We're sorry traducir turco
4,345 traducción paralela
Sorry, Ryan, we're just trying to keep the numbers down.
Özür dilerim Ryan, sayıları azaltmaya uğraşıyoruz.
Sorry we're late.
Üzgünüm geciktik.
- I'm sorry, girls, we're in a bit of a rush.
Tanışıyor musunuz? Sally ve... - Ben Julie.
Look, we're sorry your last girlfriend hurt you.
Bakın, eski kız arkadaşınızın kalbinizi kırmış olması üzücü.
Sorry to interrupt your Top 10 Bitchin'Bro Jams... we're trying to have therapy here.
Ortalığı yıkan Top 10 şarkını böldüğüm için üzgünüm. Burada terapi yapmaya çalışıyoruz.
Oh, we're sorry.
- Özür dileriz.
I was like, "No, no! I'm sorry. Me and my big floppy cock, we're sorry."
Ben de dedim ki, "çok özür dilerim, ben ve narin yarrağım çok üzgünüz."
Sorry to interru lovebirds, but we're, uh... we're losin'daylight.
Aşk çocuklarını rahatsız etmek istemem ama gün ışığını kaybediyoruz.
We're sorry for doubting your awesomeness. Yeah.
Mükemmelliğinden şüphe ettik.
Sorry, I think we're lost.
Üzgünüm, sanırım kaybolduk.
I'm sorry, but we're not gonna date you.
Üzgünüm ama seninle çıkmayacağız.
- No, I'm sorry, but it's like... we're gonna spend a lot of money here.
- Hayır, kusura bakma ama burada çok para harcayacağız.
We're just going to say, " Mr Stevens is sorry,
" Bay Stevens çok üzgün.
I'm sorry. We're very full with the campaign staff and the press.
Üzgünüm ama kampanya çalışanları ve basın yoğunluğu nedeniyle aşırı doluyuz.
Shelly, can we just say that we're honestly very sorry that appearing on ACN was an unpleasant experience?
Shelly, ACN'deki yayında kötü bir tecrübe yaşadığın için... -... çok üzgün olduğumuzu söylesek olmaz mı?
We're sorry.
Özür dileriz.
Look, we're sorry about everything that happened.
Bak, biz olan herşey için üzgünüz.
We're very sorry for your loss.
Başınız sağ olsun.
And we're very sorry, your honor, and we promise never to let someone kill themselves again.
Çok üzgünüz, sayın hakim. Söz veriyoruz bir daha hiç kimsenin kendini öldürmesine izin vermeyeceğiz.
We said we're sorry, Dad!
Üzgün olduğumuzu söyledik baba.
Hey, Auggie, sorry we're late.
Selam Auggie. Geç kaldığımız için üzgünüm.
Hey, sorry we're late.
Pardon, biraz geç kaldık.
Hey, I'm sorry if we're not all Blonde bimbos with fake tits.
Sahte göğüslü sarışınlar olmadığımız için kusura bakma.
We're closed. Sorry.
- Üzgünüm, kapattık.
- Yeah. I'm sorry we're a little late.
Geç kaldığımız için üzgünüm.
- Sorry, we're gonna make an important call.
- Pardon, önemli bir açıklama yapacağız.
I'm sorry but we're going to have to take you to the precinct for more questioning.
Üzgünüm ama seni daha fazla soru sorak için merkeze alacağız.
Yeah, we're not putting your layabout boyfriend on payroll, sorry.
Hayır, serseri erkek arkadaşına maaş vermem. Üzgünüm.
Sorry we're so awful and you hate us so much!
O kadar kötü olduğumuz ve bizden çok nefret ettiğin için kusurumuza bakma!
I'm sorry, but we're in the middle of chasing a story.
Kusura bakmayın ama tam da bir hikâye üzerinde çalışıyorduk.
Sorry, Mrs. Garcia. But we're gonna have to make a detour.
Affedersiniz Bayan Garcia, yolu biraz uzatmamız gerekecek.
Sorry, we're required to check.
Üzgünüm, kontrol etmemiz gerekiyor.
- Okay, sorry, we're late.
- Geç kaldığımız için özür dileriz.
We have always been a neighborhood house, and we... we're sorry.
Burası her daim mahallenin istasyonu oldu ve biz... Üzgünüz.
We realize we called you all queermos and we're sorry we burned down the hot topic at the mall.
Sizi dışladığımızın farkındayız ve alışveriş merkezindeki ininizi de yok ettiğimiz için üzgünüz.
I'm sorry. It looks like we're dead in the water. No.
Üzgünüm ama tıkandık!
We're so, so sorry for your loss.
Başınız sağ olsun.
We're sorry.Very sorry.
Özür dileriz. Çok özür dileriz.
We're sorry!
Özür dileriz!
I'm so sorry we're late.
Üzgünüm, geç kaldık.
We're really sorry about that.
Çok üzgünüz.
I'm sorry, agent Abbott, but it is our duty to protect this man until we're assured his safety.
Kusura bakmayın Dedektif Abbott, bizim görevimiz güvenliğinden emin olana dek bu adamı korumak.
Oh. I'm sorry. We're out of here.
Kusura bakma, biz gitmeliyiz.
We're sorry to have disturbed you.
Seni rahatsız ettiğimiz için özür dileriz.
Listen, Crawford, I'm really sorry, but we're gonna have to let you go.
Dinle, Crawford, çok üzgünüm ama seni göndermemiz gerek.
We're sorry...
Üzgünüz...
sorry, we're just saying bigger and bigger numbers.
Pardon, giderek büyük rakamlar söylüyorduk.
Sorry, Mr Weston, Mrs Weston, we're closed.
Kusura bakmayın, Bay Weston, Bayan Weston, kapalıyız.
We're very sorry, sir. We can't take any chances on anybody else getting hurt.
Başka birinin daha zarar görmesi ihtimalini göze alamayız.
I'm sorry, but we're gonna have to ask you guys just a few more questions.
Kusura bakmayın fakat size birkaç soru daha sormamız gerekiyor.
We're sorry, Rajesh.
- Çok üzgünüz Rajesh.
we're sorry for your loss 44
sorry 58639
sorry for what 82
sorry to bother you 488
sorry about that 1692
sorry for the inconvenience 51
sorry to interrupt 698
sorry for your loss 95
sorry for the wait 54
sorry for the delay 59
sorry 58639
sorry for what 82
sorry to bother you 488
sorry about that 1692
sorry for the inconvenience 51
sorry to interrupt 698
sorry for your loss 95
sorry for the wait 54
sorry for the delay 59
sorry about the mess 94
sorry i'm late 1510
sorry to hear that 198
sorry we're late 195
sorry to disturb you 153
sorry to trouble you 44
sorry to bother 18
sorry to have bothered you 32
sorry to waste your time 18
sorry to keep you waiting 279
sorry i'm late 1510
sorry to hear that 198
sorry we're late 195
sorry to disturb you 153
sorry to trouble you 44
sorry to bother 18
sorry to have bothered you 32
sorry to waste your time 18
sorry to keep you waiting 279