Just go for it traducir turco
919 traducción paralela
I just go for it.
Hoşuma gidiyor işte.
For the first time in human history, we realised that our sun, with its eight major planets that go around it, is just one type of a planetary system, one example of billions.
İnsanlık tarihinde ilk defa Güneşimizin ve etrafındaki sekiz.. Ana gezegenin milyonlarca güneş sisteminin, Sadece bir örneği olduğunu keşfettik.
I'm just going to go in and look for it.
Hemen bakacağım.
I said that I'm letting it go, and just accept things for what they are.
Bu haksızlık olduğu için onları görüp duymadığımı söyleyerek olayı kapattım.
It is for the best that we just quietly let this go.
Olan olmuş biten bitmiş, en iyisi konuyu kapatalım.
If I let this chance go by, there'll never be another for me so I don't think anyone will mind if I just have a go at it, will they, Julia?
Bu fırsatı kaçırırsam başka bir şansım olmayabilir. Sanırım bunu denememin kimse için bir mahzuru olmaz, değil mi Julia?
What if I told you to just get out of here and go whistle for it?
Ya sana buradan gitmeni ve üstüne de bir bardak soğuk su içmeni...
It'd go just as hard with you if you were taken for stickin'up a shine parlor.
Bir fakirhaneyi soyarken yakalansan da aynı cezayı alırsın.
If we go before the Pardon Board now... it'll just be hurting Frank's chances for a parole later on.
Şimdi Af Kuruluna gidersek, daha sonra Frank'ın şartlı tahliye elde etme şansına zarar verir.
─ Can't I go with you? ─ No. It's just for just a little while.
Hayır, az işim var.
I thought it was something for one of your concerts. If you just go outside...
Düşündüm de, sizin konserlerinize uygun bir şey olabilir.
I find it rather hard to believe that a man in your husband's position would go to Africa just for the coffee planting.
Eşinizin durumundaki bir adamın yalnızca kahve çiftliği için Afrika'ya gittiğine inanmakta güçlük çekiyorum.
It's just that my mother always told me... that if a girl could be at a party for 30 minutes... without getting a man to talk to her... she might just as well go on home and shoot herself.
Annemin bana her zaman söylediği bir söz vardır... eğer bir kız bir partide 30 dakika içinde... kendisiyle konuşan bir adam bulamadıysa... en iyisi evine gidip kendisini vurmalıdır.
Don't con me, sheriff. The minute this gun is loaded, one of you brave boys might decide to go for the rye just to fire it. And if you fired it, that might alert a few state cops down there, and the game would be over, wouldn't it?
Bana numara yapma, şerif. bu tüfek doldurulduğu anda, siz cesur çocuklardan biri onu ateşlemek için harekete geçmeğe karar verebilir ve ateş ettiği taktirde, aşağıdaki bir kaç eyalet polisini harekete geçirebilir ve oyun biter.
Just before she left she had a pain in her foot when she'd go out for a walk. She said it was an "o-zuré".
Buradan ayrılmadan önce yürüyüşe giderken, ayağının acıdığını ve "o-zure" yüzünden olduğunu söyledi.
- Still? It's very bad for you to eat just before you go to bed.
Yatmadan önce yemen çok kötü.
They just don't have the guts to go for it.
Sadece saldırmaya cesaret edemezler.
I beg of you, put it off for just one year and go abroad.
Sana yalvarıyorum bir yıl ertele ve yurt dışına git.
I'd just like to know how much you figure it ought to go for.
Sadece kaça gideceğini düşündüğünü bilmek istiyorum.
If I go to the American motel, it's just for comfort.
ABD moteline gitmek istememin nedeni sadece daha konforlu olduğu için.
It struck me funny he'd go up there to hire somebody just to work for him.
Alt tarafı yanında çalışacak birini bulmak için ta oraya gitmesi tuhaf geldi.
Just for you, ma'am, I go with it. You want to shake on it?
Sırf senin hatırın için, madam, onu kabul ediyorum.
It's just a way of killing time until it's all right for me to go home.
Sadece eve gitmek için doğru zaman gelsin diye vakit öldürüyorum.
As a matter of fact, when it's time for me to go... and I may go just like that... I have promised my body to the Columbia Medical Center.
Aslına bakarsan öldüğüm zaman vücudumu Columbia Tıp Merkezi'ne vermeye söz verdim.
Just tell me who it is and I'll go get her for you, that's all.
- Kim olduğunu söyleyin, çağırayım.
The rest of us, we're just lookin'for a place to hide and watch it all go by.
Diğerlerimiz sadece saklanacak bir yer arayıp, herşeyin düzelmesini bekliyor.
As I remember the approach it was that she didn't see why I was satisfied with just 10 percent of her take when she was willing to go for fifty-fifty.
Yaklaşımı hatırlıyorum neden % 1 0'la yetindiğimi merak ediyormuş ve yarı yarıya paylaşmaya hazırmış.
Go for it, just like me.
At kendini, benim gibi.
It's just for a few days. I hope to go to Rome.
Sadece birkaç günlüğüne Roma'ya gitmeyi umuyorum.
If you ask me, if you go to live with a bloodthirsty maniac, you're just asking for it.
Ben derim ki, kana susamış bir deliyle birlikte oturacaksan her şeye hazır olmalısın.
It seems silly to go looking for a place for just one night.
Bir geceliğine çıkıp oda aramak çok saçma.
