That money traducir turco
23,374 traducción paralela
And that money will enable him to recruit and equip an army, capable of taking back Rome.
Ve bu paranın ona sağlayacağı asker ve silah sayısı arttırılmış Roma'yı almaya yeter bir ordu.
Wait, you need that money for Julliard.
Bir dakika senin o paraya Julliard için ihtiyacın var.
Well, we'll sell the T-bills to the Chinese, and that money in return will be used as a loan for our company.
Ozaman, bizde hazine bonosunu Çinlilere satarız ve karşılığında o para bizim şirketimizin borcu olur.
The FBI was specifically told not to put a hold on any of that money...
FBI kesin olarak o paraya bekletmeye uygulamayacağını...
I need that money.
O para bana lazım.
There's no way I can get you that money by tonight.
Bu akşama o kadar parayı yetiştirmem imkansız.
I'm gonna take some of that money, and I'm gonna get a... a decent marker for your mother and sister.
O paranın birazını alıp annen ve kardeşin için de sağlam bir işaretçi alacağım.
That money.
Şu para.
How do you know that money's even real?
- Paranın gerçek olduğunu nereden biliyorsun ki?
That money... was it to get Belikov out?
O para... Belikov'u çıkarmak için miydi?
And my father and my uncle and all those men, they were so furious that this woman had lost him all that money.
Babam, amcam ve tüm o adamlar, kadın onlara onca parayı kaybettirdiği için öyle sinirliydiler ki.
I need that money, Mick.
O paraya ihtiyacım var, Mick.
Uh, Dad, we could use that money.
- Baba, bu para işimize yarar.
That money will still be there in three months.
Üç ay içinde para bir yere kaybolacak değil ya.
Well, I hope that money's worth it,'cause you're gonna have to live with what you've done for the rest of your life.
Umarım para yaptığına değer çünkü ömrünün sonuna kadar yaptığın şeyle yaşamak zorundasın.
Okay, well, wherever he got that money, it could be what got him killed.
Tamam, parayı nerden bulduysa ölümüne sebep olmuş olabilir.
They'd have to carry all that money.
Onca parayı taşımak zorunda kalacaklardı.
So whoever executed the crew is looking for that money.
Çeteyi infaz eden kişi parayı arıyor yani.
I earned my share of that money.
O paradan payıma düşeni hak ediyorum.
That money that you gave to Iosava is not funding refugees.
Iosava'ya verdiğin o para, mültecilere kaynak sağlamıyor.
That is the best darn bleach that money can buy, and I should know, because I sell it by the gallon.
Parayla satın alabileceğin en iyi çamaşır suyu ve bunu biliyorum, çünkü ben satıyorum.
But I couldn't accept money you earned just so that you can kill yourself, anyway.
ölmek için kazandığın o parayı kullanmak da istemezdim.
Yeah, I really see you're strapped for cash. Emil had family money, and after being married to that sad sack, I deserve every penny I get.
evet gerçekten paraya ihtiyacınız olduğunu görüyorum emil in aileden parası vardı bu gerizakılıyla evlenince o para benim de oldu hepsini hakkettim evliliğimiz boyunca emilin hiç bir düzgün işte tutunamadığını biliyor musunuz o yüzden mi kocanızı dövüyodunuz pardon?
I took all the money that I had from Lobster Roll and I asked them to help me.
Lobster Roll'den gelen tüm paramı aldım ve bana yardım etmelerini istedim.
Now, that threatening text that Eddie received was about owing someone money.
Eddie'nin aldığı o tehdit mesajı birisine para borcu olması hakkındaydı.
Okay, if that's the case, then why didn't Eddie give you the money?
Peki, eğer gerçekten mesele buysa, neden Eddie sana parayı vermedi?
Oh, no, don't sneer at those words : money and politics are what make possible the beauty that you so worship.
Oh, hayır, sakın o kelimeleri küçümseme : Para ve siyaset. Güzelliği sana gösteren, bu kadar hayran bıraktıran onlar.
That's a lot of money.
Bu para çok fazla.
Something that meant more to her than all the money in the world.
Dünyadaki tüm paradan daha değerli bir şeye sahipti.
Do people like money- - is that what you're asking?
"İnsanlar parayı seviyor mu?" diye soruyorsun?
See, the more kids that these companies place with foster families, the more money they make, so they're really... they're not too picky about who they place these kids with, and they don't have to because they operate outside of the government system.
Bakın, bu şirketler koruyucu ailelere ne kadar çok çocuk yerleştirirlerse o kadar çok para kazanıyorlar, ve onlar gerçekten bu çocukları kimin yanına yerleştirdikleri konusunda hiç de seçici değiller ve seçici olmak zorunda da değilller çünkü bu faaliyetlerini hükümet sisteminin dışında yapıyorlar.
How do you burn through that kind of money in 30 days anyway?
Hem 30 günde okadar parayı nasıl kaybedersiniz ki?
