English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ Y ] / You said nothing

You said nothing traducir turco

977 traducción paralela
When I was arrested for the knife, you said nothing.
Bıçak için tutuklandığımda, hiçbir şey söylemedin.
Is it true that you said nothing about us two to your wife?
Eşine bizden bahsetmediğin doğru mu?
I haven't said anything before because I didn't want to sound weird since you seem to think nothing of it.
Bunu hiç düşünmüyordun, ben de bir şey söyleyip tuhaf biri olmak istemedim.
He said you can have it for nothing.
Karşılıksız sizindir ".
He said you were a sham, nothing but a bluff.
Senin bir sahtekar olduğunu. Büyük bir hata yaptığımı söyledi.
It's just like you ain't never said nothing.
Hiçbir şey demediniz farzedin.
But you, Emily Schuyler you have said nothing.
Ama sen, Emily Schuyler hiçbir şey söylemedin.
Surely nothing would have been said to you... ... if the owner weren't quite prepared to sell it.
Eğer sahibi onu kesinlikle satmak için hazırlamamış olsaydı şüphesiz sana hiçbir şey söylenmeyecekti.
But, no, "Think nothing of it." That's what you said.
Ama hayır, "Önemli değil". Öylece reddettin.
He said there was nothing I could do about it because as long as he lived... he would insist he had lent them to you.
Bu konuda elimden bir şey gelmeyeceğini çünkü yaşadığı sürece borç olarak verdiği konusunda ısrarlı olacağını söyledi.
When I started out I felt just like you said. But when I hear them machine guns a-going and all them fellows are dropping around me, I figured that them guns was killing hundreds, maybe thousands, and there weren't nothing anybody could do, but to stop them guns.
Başlarken tam dediğiniz gibi hissediyordum ama makineli tüfekleri duyduğum zaman etrafımdaki herkes patır patır dökülünce silahlarının yüzlerce, belki de binlerce kişiyi öldüreceğini düşündüm.
And you're quite sure he said nothing at all to you?
Size hiçbir şey söylemediğine iyice emin misiniz?
I'll have you know he said there's nothing wrong with me.
Bir şeyim yokmuş. Sağlığım yerinde.
He said when you went after something, you stopped at nothing.
Aklına bir şey koyunca seni hiçbir şeyin durduramayacağını söyledi.
You said you'd leave, taking nothing with you.
Yanına bir şey almadan çekip gideceğini söylemiştin.
So far, Aleta, I have said nothing to your nursing the Viking but now that he's recovering, I demand that you leave the nursing to the servants.
Bugüne kadar bu vikingle ilgilendiğin için bişey demedim. Ama iyileşmeye başladığına göre bu görevi hizmetkarlara devretmeni istiyorum.
He said, " You'll get nothing from me.
Sonra biri daha geldi... bir asker.
You said, " All or nothing.
'Ya hep ya da hiç'dedin, öyle değil mi?
You always said there was nothing to see.
Sürekli, görecek bir şey olmadığını söylüyordun.
You said grace, my son, but ate nothing.
Sen lütuf dedin, oğlum, ama hiçbir şey yemedin.
What would you think if I said that I knew nothing about Siam?
Ben Siyam'ı hiç bilmiyorum desem ne derdin?
If you're not interested in my house at my price, there's nothing more to be said.
Eğer evimle benim istediğim fiyata ilgilenmiyorsanız, söylenecek fazla bir şey yok.
Pa, you said yourself there ain't nothing prettier than a Cherokee squaw.
Çerokili kızıl derili bir hatundan daha güzel bir şey olmadığını sen söyledin.
You've said nothing to us about the fall of Okinawa.
Bize Okinawa'nın düşüşü hakkında hiçbir şey söylemedin.
Like I said, Bennie, nothing you'd be interested in.
Dediğim gibi, Bennie, ilgileneceğin bir şey değil.
You said there was nothing between you.
Aramızda hiçbir şey yok demiştin.
You've said nothing wrong.
Yanlış birşey söylemiyoruz.
I know. But I ain't said nothing about you.
Ama seninle ilgili hiçbir şey söylemedim.
It's nothing you said.
Senin dinlemediğini anlayınca ben konuşmayı kestim. Yok canım bir şey demedin.
"I have nothing." And they said : "Oh, you have nothing?".
"Hiç bir şeyim yok". Onlar da dedi ki : "Oh, hiç bir şeyin yok demek"
Killed? You said so yourself - you never got away with nothing, and you know you won't get away with this. That's right.
Öldürtmek mi?
But when I showed it to you, you said it proved nothing.
Ama resmi sana gösterdiğimde birşey ispat etmez demiştin.
- You said you saw nothing.
- Bir şey görmedim demiştin.
This comedian said, "You ain't seen nothing yet." We're hanging on.
Radyodaki komedyenin söylediği gibi, "Henüz hiçbir şey görmedin.".
Patience. If it is said, have to tell you nothing more me.
Sabırlı birisin, sanırım bana söyleyeceklerini düşünüyorsun.
Introduce to you, you would have nothing said. How dreadful!
Biraz daha konuşmasaydın, Düşünsene ne korkunç şeyler olurdu!
The bartender, suspecting nothing, said you were across the street.
Hiçbir şeyden şüphelenmeyen barmen, senin sokağın karşısında olduğunu söyledi.
I'm sorry, Mr. Bartholomew, but nothing you've said has changed my mind.
Üzgünüm, Bay Bartholomew, Söylediğiniz şeyler fikrimi değiştirmedi.
He said, "Nothing is more terrible than active ignorance"... and, mister, you proved him 100 % right.
"Hiçbir şey hareket haline geçen cehalet kadar korkunç değildir" demiş ve, bayım, siz de onu % 100 haklı çıkarıyorsunuz.
I said, "Alex, any man who takes your money and tells you he's got 138 pages in front of him and doesn't is nothing but a liar and a thief!"
"Alex," dedim, "bir insan paranı alır sonra da elimde 138 sayfa var derse, ve sayfalar yoksa, o adam yalancı ve hırsızdır!"
- What was that you said? - uh, nothing.
- Ne demiştin sen?
And I said : "You have nothing to worry about, Mrs. Lautmann."
Ve ben de : " Korkmanıza gerek yok, Bayan Lautmann.
To prove to his wife that nothing had happened, he said, "Just so you'll believe me, I'll report her."
Karısına, hiçbir şeyin yaşanmadığını ispatlamak için " O kızı ihbar edeceğim, tamam.
If you wish, I will stop the car and let you out with nothing further being said.
Dilerseniz şu an aracı durdurur ve hiçbir şey demeden gitmenize izin veririm.
But you said you're making a record, nothing about any fashion photos.
Ama sen, albüm çıkarmaya çalıştığını söylememiş miydin moda çekimleri nereden çıktı?
... who pleased you and I said nothing.
-... gönül eğlendirmeni izledim.
No, nothing for you, they said at the agency yesterday
Daha dün ajansta, "Hayır, sana göre iş yok" dediler.
And you said you know nothing about martial arts!
Ama bana dövüş sanatları bilmediğini söylemiştin!
I've said nothing but nice things about you.
Ona senin hakkında sadece güzel şeyler söyledim.
- What have you cooked? - Mother said nothing.
İyi, ne olmuş yani.
I said that there was nothing holding you here.
Sana burada kalman için hiç bir sebep yok dedim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]