My mother is really, she really lives in a lot of pain because she's sure I'm going to go to hell and there's nothing I can do to tell her that there is, that it just does not exist for me.
Annem... o gerçekten, çok acı çekmiş. çünkü başımı derde sokacağımdan falan emin ve bu konuda yapabileceğim hiçbirşey yok.
I can let it go for two hours just thinking about that one time.
Sırf o ânı düşünerek iki saat geçiriyorum.
I'd been hoping I might be able to hang on here, just for the last couple of years, but now I just want to go out and end it all.
Sadece son birkaç yıl burada kalabileceğimi umuyordum, ama şimdi dışarı çıkmak ve her şeyi bitirmek istiyorum.
I mean, it's one thing to just go and trade one guy for another one... when you got a guy that's joined up that's gonna keep on sending you more stuff...
Biri karşılığında bir başkasını vermek ayrı suçlular hakkında sürekli bilgi verecek birini bulmak ayrı.
Go on, Paolo, It's just for a bit, then I'll be back.
Hadi Paolo, beş dakika sürmez, geri döneceğim.
You know, if it wasn't for the money, well, I'd just close up shop here, and I'd put a sign up on the front door and I'd go up to Jackson.
Yani anlarsın, eğer param olsaydı şu dükkânı öylece kapatır dükkânın ön kapısına da Jackson'a gitti diye yazardım.
Relax, relax, I didn't mean actually go for a spin, It's just a phrase, like...
Dur biraz. Gerçekten dönmeni istemedim. Bu sadece bir deyim.
It's best we just go away for a while.
Bir süreliğine ortalarda görünmememiz iyi olacak.
Let's go over it again, just for the hell of it.
Bir daha deneyelim. Bir kere daha denesek n'olur?
It's just that... it would be good for everyone if you could go with me to the service.
Diyordum ki Törene benimle katılman herkes için daha iyi olabilir.
I just felt that you'd like to go for it.
Yalnız hoşuna gideceği için görevi istiyorsun.
Well, I just thought that it's Sunday out and maybe if you could get away, we could go for a walk or...
Düşünmüştüm ki..... bugün Pazar günü. Dışarı çıkıp biraz dolaşabiliriz.
even if every man, woman, and child held hands together and prayed for us to win, it just wouldn't matter, because all the really good-Iooking girls would still go out with the guys from Mohawk, 'cause they got all the money!
Çok iyi yarışıp bir hafta on gün için burnumuz kanayacak kadar iyi oyanıp kazansak bile yukarıdaki Yüce Tanrımız çıkıp elini kampımızın üzerine koysa bile her erkek, kadın ve çocuk bir araya gelip kazanmamız için dua etse bile hiç önemli değil çünkü bütün güzel kızlar yine de Mohawk Kampındaki erkeklerle çıkardı çünkü para onlarda!
It's just that I go for months without meeting anybody who does it for me.
Sadece aylardır bende böyle duygular uyandıran biriyle buluşmamıştım.
- Forget it, just go for the record.
- Unut onu, rekor için git.
They're just doing it for the hell of it... which that ain't me, because I wouldn't want people to go over my pieces, so I wouldn't go over them.
Sadece bu baş belasını yaptılar... ki bu bana karşı değildi, çünkü insanların benim taslaklarıma ulaşmalarını istemiyorum, yani bende onların üzerine gitmeyeceğim.
Thanks for offering to help, but I prefer to think it will just go away.
Yardım öneriniz için teşekkür ederim. Fakat her şeyin geçtiğini düşünmeyi tercih ederim.
♪ Now it's safe for lovers just to go ♪
# Aşıklar artık gidebilir.
Hold on... if the things go right, it could be just a paradise for us!
Bekle.. işler iyi giderse, burası bizim için cennet olabilir!
My wife had to go back nursing just to help me pay for it.
Karım bana yardım etmek için hemşireliğe döndü.
just go 1748
just go with it 127
just go away 152
just go home 199
just gonna 20
just go ahead 63
just gone 41
just go back 28
just goes to show 16
just go back to sleep 27
just go with it 127
just go away 152
just go home 199
just gonna 20
just go ahead 63
just gone 41
just go back 28
just goes to show 16
just go back to sleep 27
just go in 31
just go to sleep 48
just got here 29
just go to bed 26
just go on 29
just go now 17
just go inside 16
just got word 18
just go back to bed 17
go for it 869
just go to sleep 48
just got here 29
just go to bed 26
just go on 29
just go now 17
just go inside 16
just got word 18
just go back to bed 17
go for it 869
for it 119
just come home 43
just eat it 38
just do it 1237
just be cool 104
just so you know 1100
just breathe 514
just relax 1151
just me 553
just be yourself 145
just come home 43
just eat it 38
just do it 1237
just be cool 104
just so you know 1100
just breathe 514
just relax 1151
just me 553
just be yourself 145
just talk to me 109
just bear with me 31
just let it be 17
just kidding 689
just be honest with me 16
just like that 1429
just answer the questions 19
just be nice 17
just a little 454
just be patient 84
just bear with me 31
just let it be 17
just kidding 689
just be honest with me 16
just like that 1429
just answer the questions 19
just be nice 17
just a little 454
just be patient 84
just eat 44
just a man 25
just a joke 49
just us 261
just be quiet 102
just beautiful 39
just before 43
just because 150
just be 37
just be there 28
just a man 25
just a joke 49
just us 261
just be quiet 102
just beautiful 39
just before 43
just because 150
just be 37
just be there 28