English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ M ] / Make the call

Make the call traducir turco

2,023 traducción paralela
But I just want you guys to acknowledge that I probably could have taken a few more punches, but because we're in a rush I'll make the call now.
Ama bilmenizi istiyorum ki birkaç yumruğa daha katlanabilirdim istesem ama acelemiz olduğu için aramayı yapacağım şimdi.
Chief, make the call.
Şef, kararını ver.
That is why, once again I decided to make the call Hello Love Guru? .
İşte bu yüzden bir kez daha Aşk Gurusu'nu aramaya karar verdim.
Let me just make the call.
- Telefon edeyim.
You want me to make the call?
Aramamı ister misin?
I did have the dream, I did make the call.
Rüya gördüm ve aradım.
Make the call- - it's not gonna get that far.
Sen ara, iş o noktaya gelmez.
- You can make the call.
- Aramayı sen yaparsın.
We can use that to make the call.
Aramayı yapmak için kullanabiliriz.
I know from the time they expect to make the call and the need to use the satellite in mid-level equatorial bit, that the satellite must be passing through the sky just south of Scorpio Beta, but without a star map of this area,
Ekvator yörüngesinde ne zaman arama yapacaklarını ve uyduyu ne zaman kullanacaklarını biliyorum. Aramayı yaptıklarında uydunun gökyüzünde Akrep Beta'nın tam güneyinden geçmesi gerekiyor ama o bölgenin yıldız haritası olmadan yıldızın nerede olduğunu bulamıyorum.
I'll make the call if you tell me what you can't say you're sorry for.
Eğer ne için oğlundan özür dileyemeiğini söylersen oğlunu arayıp özür dilediğini söyleyeceğim.
Make the call.
Ara hadi.
Make the call on the go.
Yolda ararsın.
Buzz, make the call.
Hadi Buzz, aramayı yap.
The decision to make the call took two years.
Vereceğim kararı aramak iki yıl aldı.
Save it. You make the call.
Seçim senin, benim umurumda değil.
Often we see regular structures like that and we assume either a person or an intelligent life had to make it, but there's lots of examples in nature where the natural processes lead to large-scale what we call "pattern formation."
Genelde düzenli bakın Böyle yapılar ve biz Bir kişi veya bir ya varsayalım akıllı yaşam, bunu yapmak zorunda ama örnekler çok var Doğada bulunduğu doğal işlemleri büyük ölçekli yol biz "oluşum." dediğimiz
I already made the call, but I can make it again... DiNozzo.
- Aradım ama yine arayabilirim.
Their friends and family will call the government, And we'll be forced to make A very public and heartfelt apology and pay some fines.
Arkadaşları ve aileleri hükümete haber verecek ve biz birçok kişiye içtenlikle özür dilemek ve ceza ödemek zorunda kalacağız.
And when we're gone, you slip out, you call for backup, you come help us make the bust. Sound good?
Ve biz gidince, sen sıvışıp destek çağıracaksın, gelip baskına yardım edeceksin.
At least let me call the guy and make sure he's home.
En azından izin ver de adamı arayıp, evde mi emin olayım.
Then we figure out a way to make it look like Harmen's making the call to him.
Sonra da sanki telefonu ona Harmen açmış gibi göstermenin bir yolunu buluruz.
⠙ ª would make the earth stand still ⠙ ª ⠙ ª don't call my name ⠙ ª
Şaşar kalır şu Dünya Söyleme ismimi
I wanted to call Nathan to make sure he stops by the beach house to get the rest of your things.
Unutmadan. Evde kalan eşyalarını alması için Nathan'ı aramalıyım.
Don't make me call the cops back here and tell'em you pushed an old lady.
Bana polisleri geri çağırtıp yaşlı bir kadını tartakladığını söylettirme.
So I'm going to make a phone call and I'm going to get us the games that we were promised.
O yüzden telefon edip söz verilen oyunlarımızı alacağım.
Make the call.
Ara.
Once I make it over the state line, I'll call.
Eyalet sınırını geçince seni ararım.
I have no idea why I'm making this call or if it's the right call to make. But if you feel strongly about presenting the parents your treatment option, you can do it.
Neden bu kararı veriyorum ya da bu kararı vermek doğru mu bilmiyorum ama aileye tedavi seçeneğini sunman gerektiğini hissediyorsan yapabilirsin.
Now, use the company's caller-I.D. spoofing software to make my call look like it's coming from Fitchburg.
Şirketteki, arayanın kim olduğu bilgisini değiştiren yazılımı kullanarak aramayı Fitchburg'den geliyormuş gibi göster.
Yeah, that's still tight for the kind of call we need to make.
Arama yapmak için ihtiyacımız olan zamana bakalırsa idare eder.
