Tomorrow at traducir turco
6,425 traducción paralela
I'm home now, but tomorrow at 9 am I'll help clean up.
Ben şimdi eve gidiyorum, ama yarın sabah 9 da temizliğe yardım ederim.
It's set for tomorrow at one minute to midnight.
Yarın gece yarısından bir dakika önceye ayarlandı.
I have confidence that we will be out of the Communist encirclement tomorrow at day break... and reach Yongcheng.
Eminim ki, yarın sabaha kadar koministlerin çemberini yarmış olacağız ve... Yongcheng'e ulaşacağız.
I'm gonna have it for you tomorrow at dinnertime.
Yarın akşam yemeği vaktinde ödeyeceğim.
I have a test tomorrow at 8 : 22 A.M. for second period and so help me God, if I bomb that test
Yarın sabah 8.22'de ikinci derste sınavım var. Eğer çuvallarsam seni öldürürüm.
And tomorrow at first light...
- Sabah gün doğumunda... - Şşşş!
We won't be back before tomorrow at the earliest.
En erken yarından önce dönemeyiz.
Meet me at the Bear Valley Diner tomorrow at noon.
Yarın öğlen benimle Ayı Vadisi lokantasında buluş.
I understand you're lecturing tomorrow at the Sorbonne.
Yarın Sorbonne Üniversitesinde konferans vereceğinizi biliyorum.
We are here too tomorrow at noon.
Sabahtan beri buradayız. 7'den beri.
Okay, so we have an opening tomorrow at 2 : 00 P.M.
Tamam, yarın saat 2'de uygun bir saatimiz var.
Starting at 7pm to 9.30 a show. And another performance tomorrow at 2pm and 7pm.
Saat 19.00'da başlayacak ve ertesi gün saat 14.00'da ve 19.00'da sahne alacaktır.
Crawford Plaza, tomorrow at noon.
Crawford Plaza, yarın öğlen.
TOMORROW AT 7 : 30 AT THE CROSS.
Yarın sabah 7 : 30'da Carabinieri anıtında.
So, tomorrow at 11 : 30, I have us down for some hand-holding before Geography?
O zaman, yarın 11.30'da coğrafya dersinden önce el tutuşalım mı?
I'll reinspect tomorrow at 7 : 00 a.m., Diaz.
Yarın sabah 7'de yeniden kontrol edeceğim Diaz.
Funeral's tomorrow at noon, so eat a good breakfast.
Cenaze töreni yarın öğlende, o yüzden iyi kahvaltı yap.
I finally filled out my online dating profile and I have my first date tomorrow at lunch.
Sonunda online randevu profilimi doldurdum ve yarın öğle yemeğinde ilk randevum var.
I'll google some more stuff at home tomorrow, maybe we can try again?
Yarın evde internetten daha fazla şey araştırırım belki tekrar deneriz, olur mu?
I'll check at the school tomorrow, okay?
Yarın okulda kontrol ederim tamam mı?
Tomorrow, at one minute to midnight, we make Kyoto an inferno!
Yarın, gece yarısına bir dakika kala, Kyoto'yu cehenneme çevireceğiz!
- See you at work tomorrow.
Yarın işte görüşürüz.
- Now, tomorrow morning meet up at Reverend Daniels'church try and figure out how to help those folks who've been hit.
Yarın sabah Papaz Daniels'ın kilisesinde buluşup zarar gören kişilere nasıl yardımcı olabileceğimizi tartışacağız. Lütfen herkese haber verin.
Look at the text for tomorrow and no talking.
Yarınki sınav için teste göz atın ve konuşmayın.
Have christopher read the twins a story, And put this in the mailbox for tomorrow.
Christopher ikizlere bir hikaye okusun,... ve bunu da yarın posta kutusuna at.
From here, at midnight tomorrow.
Yarın gece yarısı tam burada.
Well, why don't you call on me at Miss Mardle's tomorrow evening?
Neden Bayan Mardle'ın yarınki etkinliğinde gelip benle konuşmuyorusn?
Rifle training tomorrow evening, Master Selfridge.
Atış talimi yarın akşam Usta Selfridge.
By the way, Harry Selfridge asked me to invite you to a card game tomorrow evening at Delphine's club.
Bu arada Harry Selfridge yarın akşam seni bir kart oyununa davet etmemi istedi. Delphine Kulüp'te.
Your presence is requested tomorrow morning at 9 : 00.
Yarın sabah 9 : 00'da gelmeniz isteniyor.
