tahtasında soyunman gerekiyor.
- It wants to get back on board.
- Tekrar sala çıkmak istiyor.
If we can get close enough... -... I've got things on board that'll kill it.
Eğer yeterince yaklaşamazsak yanımda onu öldürecek bir şeyler var.
- Get on board, Hans.
- Tekneye bin Hans.
lonny, bring them on board and get out of here fast!
Yoni, onları uçağa bindir ve hemen buradan gidelim.
Help me get this crazy fish on board.
Çekelim şu manyak balığı yukarıya.
We have to get rid of everything on board.
Uçakta bulunan her şeyi atmamız gerekiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]