Or we make a call to some people at the US Treasury Dept.
Maliye bakanlığını ararız.
I make one phone call, and I'll have you sellin'rotten bananas in a Kazakhstan bus depot, right across the way from Kazakhstan's best fuckin'banana sales...
Yolun hemen karşısında da Kazakistan'ın en iyi muz satıcısı... Yapamayacağım. Tekrar edin : "O Kazaklar sana ikinci bir amcık açarlar."
He said to make it more believable he'd blab about it to me, and then I would call the cops and maybe work out a deal for myself, all right?
Bunun daha inandırıcı olması için bana gevezelik etmiş gibi görünecek ve ben de polise ihbar ederek kendim için bir anlaşma yapabilecektim, tamam mı?
[Footsteps approach] Make sure we've got a cutout for the Spanish deal, and call our man in San Lorenzo and...
İspanyol takası için herşeyin yolunda olduğundan emin ol, ayrıca San Lorenzo'daki adamımızı ara ve...
Why don't you just call the cops on me like you did when I tried to make this my pool?
Havuzum için yaptığın gibi neden polisleri arayıp beni şikayet etmiyorsun?
With no head left to speak of, the coroner can't make a definitely call, but he did say there was less blood loss than expected, which supports postmortem gunshots.
Adli tıptaki yetkili kesin bir şey söyleyemeyeceğini belirtti ama kan kaybı, beklediklerinden azmış. Bu da onun öldükten sonra vurulduğunu doğruluyor.
Call back and make the family notification.
Geri arayıp aileyi haberdar edin.
With all due respect, sir, I would hate to see you make the wrong call.
Kusuruma bakmayın ama efendim sizi yanlış karar verirken görmekten nefret ederdim.
Every time I do the Karaoke, I call myself Elvis. But it don't make me the King.
Ne zaman karaoke yapsam, kendime Elvis derim ama bu beni Kral yapmaz.
But if you do see him again, do the same thing you did before. Call 911 and we'll come back to make sure you're okay.
Ama eğer onu yine görürseniz daha önce yaptığınızın aynısını yapıp, 911'i arayın tekrar geri gelip, iyi olup olmadığınıza bakarız.
Just make sure they won't want to call the cops.
Polisi aramayacaklarından emin olmak istiyorum.
hey. come out. the rest of you talk tomorrow. let him make one lsd call.
Hey disari cik geri kalanini yarin konusursun hadi ona İSD arama yapalim kardesim bir saniye, ne?
But as the sun falls, their Fsustisn bsrgsin will call upon the jellyfish to make a more dangerous migrstion... into a terrible and toxic abyss.
Ama güneş batarken şeytanla yaptıkları anlaşma onları daha tehlikeli bir göçe zorlayacak... korkunç ve zehirli derinliklere inecekler.
Yes, I call my husband The Captain, but that is the only concession I make to his seafaring ways.
Evet, kocama Kaptan diyorum ama onun denizcilik sevdası konusunda verebildiğim tek ödün bu.
To me, this is possible evidence of the plan to do another thinning ; to kind of make room for this new jump from modern Homo sapiens to whatever we're gonna call this new Homo sapiens.
Bu bence yeni bir zayıflatma planının muhtemel bir kanıtı, sanki yeni bir sıçrama için yer açmak gibi modern Homo sapienslerden, artık her ne denecekse, bu yeni Homo sapiensler için.
There's the Executive Chef and other chefs, but you call me out and ask what's good or to make recommendations.
Aşçıbaşı ve diğer şefler dururken,... yemek tavsiyesi almak için beni çağırıyorsun.
I don't know about others but you, even though you'd be in the South Pole, you'd call up and make a havoc.
Diğerlerini bilmem ama sen Güney kutbunda bile olsan, arar ve kırıp geçirirsin.
The normal sentence is one week but because you have the nerve, the unmitigated gall to actually call yourself a tooth fairy thus make a mockery of everything we stand for I'm sentencing you to two weeks'tooth-fairy duty.
Normal ceza süresi bir hafta. Fakat siz kendinize şans perisi deme cüretini katıksız yüzsüzlüğünü göstererek savunduğumuz her şeyle alay ettiğiniz için sizi iki hafta diş periliği hizmetine mahkum ediyorum.
We lost our dog the year before and I wanted to make these posters in case my mother was lost someone could call us like the guy who found our dog.
Ondan bir sene önce köpeğimizi kaybetmiştik. İlan bastırmak istedim. Annem kayıpsa köpeğimizi bulan adam gibi belki birisi bizi arar diye.
May I step into the hallway and... make a call to an investigator for whatever good it may do at this late date?
Koridora çıkıp, dedektifimi arayarak bu kadar geç vakitte ne yapabileceğini öğrenebilir miyim?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]