Tell your mother tomorrow morning at 8 : 00. I'll be waiting for her at the station.
Annene söyle yarın sabah 8 : 00'de onu tren istasyonunda bekleyeceğim.
I'll meet him at the train station tomorrow.
Yarın onu tren istasyonunda karşılayacağım.
You will discover tomorrow morning that Winston Churchill has ordered the entire fleet to remain at Spithead.
Yarın sabah, Winston Churchill'in tüm filonun Spithead'de kalmasını emrettiğini öğreneceksin.
Tomorrow, he's starting at the game against Dylan High.
Yarınki, oyunda Dylan Lisesi karşılaşmasıyla başlıyor.
You know I got to work at studio tomorrow.
Yarın stüdyoda çalışmam gerektiğini biliyorsun.
You're back at the job center tomorrow, don't forget.
Yarın iş merkezine gidiyorsun, unutma.
You'll be back in the horse tomorrow.
Yarına tekrar at sırtında olursun.
So, Mr. Garvey, are you keeping the peace and what not at tomorrow's parade thingy?
Bay Garvey, yarınki geçit töreni şeysinde asayişi mi koruyorsunuz?
If I lose him tomorrow... At least I'll have had these days with him.
Eğer onu yarın kaybedecek olursam en azından bu günleri onunla geçirmiş olacağım.
You need to get a good night's sleep so you can impress her dad and his partner at the golf course tomorrow, and you're gonna be out of this house, you're gonna be home free.
Yarın golfte babasını ve ortağını etkilemek için iyi bir uyku çekmen lazım. Yarın bu evden gitmiş olacaksın ve her şey bitmiş olacak.
I'd be surprised if we didn't have at least two offers by tomorrow.
Yarına kadar en az iki teklif almazsak şok edici olur.
Tomorrow night, I am holding Starling's first-ever unity rally at City Plaza.
Yarın gece, City Plaza'da Starling'in ilk birlik toplantısını düzenleyeceğim.
Maybe not today, maybe not tomorrow, but at some point I'm gonna rip open your throat, and you're gonna die.
Belki bugün değil, yarın da değil ama gün gelecek boğazını koparacağım ve öleceksin.
What I didn't know at the time was that tomorrow would prove less important than yesterday.
O zaman bilmediğimse yarının dünden daha önemli olduğunu ispat edecek olmasıydı.
Punishment will begin at 6 : 00 a.m. tomorrow.
Cezaları yarın sabah 6'da başlayacak.
Punishment begins tomorrow morning at 6 : 00 a.m.
Cezanız yarın sabah 6'da başlayacak.
I'm going to be back before you know it, in plenty of time for your big speech at school tomorrow night.
Sen anlamadan buraya gelmiş olacağım. Yarın okuldaki konuşmana daha çok zaman var.
- Mm. Emery Whitehill, would you do me the honor of joining me tomorrow night at the celebration of a holiday that... means absolutely nothing to you?
Emery Whitehill, yarın gece senin için hiçbir şey ifade etmeyen bir kutlamaya katılarak beni onurlandırmak ister misin?
Then I'll expect you at my Dinaskyu gathering tomorrow evening, where you'll be given the details of your new assignment.
O zaman yarın akşamki Dinaskyu toplantısında detayları bildirilecek yeni görevini konuşmak için orada olmanı bekliyorum.
I need you to bring all the girls to the greenhouse tomorrow... at dinnertime.
Yarın bütün kızları yemek vaktinde seraya getirmen gerek.
I'll see you tomorrow morning at the property.
Yarın dairede görüşürüz.
tomorrow at noon 16
athena 123
attention 2122
atlanta 78
atlas 35
atlantis 57
atom 38
attend 22
atmosphere 21
attitude 81
athena 123
attention 2122
atlanta 78
atlas 35
atlantis 57
atom 38
attend 22
atmosphere 21
attitude 81
attack 517
atlantic 17
attorney 223
attraction 18
athens 42
athletic 62
attacked 36
attica 54
attractive 118
atticus 114
atlantic 17
attorney 223
attraction 18
athens 42
athletic 62
attacked 36
attica 54
attractive 118
atticus 114
attila 22
athletes 26
attacks 36
atlantic city 73
athelstan 45
attenborough 43
atoms 18
attagirl 140
atten 44
at your service 364
athletes 26
attacks 36
atlantic city 73
athelstan 45
attenborough 43
atoms 18
attagirl 140
atten 44
at your service 364