English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / That feels so good

That feels so good traducir turco

146 traducción paralela
That feels so good.
Bu iyi hissettiriyor
That feels so good.
Çok güzel bir duygu.
Oh, yes... that feels so good!
Oh, evet... bu çok güzel!
That feels so good...
Bu çok güzel...
Paul... that feels so good!
Paul... çok güzel!
Oh, God, that feels so good.
Oh, Tanrım, bu çok iyi hissettiriyor.
After three days, that feels so good.
Üç günden sonra, bu çok iyi geldi.
That feels so good.
Bu çok iyi geliyor!
That feels so good. I am sorry, mademoiselle. We are so very busy today.
Bu çok iyi geliyor! Üzgünüm, matmazel.
That feels so good.
Bu çok hoş oluyor.
That feels so good...
Bu iyi geldi...
That feels so good!
Evet işte böyle.
That feels so good.
Oh, bu çok güzel.
That feels so good to get off my chest.
Bunu söylemek içimi çok rahatlattı.
That feels so good.
Oh, çok iyi geldi ya.
- Oh, baby. Oh, that feels so good.
Oh, bebeğim, harikasın!
Oh, that feels so good.
Kendimi çok iyi hissediyorum.
Oh! That feels so good.
Oh rahatladım!
That feels so good!
Bu çok hoşuma gitti!
That feels so good.
Bu çok güzel.
Oh, that feels so good.
Bu çok iyi geliyor.
God, that feels so good.
Aman Tanrım, bu çok iyi geldi.
That feels so good!
Evet, bebeğim!
Oh, Lucy, that feels so good.
Lucy, bu harika.
That feels so good...
Haa iyi...
That feels so good!
Harika hissettiriyor!
That feels so good.
Gerçekten çok güzel.
That feels so good.
Çok güzel. Tam orası.
That feels so good.
İşte. Bu öyle cici ki.
Oh, that feels so good.
Çok iyi geldi.
- Oh, that feels so good. - Oh, oh, oh.
Oh, çok iyi.
That feels so good.
Çok iyi hissettiriyor.
- That feels so good.
- Ah, bu çok zevkli.
That feels so good.
Bu çok iyi.
Oh, that feels so good.
Oh, bu çok iyi.
That feels so good.
Çok iyi geldi.
THAT FEELS SO GOOD, BABY.
Bu çok iyi geldi, bebeğim.
That feels so good.
Çok güzel bir his.
That feels so good.
Çok iyi geliyor!
That feels so good
İyi misin?
Oh, that feels so good.
Çok güzel.
I haven't done that since I was a kid. It feels so good. I haven't done that since I was a kid.
Biliyorum. 6 yaşından beri yapmamıştım bunu.
Oh, it feels so good just to hang with the boys, you know, have a brewsky, take my mind off the fact that my wife is screwing someone else!
Çocuklarla takılıp bir bira içmek çok güzel bir duygu. Karımın başkasıyla yattığı gerçeğini unutmamı sağlıyor!
THAT FEELS SO GOOD.
Bu çok güzel.
It feels so good that you're so cold.
Çok soğuk ve iyi geliyor.
Oh, that's better, it feels so good lying down.
Şimdi daha iyi, güzel yatmak istiyorsan eğer
"It feels so good " not seeing that creep,
O sinir herifi görmemek öyle güzel bir duygu ki!
Oh, Lois, I have no idea if we're doing it of if that's just the back of your knee, but either way it feels so good.
Oh, Lois, bunu senin dizinin hemen arkasından yaptığımızı bile bilmiyorum... ama diğer yandan da çok zevkli.
Fits the pattern- - she feels the guilt about what she's done and needs to make it right, prove to herself that she's still a good mother, so she takes Carlie's child and makes it her own.
Modele uyuyor ; yaptığı şey için suçluluk duyar ve düzeltmek hâlâ iyi bir anne olabileceğini kanıtlamak ister. Bu nedenle Carlie'nin bebeğini aldı ve kendi bebeği yaptı.
'I guess the only good thing is that my life is so boring'it feels like it might go on forever.
Sanırım tek iyi yanı şu. Hayatım o kadar sıkıcı ki sonsuza kadar sürebilirmiş gibi geliyor.
- That must be why it feels so good.
- Bu yüzden çok doğru hissettiriyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]