Not too shabby traducir turco
158 traducción paralela
A car - not too shabby!
Bir otomobil - fena değil!
Not too shabby.
Fena değilmiş.
Oh! Not too shabby, anma!
Ooo, Bu kadar seviyesizleşme, Anma!
- Not too shabby, come on.
- Fazla pejmürde sayıImaz. Haydi.
Not too shabby, sir.
- Çok da berbat değil, efendim.
Not too shabby.
Hiç fena sayılmaz.
Not too shabby.
Yırtık pırtık.
David, this is cute, of all of us. Not too shabby. I could use a copy of this myself.
Belki size yada bana göre değil ama cebinizde polo oyuncusu mu yoksa timsah olduğunu düşünmek, korkunç bir şey.
You're not too shabby yourself.
Sende fena sayılmazsın.
Not Too Shabby, Huh?
- Fena değildi, değil mi?
- Not too shabby, huh?
- Çok kötü değil, değil mi?
Not too shabby.
Fena değil.
- Not too shabby, boss.
- Fena değil patron.
Not too shabby!
Hiç fena değil!
"Core temperature normal." Hmm. Not too shabby.
"Çekirdek sıcaklığı normal." Hiç de fena değil.
It's not too shabby for Rachel.
Rachel için az bir şey değil.
Not too shabby, for three years.
Üç yıl için çok eski püskü sayılmaz.
Not too shabby, eh?
Pek kötü değil. - 1 50 milyon dolar!
Ears are too long and I miss the cape but not too shabby.
Kulaklar çok uzun olmuş, pelerini de göremiyorum ama çok da kötü değil.
Not too shabby at all.
Hatta hiç fena değil.
Not too shabby, porcupine.
Çok kötü değil kirpi.
Not too shabby.
Pek de kötü değil.
That's not too shabby, is it?
O kadar da kötü değil, değil mi?
That's not too shabby, Carl owns a tux, huh?
Fazla eski püskü değil. Carl'ın bir smokini var, ha?
Not too shabby.
O kadar da kötü değilmiş.
Didn't it? - Not too shabby.
- Fena değildi.
Not too shabby, huh?
Pek pejmurde değil, ha?
- I think that's not too shabby.
- Bence çok da haksız değil.
Not too shabby.
Çok da rezil değil.
Not too shabby, huh?
Eski bir yer, değil mi?
- Not too shabby. - Let's go get the food.
- Gidip yemeği alalım.
Not too shabby, Kyu-taro-san!
Çok iyisin, Kyuutarou-san!
Not too shabby from my first college assignment.
Üniversitedeki ilk notum oldukça iyi.
It's not too shabby.
Fena değilmiş.
Not too shabby?
Fena değil mi?
Not too shabby for a guy with a surgically fused knee.
Dizinden ameliyat olmuş bir adama göre oldukça sağIıklı görünüyor.
They're not too shabby.
Becerikliymişler.
Not too shabby.
Cimrilik yapma.
not too shabby for a single girl, huh?
Bu bekar bir kız için hiç fena değil değil mi?
Not too shabby.
Hiç yoktan iyidir.
Corporate purchased some airtime in local markets to spread the word about Dunder Mifflin Infinity, and they are even sending up a professional ad company to help us make it later. So it's not too shabby.
Şirket yerel kanallarla, Dunder Mifflin'in adını duyurmak için anlaşma yaptı ve hatta bu iş için profesyonel bir reklamcılık şirketiyle bile anlaştılar, yani durum... o kadar da kötü değil.
Wow. Not too shabby.
Hiç fena olmadı.
Not too shabby
Haksız sayılmazsın.
My outer life's not too shabby either.
Dış dünyamın da ondan altta kalır yanı yoktur.
That's not too shabby.
Oldukça iyi gözüküyor.
It's not too shabby, huh?
- Fena değil, ha?
Not too shabby.
Çok iyi.
Hey, not too shabby for somebody who can't swim.
Yüzemeyen biri için hiç de fena değildin.
Not too shabby.
O kadar da kötü değil.
That coroner's not too shabby, either.
Adli tabip de fena değil.
Not too shabby.
- Çok haksız sayılmaz.
not too bright 16
not too bad 203
not too long ago 36
not too late 30
not too much 153
not too hot 19
not too many 25
not too fast 55
not too good 62
not too far 44
not too bad 203
not too long ago 36
not too late 30
not too much 153
not too hot 19
not too many 25
not too fast 55
not too good 62
not too far 44
not too tight 35
not too close 43
not too hard 45
not too long 47
not too 17
not too well 25
not tonight 725
not today 1108
not tomorrow 85
not this week 36
not too close 43
not too hard 45
not too long 47
not too 17
not too well 25
not tonight 725
not today 1108
not tomorrow 85
not this week 36