The whole idea was to prove that all our efforts are a big waste of time and money.
Burada yaptığımız her şeyin para ve zaman kaybı olduğunu ispat etmek istedi.
That she's doing this to get some money from me.
Bunu benden para koparmak için yaptığını söylememi...
Anyway, that's my goal, and without further ado, Algoma, with this... ceremonial tomahawk, we're gonna... we're gonna break this thing open and use this money for good.
Her neyse, benim hedefim bu. Daha fazla oyalanmadan Algoma, bu gördüğün merasim baltasıyla bu şeyi kırıp açacağız ve içindeki parayı iyi bir iş için harcayacağız.
He wants you to meet a guy he owes money to, take a picture, shake his hand, that sort of thing.
Borç taktığı biriyle tanışmanı, iki fotoğraf çekilip sohbet etmeni falan istiyor.
Nah, fuck that. You keep your money, Terry.
Yoo, siktir et.Paranı kendine sakla, Terry.
We're talking about the type of money that makes you question right and wrong.
Sana doğru ve yanlışın ne olduğunu sorgulatacak türde paradan bahsediyorum.
That's the trick about money.
Paranın numarası bu işte.
Well, it's not for me to say, officially, but... despite the fact that we're hemorrhaging money at the moment, settling this would be a lot cheaper than dealing with the legal expense.
Resmi olarak söylemek bana düşmez ama şu anki para kaybımızı düşününce anlaşmaya varmak mahkeme giderlerini ödemeye göre daha ucuz olacaktır.
I needed that bailout money, and I no longer have it.
O kurtarma parasına ihtiyacım vardı ve artık elde edemeyeceğim.
People with that kind of money tend to move in herds.
Bunca parası olan insanlar sürüler halinde ilerlemeye meyillidir.
It should be noted that 232 hours of babysitting, all of her Quinceañera gift money, and three weeks of comparison shopping had led young Jane Gloriana Villanueva to this very moment.
Belirtmek gerekiyor ki 232 saatlik bebek bakıcılığı, 15. doğum gününde ona hediye edilen paralar ve üç haftalık karşılaştırma çalışmalarından sonra genç Jane Gloriana Villanueva bu anı yaşıyordu.
All right, well, that's a lot of money for a guy who makes 12 bucks an hour.
Saatte 12 dolar kazanan biri için çok büyük bir meblağ.
I found out that Mr. Fuller was laundering money for a client.
Bay Fuller'ın bir müşteri için para aklandığını öğrendim.
All right, so we now know that you've been laundering money for Gabriel Waincroft, which means we also understand why you haven't been telling us anything, because you're scared of him.
Gabriel Waincroft'un parasını akladığını artık bildiğimize göre bizimle konuşmama sebebini de öğrenmiş olduk çünkü ondan korkuyorsun.
I was in such high spirits because of my birthday that I spent all the money I had.
Doğum günüm diye keyfim yerindeydi ve bütün paramı harcamıştım.
You want your bail money that bad?
- Ödül parasını o kadar çok mu istiyorsun?
Well, that's all the more reason to play, you know, jump-start the kid's college fund with a little money.
Oynamak için harika sebep işte, biraz parayla çocuğun üniversite fonuna katkı yaparsın.
You know what people like Iosava do with that kind of money?
Iosava gibiler o parayla ne yapar biliyor musun?
I thought I could look past this, but he... flaunting his money around, shows me that we will never be able work together.
Bunu görmezden gelirim demiştim ama bu adam? ! Parasıyla caka satıyor!
money 2165
moneypenny 26
money talks 25
money first 26
moneybags 16
money isn't everything 29
money problems 28
money laundering 67
that all started with a big bang 89
that doesn't seem fair 27
moneypenny 26
money talks 25
money first 26
moneybags 16
money isn't everything 29
money problems 28
money laundering 67
that all started with a big bang 89
that doesn't seem fair 27
that is 2872
that is so lame 16
that is the question 108
that is not 75
that is awesome 117
that means a lot coming from you 16
that means a lot to me 54
that is not fair 93
that one over there 16
that sounds great 436
that is so lame 16
that is the question 108
that is not 75
that is awesome 117
that means a lot coming from you 16
that means a lot to me 54
that is not fair 93
that one over there 16
that sounds great 436
that sounds good 394
that is so sweet 227
that sounds fun 130
that was close 355
that is weird 91
that way 1811
that was stupid 112
that is all 319
that is not true 434
that is not the point 62
that is so sweet 227
that sounds fun 130
that was close 355
that is weird 91
that way 1811
that was stupid 112
that is all 319
that is not true 434
that is not the point 62
that is good 189
that is right 117
that is so cool 125
that was quick 252
that is enough 189
that is an order 68
that is ridiculous 146
that is a lie 69
that is great 150
that is right 117
that is so cool 125
that was quick 252
that is enough 189
that is an order 68
that is ridiculous 146
that is a lie 69
that is great 150