That is right traducir turco
16,571 traducción paralela
- Right, where the fuck is that clown?
- Nerde bu siktiğim palyaçosu?
That's what this is all about, right?
Amaç da bu zaten, değil mi?
You're right, that is weird.
Haklısın, acayip.
I... Uh, Assistant Director Mayfair caught you sharing information with David Wagner at the Brooklyn Historical Society, is that right?
Demek Müdür Yardımcısı Mayfair sizi Brooklyn Tarih Cemiyetinde bilgi paylaşırken yakaladı, doğru mu?
There's always that one straight guy at work that thinks "You just haven't met the right man."
İş yerinde ne zaman ciddi bir adam olsa doğru insanla tanışmadığını düşünüyorsun.
- This thing is the culmination of over a year spent collecting partial prints from door handles, coffee mugs, chairs, so that my right hand perfectly replicates Turner's.
- Bu yıllar süren kısmi izlerin toplamanın bir sonucu. Kapı kolları, kahve kupaları, sandalyeler... Bu sayede sağ elim Turner'ınki ile bire bir aynı olacak.
But if there's one lesson I can teach you, it's that each of you knows in your heart what is right...
Size öğreteceğim tek bir ders varsa o da her biriniz içinizden doğrunun ne olduğunu biliyorsunuz.
You know, you can go full Furiosa on me later, but right now, the only thing that you need to focus on is making sure Shelby doesn't change her field office.
Bana olan hıncını daha sonra çıkarabilirsin ama şu anda odaklanman gereken iş Shelby'nin ofis kararını değiştirmemesini sağlamak olmalı.
Because my future at the Bureau is set, which means the only thing that I need to worry about right now is Shelby, which is very convenient for me because I love her.
Çünkü bürodaki geleceğim hazır. Şu anda endişelenmem gereken tek şey Shelby, ki benim için gayet normal çünkü onu seviyorum.
Is that right?
Öyle mi?
Yes, I'm the freak who knows that witches can't cross lines of salt, which is pretty handy right now.
Evet, cadıların tuzdan yapılan sınırın içine giremediğini bilen bir kaçığım ve şu an bu elimizde bolca var.
So, you've been with my former lover... and my son? Is that right?
Doğru mu?
Now, if I'm right... that would mean that he... is buried... here.
Haklıysam bu demek oluyor ki Tutankamon burada gömülü.
If I'm right... that would mean that he is buried here, in the Valley of the Kings.
Haklıysam bu demek oluyor ki Tutankamon burada, Krallar Vadisi'nde gömülü.
If I'm right, that would mean that he is buried here.
Haklıysam bu demek oluyor ki Tutankamon burada gömülü.
And that gives you the right to run roughshod over the press? And to make deals behind my back?
Peki bu sana basına saygısız davranma arkamdan iş çevirme hakkını verir mi?
If I'm right, that would mean that he is buried here.
Haklıysam, bu demek oluyor ki Tutankamon burada gömülü.
We both know that this is a war, right?
İkimizde bunun bir savaş olduğunu biliyoruz.
- Right. When you say embryonic enhancement, what exactly is that referring to?
Embriyonik geliştirme dediğinizde tam olarak ne anlama geliyor?
- Is that right?
- Tanıyor musun?
And the only question you really should be asking yourself right now is, is where is that next blow going to land?
Şu anda kendine sorman gereken tek soru bir sonraki yumruğun nereye ineceği?
You're right, that is a very cool part.
Evet haklısın, çok güzel bir kısımmış.
So Dr. Van Lier is absolutely Neolution, because he, like, showed up out of nowhere with all this medical gear, like, right after that French doctor was shot.
Dr. Van Lier kesinlikle Neoevrim'den çünkü tüm bu tıbbi ekipmanlarla bir anda ortaya çıktı tam da Fransız doktor vurulduktan sonra. Tamam mı?
Moskalenko, is that right?
Moskalenko, öyle değil mi?
That is exactly right.
