One heart traducir turco
2,319 traducción paralela
# One heart #
Tek kalp
- # So shall it be in the end # - # One heart #
Öyleyse sonunda da öyle olsun Tek kalp Tamam
And I knew in one heart-stopping instant that I was lost.
Kalbimin duracak gibi olmuştu o an beni benden aldın.
You know the part that I don't understand, Judith, is how somebody can tell you that they love you one day, then turn around and break your heart the next.
Anlayamadığım kısım ne, biliyor musun Judith? Birisinin sana, bir gün seni sevdiğini söylerken, ertesi gün kalbini kırabilecek kadar değişmesi.
And if my heart surgeon brother is so great, how come so many of his patients have died, But I've only killed one guy? Huh?
Ve eğer benim kalp cerrahı kardeşim o kadar harikaysa, nasıl oluyor da onun bir sürü hastası ölürken ben sadece bir kişiyi öldürdüm, ha?
♪ This one checks her heart rate. ♪
* Bu nabzı kontrol eder. *
I'm sure she is the kind of women to steal your money and your heart all in one fell swoop
Onun tek hamlede hem paranızı, hem gönlünüzü çalan kadınlardan olduğuna eminim.
One of the instigators, he attacked everything dear to the heart of every true Pole.
Kışkırtıcılardan biridir,... gerçek Polonyalıların kalben değer verdiği her şeye saldırmıştır.
No one got it that it was a heart problem.
Kalbimde bir soru olduğunu kimse anlamamıştı.
We've all heard of the hooker with a heart of gold, but what about one with total recall?
Hepimiz altın kalpli hayat kadınını duymuşuzdur. Peki bir hatırlatmaya ne dersiniz?
[growls] One step closer, and I'll remove her heart!
Bir adım daha atarsan kalbini sökerim onun!
Well, look closely and the infrared camera reveals how heat is concentrated in one central area, the brood nest at the heart of the hive where young bee pupae are growing.
Yakından bakıldığında, kızılötesi kamera sıcaklığın merkezi bir alanda, arı kovanının kalbinde genç arıların büyüdüğü yerde yoğunlaştığını oraya çıkarıyor.
Clearly in "One From The Heart".
"One From The Heart" da çok açık.
One of these right to the heart.
Bunlardan biri ile kalbinden vurarak.
- # What about the one heart # - # One heart #
Tek kalbe ne oldu?
For thousands of years, my heart beat only for one man.
Binlerce yıldır kalbim sadece bir adam için atıyor.
Weren't you the one who told me to speak from the heart?
Bana yüreğimden geldiği gibi konuşmamı söyleyen sen değilmiydin?
It is one thing, a man's heart not being in it, but when his body is equally absent...
İnsanın aklı başka yerde olabilir ama bedeni de başka yerdeyse...
Did you know that the iconic Valentine's heart shape is not actually based on the shape of a human heart, but rather on the shape of the buttocks of a female bending over?
Aşkı temsil eden ikonlaşmış kalp şeklinin aslında gerçek bir insan kalbini göstermediğini, daha çok öne eğilmiş bir kadın kıçını gösterdiğini biliyor muydunuz?
One person's heart is going to be broken.
Bir kişinin kalbi kırılacak.
Your heart'll find the right one.
Kalbin doğru olanı bulacaktır.
No one can accuse me of being a bleeding heart, but I know that someone with deep pockets hired that trucker to do their dirty work and then disposed of him.
Kimse yumuşak yürekli olduğumu söylemez ama büyük başlardan birinin kirli işlerini örtbas etmek ve sonra da ondan kurtulmak üzere o adamı tuttuğunu biliyorum.
Let any man or woman with sin in their heart come forward to have that sin washed away by the grace of Jesus Christ Almighty.
Yüreğinde günah olan bir erkek ya da kadın yüce Hazreti İsa'nın inayetiyle o günahını temizletmek için öne çıksın.
It's like my heart says one thing but my cock's saying another.
Kalbim bir şeyler söylerken, sikim başka bir şey söylüyor.
Yeah, she's got a lion's heart, this one. yeah, you can't go there, okay?
Evet, bu kez cesur davranmış.
Because my sister really had her heart set on the red one.
Çünkü kız kardeşim kırmızı renklisini istiyordu.
Anyone that had any heart, any compassion at all, would shut down all zoos, especially one that would keep a polar bear in those conditions.
Kalbi olan, birazcık şefkati olan birisi tüm hayvanat bahçelerini kapatır. Özellikle o şartlarda bir kutup ayısının tutulduğu yerleri.
Make one more sound and I'll pierce your heart!
Eğer bir ses çıkarırsan, kalbini sökerim.
Maybe it's because that person really wants affirmation in his career, or maybe he is not sure if the one you have in your heart is him.
Belki, kariyerine odaklanmıştır. Belki de, sizin hislerinizden emin olamıyordur.
And won't be the only one to acknowledge my heart
~ ~ Neler hissettiğimi yalnızca ben bilmeyeceğim. ~ ~
One of his most famous experiments was to calculate the volume of blood that passes through the heart.
