English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ T ] / Through the door

Through the door traducir turco

2,697 traducción paralela
They thought the killers coming through the door were a rescue team.
Gelen katillerin aslında bir kurtarma ekibi olduğunu sandılar.
The only problem is getting through the door.
Tek sorun kapıyı geçmek.
You won't get through the door.
Siz kapıyı geçemezsiniz.
but they sounded happy through the door.
Yani izlemedim ama sesleri mutlu gibi geliyordu, kapı arkasından.
You'd better wise up and make a deal before that gun walks through the door.
Silah kapidan yuruyup gelmeden once bildiklerini anlatmaya baslasan ve bizimle anlassan cok iyi olur.
They come through the door looking for me, I run.
Beni arayarak kapıdan girdiklerinde, kaçarım.
Whatever comes through the door.
Artık kapıdan ne girerse.
Have you noticed how awkward it is, having this conversation through the door?
Bu konuşmayı kapıya bakarak yapmamızın ne kadar tuhaf olduğunu fark ettin mi?
Tell me the hoarder has to grease his sides to get through the door.
Bir istifçinin kapıdan geçebilmesi için kapının iki tarafını da yağlaması gerektiğini söyle.
Not at all. I just- - I have that, you know, feeling I get where I can't wait for you to walk through the door, and then now you're angry and for some reason,
Sadece sen kapıdan girince böyle sinirli sinirli niyeyse birden çok seksi geldi.
First out of the elevator, first through the door.
Asansörden ilk çıkan, kapıdan ilk giren hep sensin.
Being first through the door is my job.
Kapıdan ilk girmek benim işim.
Your nurses have been infecting patients as they come through the door.
Hemşirelerin, hastaları kapıdan girdikleri gibi enfekte ediyorlardı.
He was shooting through the door, Walt.
Kapının arasından vurdu, Walt.
Then you just turn your head and walk through the door... into another room of the museum, and you're looking at another painting... a calculation of colors, abstract and meaningless, but beautiful.
Sonra kafanızı çevirir ve kapıdan çıkar... müzenin başka bir odasına geçersin, yeni bir tabloya bakarsın... renk hesapları, soyut ve anlamsız ama güzel
I will not have some SWAT team blasting through the door scaring your father to death.
- Kapıyı kırarak eve dalıp babanın ödünü kopartacak bir SWAT timi en son lazım gelen şey.
Tamara, after we take off, lock this place down, shoot anything that comes through the door.
Tamara, biz çıktıktan sonra kapıyı kilitle ve kapıdan gelene ateş et.
Then I drove to his house, went in through the back door, and Cobb was already dead.
Sonra evine gittim, arka kapıdan içeri girdim ve Cobb çoktan ölmüştü.
It was a Christmas holiday, and I walked over to your apartment and slipped the envelope through the mail slot in your door.
Noel tatiliydi senin evine gelip kapındaki posta deliğinden içeri bir zarf attım.
So, you said you entered the house through the front door?
Yani, eve giriş kapısından girdiğinizi mi söylüyorsunuz?
Okay. Feels good to come in through the front door.
Ön kapıdan girmek de güzelmiş.
If the shooters left through the front door, somebody would've seen them.
Tetikçi ön kapıdan çıksaydı birileri onu görürdü.
Oh! We could drive a truck through the front door!
Ön kapıya bir kamyon sürebiliriz!
Wouldn't you be if the love of your life was about to walk through that door?
Eğer hayatının aşkı kapıdan girmek üzere olsaydı,... sen ne yapardın?
You know, after I had my incident with the nail gun I was afraid to go through a door.
Çivi tabancası ile olan olayımı, biliyorsun kapıdan geçmekten korkuyordum.
Vert far to the bar once more in the car we will do cootchie coo make-outings don't be naughty with a roar through the door stalking, stalking hungrt tiger is walking gimme more mon amour heart's encore suddenly feelings are talking
Kulübe uzak arabayla gidelim. Yaramazlık yapma. Kapıda bir kükreme.