- Aynen öyle.
That... is... right.
Aynen öyle.
But he is out there right now, gathering shit for me to make sure I don't hurt any of the fine people that live here.
Ama adam şu an dışarı çıkmış, burada yaşayan iyi insanlara zarar vermeyeyim diye dışarda bana bişeyler topluyor.
That closet is right where you left it.
Dolap bıraktığın yerde duruyor.
Is that right?
Bu doğru mu?
And that right there... Is you.
Ve buradaki de sensin.
And that gentleman right there is her real daddy.
Ve o beyefendi de gerçek babası.
That is how frustrated I am right now.
O kadar sinirliyim şu anda.
- Yep. That is some serious nerd love right there.
Çalışkan ergen oynaşması yaşanıyor burada.
This is your choice, Henry, but the only way that I can move on is if you make the right one.
Seçim senin, Henry ancak ben, ancak sen doğru seçimi yaparsan yoluma devam edebilirim.
You may be right, but that gem is no legend.
Haklı olabilirsiniz ancak o mücevher efsane değil.
- It's a shame, Bell Biv Dinesh, but unfortunately, that chain is... - He's right.
- Doğru söylüyor.
All right, I'm going to take a spin on that fancy Japanese toilet, and then let's get to work figuring out which one of these bedrooms is going to be my office.
Güzelim Japon tuvaletine bir bakayım da sonra hangi oda ofisim olacak, ona karar verelim.
♪ It is winter, yes, that's right ♪
Kış geldi, evet, doğru
- My jeans feel amazing right now. - That is great.
- Kotum şu an muhteşem hissettiriyor.
All I care about is that book, and you're going to tell me where it is, right now!
Önemsediğim tek şey, kitap ve derhal yerini söyleyeceksin!
The only thing that matters is right now, this moment, this one spectacular moment we are sharing together.
Önemli olan tek şey şimdi, şu an... birlikte paylaştığımız bu tek muhteşem an.
You do realize that once Troll Trace is online, anybody can use it on anyone, right?
Troll Takibi çevrimiçi olduğunda, herkesin herkesi bununla takip edebileceğini farkındasın, değil mi?
Is that right?
Doğru değil mi?
Is that right?
- Harbi mi?
- A customer service rep that just left Pied Piper is on campus right now interviewing for a job.
- Pied Piper'dan ayrılan bir müşteri sorumlusu kampüste iş görüşmesinde şu an.
Is... is that all right?
Sorun olmaz değil mi?
Is it possible that the seventh line from the right and the third one up from the bottom left are out of sequence?
Acaba sağdan yedinci sırayla sol aşağıdan üçüncü sırayı bozanlar olabilir mi?
What you're doing is just trying to prove that everyone is either a bad person or a snoop, right?
Yapmaya çalıştığın şey sadece herkesin ya kötü ya da boşboğaz olduğunu ispatlamak, değil mi?
When you don't like it, it's old. Is that right?
Hoşlanmadığınızda "eski" oluyor, değil mi?
All I can think of is the number of bricklayers, workers, family members who call me everyday to ask if Ms. Clara has finally made the right decision so they can all make it to the end of the month a little better off, that's all.
Tek düşündüğüm, her gün bana Bayan Clara sonunda doğru kararı verdi mi diye soran çalışanlar, boyacılar ve aile üyeleri. Hepsi ay sonunda daha iyi durumda olabilir, hepsi bu.
Fixing this is more important right now, and I'm sure that your mom will agree when she gets here.
Şu anda en önemli şey kalbinin düzelmesi. Eminim annen geldiğinde benimle aynı fikirde olacaktır.
that is 2872
that is so lame 16
that is the question 108
that is not 75
that is awesome 117
that is not fair 93
that is so sweet 227
that is weird 91
that is all 319
that is good 189
that is so lame 16
that is the question 108
that is not 75
that is awesome 117
that is not fair 93
that is so sweet 227
that is weird 91
that is all 319
that is good 189