En meşhur deneylerinden biri kalpten geçen kanın hacminin hesaplanmasıydı.
Stephen tracked one down in a remote region in the heart of Greenland.
Stephen bir tanesinin izini sürmeyi başardı, Grönland'ın kalbinde uzak bir bölgede.
He's spent the past 30 years hunting one, a giant one, right at the heart of our own Milky Way galaxy.
Son 30 yıI boyunca bizim saman yolunda uygun bir tek dev avlayamadık.
For the past several years, Janna and her colleagues have been trying to predict the sounds black holes make as they spin around one another. The calculations are not for the faint of heart.
Son birkaç yıIdır Janna ve çalışma arkadaşları kara deliklerin birbirleri etrafındaki dönmeleri sonucu çıkan sesleri bulabilmek için çalışıyorlar.
50 years ago in Scotland, one man had a brilliant idea - - an idea that today pits science detectives in Europe and America against each other in a $ 10 billion race to solve the riddle of what you, me, and everything around us is really made of. It's a journey into the heart of matter, plunging into the core of our physical being and of the physical world itself.
bundan 50 yıl önce İskoçyada bir adamın aklına gelen fikir bir gün avrupa ve amerika'nın bir olduğu fikri bilime ilham oldu diğerleri gibi
I loved that underneath that shell of a curmudgeon lay the heart of a girl who loved to dance and fling, both of which you did quite well three times in one night, if memory serves.
Kabuk olarak kullandığın aksi kişiliğinin altındaki dans etmeyi ve eğlenmeyi seven o genç kız kalbini sevdim senin. Ki ikisini de çok iyi yapıyordun. Yanlış hatırlamıyorsam bir gecede üç kez.
There's the kind that makes my heart come up in my throat... and it makes me... at the cost of my own sanity... look for answers, because, damn me to hell, I-I can't let up in this one.
Kalbimin boğazıma düğümlenmesine neden olan ve cevaplar ararken kendi akıl sağlığımı tehlikeye atan bir korku çünkü ne olursa olsun bu işin peşini bırakamam.
Sure would break my heart to see one of you cupcakes catch a sunburn before you're done digging that hole.
Kazmayı bitirmeden çöreklerimden birinin güneşte yandığını görmek kalbimi kırar.
The village is located In the heart'of Siberia... and we should'keep In mind that this colossal landmass... is one and a half times the size of the United States.
Köy, Sibirya'nın merkezinde yer alıyor ve bu devasa toprak parçasının ABD topraklarının bir buçuk katı kadar olduğunu unutmayalım.
Healthy one day, heart arrhythmia the next.
Bir gün önce sağlıklıyken, ertesi gün kalp ritminde bozukluk oluyor.
Claude... You are the one who caught my heart in your spider web. 1000 ) } You will always be my Highness.
nereye gideceğime dair en ufak bir iz dahi olmadan.
So it turns out that I am the one who is pure of heart.
Yani, ortaya çıktı, Aranızda en saf kalpli benim.
You know, I'm the one who should be bragging to all the neighbors, telling them how lucky I am to be married to a woman who's still... sexy as all get out... who makes me laugh... and whose heart is so big,
Komşularıma ne kadar şanslı olduğumla ilgili övünmesi gereken asıl benim. Çünkü senin kadar hala seksi beni güldüren ve böyle büyük bir kalbe sahip bir kadınla evliyim.
In my heart. You're the only one in town.
Kalbimde köydeki tek kişi sensin.
His heart's racing, his blood's flowing to all his extremities, but not the right one.
Kalbi çarpıyor, tüm uzuvlarına kan pompalanıyor, - ama doğru uzva gitmiyor.
I had a heart attack not long ago, and I think I'm going to have another one if I don't carry on.
Kalp krizini atlatalı çok olmadı,... eğer devam etmezsem sanırım bir diğerini daha yaşayacağım.
But to a mark who's always in his head The heart con's the only one that works.
Ama kafasında bir şeye takıntılı olmak Bu oyunun çalışmasının tek şekli.
One has to love fiercely in order to die of a broken heart.
Kırık kalple ölmek yerine birisi şiddetlice sevmeli.
You'II give me a heart attack one day.
Bir gün beni kalpten götüreceksiniz.
He's trading one pain for another... and the compressed heart
Bir acıyı başka acıyla değiştirdi kalp basıncı
One people who almost knew the national anthem by heart
Millî marşı ezbere bilen bir halk.
heart 404
heartbeat 33
heartless 34
heartbreak 27
hearts 66
hearted 198
heartbreaker 20
heartburn 19
heart rate 87
heart beating 18
heartbeat 33
heartless 34
heartbreak 27
hearts 66
hearted 198
heartbreaker 20
heartburn 19
heart rate 87
heart beating 18
heartbreaking 30
hearts and minds 20
heart attack 174
heart failure 23
heart surgery 35
heartedly 17
heart disease 37
heartbroken 26
heart rate's 34
one hundred 76
hearts and minds 20
heart attack 174
heart failure 23
heart surgery 35
heartedly 17
heart disease 37
heartbroken 26
heart rate's 34
one hundred 76