We should have gone in through the front door.
Ön kapıdan girmemiz gerekirdi.
And, you know, we're gonna go out again, and this time he's gonna do it right, and the sexual tension is gonna build until we burst through that door just tearing at each other's clothes.
Sonra yeniden dışarı çıkarız ve bu sefer adam gibi davranır ve bu kapıdan içeri girip.. ... biribirimizin elbiselerini parçalayana dek cinsel gerilim hat safhaya ulaşır.
I decided to take this kite string that we had.. And wrapped it through the hole in the door.
Uçurtmamın ipini alıp kapının deliğinden geçirip çekmeye karar verdim.
Customers come in the front door and make a beeline through the kitchen to see if there's a waitress hiding in the walk-in freezer.
Müşteri ön kapıdan girer direk olarak mutfağa yönelir ve buzlukta saklanan garsonu görmeye gelir.
You're not the first lovelorn young man to walk through that door.
Bu kapıdan giren, ilk karşılıksız aşk acısı çeken delikanlı sen değilsin.
Because if I open this and doves fly out And then you come through the front door... I would lose my mind.
Çünkü, bunu açtığımda güvercinler çıkarsa ve sen de ön kapıdan gelirsen aklımı kaybederim.
So, Walker comes in from the alley, through this door here.
Walker sokaktan gelip, şu kapıdan geçmiş.
Perp probably broke a back window, then left through the front door.
Fail muhtemelen arka camı kırıp girdi ve ön kapıdan çıktı.
And if we can crawl through here, should be able to open the door on the other side.
İçinden sürünerek geçersek, kapıyı dışarıdan açabiliriz.
And knowing all of this, if having this baby is still your dream... Then I will stop any doctor coming through that door who wants to pull the plug.
Bunu dikkate alarak düşündüğünde, eğer bu bebeğe sahip olmak hala istediğin şeyse fişini çekmek isteyen tüm doktorları bu kapıdan uzak tutarım.
You do realize, if somebody opens the door for me, then I will be going through it first anyway, right?
Şunun farkındasın değil mi? Biri benim için kapıyı açarsa yine her şekilde kapıdan ilk giren ben olacağım, değil mi? Evet, doğru.
This is the first time I have stepped through that door.
Ben bu kapıdan ilk sefer girdim Başkan Bey!
It won't go through the door.
Kapıdan geçmez.
And if he wanted to come in through the back door, you'd let him.
Arka kapından girmek istese kesin izin verirsin.
If you're through that door, you should be in the Tube.
Kapıdan geçtiğinde metroda olmalısın.
And no sooner than I walked through the front door and closed it, he walked in behind.
Kapıdan adımını atar atmaz o arkamdaydı.
Because the next thing coming through that door is going to wipe us out.
Çünkü o kapıdan girecek ilk şey bizi yok edecek.
We opened the door and it came through.
Kapıyı biz açtık, o da direk içeri girdi.
THERE'S NO WAY TO GET INTO THAT APARTMENT UNLESS YOU GO IN THROUGH THE FRONT DOOR. YEAH, WELL, I'M THINKING OF KEEPING THE PLACE.
Ön kapıdan girmediğin sürece kimsenin daireye girmesine imkan yok.
Since I walked through that door, you're not the same guy you used to be.
Bu kapidan girdim andan itibaren, oldugun kisi degilsin artik.
You need to look through that peep hole before you answer the door.
Kapıyı açmadan önce o küçük deliğe bakman gerekiyor.
I can totally sneak her in through the back door.
Ben tamamen arka kapıdan onu gizlice.
Maybe he walked through the front door.
Belki de ön kapıdan girmiştir.
A real professional,'cause our Asian guy comes runnin'through the door... so he leaves him to crawl while he goes to his car, gets his tools, comes back,
Gerçek bir profesyonel, çünkü bizim Asyalı adamımız kapıdan koşarak gelir.
Duchamp is next door, through the metal door.
Duchamp'ınki bir sonraki, metal olan kapı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]