You need something traducir turco
8,208 traducción paralela
I'm sorry, did you need something?
Özür ı'm, bir şey gerekir mi?
Do you need something?
Bir şey mi lazım?
Ok, maybe you need something to get your mind off all this.
Peki, belki tüm bunlardan kafanı dinlendirmek için bir şey lazımdır.
You don't seem to mind the family drama when you need something from us, like a decent dress or a babysitter.
Bizden bir şey isteyeceğin zaman aile dramları umurunda değil gibi görünüyorsun güzel bir elbise ya da bebek bakıcılığı gibi.
Do you need something, ms. Grant? Yes.
- Bir şey mi gerekiyor Bayan Grant?
You need something like a paper trail In which Armstrong directly references conspiring against Cat.
Armstrong'un, direkt Cat'e karşı kullandığını gösteren belgeli bir kanıt olması gerek elinizde.
You need something, whatever it is, you just ask. I have the resources.
Bir şeye ihtiyacınız olursa her ne olursa olsun, sadece isteyin.
Don't you need my brain waves for camouflage or something?
Yani, kamuflaj için beyin dalgalarıma ya da herhangi birşeye ihtiyacın yok mu?
Now I need something from you.
Şimdi benim senden bir şey almam gerek.
Maybe you just need something of hers, maybe a... a hair brush or... her blood is in my veins.
Belki ona ait bir şeye ihtiyacın vardır. Belki... bir tarak ya da -
I need to talk to you about something.
- Seninle konuşmam gerek.
I need you to check something.
Bir şeyi kontrol etmen gerek.
I need you to give her something for me.
Ona benim için bir şey vermeni istiyorum.
Well, there's something you need to know first.
Peki, ilk bilmeniz gereken şey var.
I need to tell you something.
Sana bir şey söylemem gerek.
Something you need to see.
Görmen gereken bir şey var.
Curtis, I need you to do something for me.
Curtis, benim için bir şey yapmanı istiyorum.
All right, Joe, we have something we need to tell you.
Hayır.
No... I have something that I need to tell you.
Benim söylemem gereken bir şey var.
You need me for something?
Bir şey mi istedin?
If there is something you need done, I shall do it.
Eğer yapılmasını istediğiniz bir şey varsa yaparım.
Quentin, I need you to film something for me.
Quentin, kameraya çekmeni istediğim bir şey var.
Cabe, you need to do something.
Cabe, bir şeyler yapman lazım.
I need to tell you something.
Hiç yapmayacağına dair ona söz vermiştin.
But you need to do something to humble yourself.
Ama kendini alçakgönüllü gösterecek bir şeyler yapmalısın.
Look, I got that you guys need some extra hands or something.
Sizin fazladan ele ihtiyacınız falan olduğunu anladım.
I need you to promise me something.
Bana bir söz vermeni istiyorum.
Do you need us to help you save the universe or something?
Evreni kurtarmanıza yardım etmemiz falan mı gerek?
You need to do something to humble yourself.
Kendini mütevazi göstermek için bir şeyler yapman gerek.
I need you to do something for me, Alex.
Benim için birşey yapman gerek Alex.
I need to talk to you about something.
Sana söylemem gereken bir şey var.
You need to say something to her.
Ona bir şeyler söylemelisin.
I need to tell you something.
Sana bir şey söylemem lazım.
There is something I need to tell you. I need to tell both of you.
Sana söylemem gereken bir şey var.
But there is something I need to tell you.
Ama size söylemem gereken bir şey var.
Something I promised your father I wouldn't, But if you're gonna be working for the DEO you need to know.
Babanıza yapmayacağıma söz verdiğim bir şey ama DEO için çalışacaksanız bunu bilmen gerek.
There's something that you need to see.
Görmen gereken bir şey var.
I've got something you need to see.
Görmen gereken bir şey var.
I've just found something you need to see.
Görmeniz gereken bir şey buldum.
Well, and I am sorry for this woman, and I feel for her family, I do, but there is something you need to understand.
Bu kadın adına üzgünüm ve ailesi adına da gerçekten ama anlamanız gereken bir şey var.
You need to take some Motrin or something.
Bir Motrin falan alman gerekiyor.
I'm going to ask you to do something, Detective, and I need you to trust me.
Sizden bir sey rica edecegim Dedektif ve bana guvenmeniz gerek.
Uh, Dad, there's something I need to tell you.
Baba, sana söylemem gereken bir şey var.
You'd need something more precise, like Superman's heat vision.
Daha hassas bir şey lazım. Superman'in ısı görüşü gibi.
MARQUEZ : It was difficult because something inside me say, "You need to fight."
Zordu çünkü içimden bir ses, savaşmalısın diyordu
Leanne, before you're too hard on him, there's something you need to understand.
Leanne, onun üstüne gitmeye başlamadan önce anlaman gereken şeyler var.
I don't think you and I need to be thinking about buying something right now.
- Ne için? Bence bir şey satın almayı düşünmemeliyiz.
You got something we need, we got something you need.
Sende ihtiyacımız olan şey var,... ve bizde de senin ihtiyacın olan şey var.
Dean, I-I need to tell you something, and it's important.
Dean sana çok önemli bir şey söylemem gerek.
All right, you need to promise me something.
Peki o zaman bana söz vermeni istiyorum.
But there's something you need to see.
Görmen gereken bir şey var.
you need to rest 177
you need some help 125
you need to know 57
you need me 391
you need a ride 61
you need help 387
you need to sleep 33
you need to relax 122
you need anything 203
you need to calm down 202
you need some help 125
you need to know 57
you need me 391
you need a ride 61
you need help 387
you need to sleep 33
you need to relax 122
you need anything 203
you need to calm down 202