Burada değil mi traducir inglés
4,539 traducción paralela
- Burada değil mi?
Isn't she here?
Hala burada değil mi?
He's still in there, isn't he?
- Martin burada değil mi?
Martin's not here?
Oh burada değil mi?
Oh, it isn't here?
- Emily burada değil mi?
- She's not here?
- Ama... burada güvendeyiz, değil mi?
- But... we're safe out here, right?
Burada olmadığı için öyle söylüyor değilsin, değil mi?
You're not saying that because she's not here, are you?
Tam burada öleceğim, değil mi?
I'll die right here, right?
Burada yaşıyorsunuz, değil mi?
You live here, do ya?
Burada doğmuştun, değil mi?
You were born here, right?
Ben size burada altın takıyorum değil mi?
I'm giving you gold here, right?
Burada çok uzun bir süre oturacağız, değil mi?
We're about to sit around for a very long time, aren't we?
Bebeğim burada güzel görünüyor değil mi?
Baby looks good in here, huh?
- Burada kar olması gerek değil mi?
- It should snow here, right?
- Burada olmamalıyım, değil mi? - Hayır, hayır.
I shouldn't be in here, should I?
Ben sadece senin kafanı dağıtmak için burada değilim, biliyorsun, değil mi?
You know I'm not just here to take your mind off things, right?
- Bir daire arıyor olabilir mi sence? - Arıyordu ama burada değil.
- Think he was looking for an apartment?
Gerçekten burada değilsin, değil mi?
You're not really here, are you?
Seni burada bırakırsam beni atlatmazsın, değil mi?
If I leave you here, you gonna take off on me?
Silah, burada bir yerde bulundu, değil mi?
So the gun was found somewhere here, right?
Burada ne döndüğünü görüyorsunuz, değil mi?
You see what's going on here, right? I mean, you see it?
Sen beni burada tutup sonra da polise teslim edeceksin, değil mi?
You're gonna keep me here... and call the cops, right?
Biz burada iyiyiz, değil mi, Bay Gillespie?
We are just fine here, aren't we, Mr. Gillespie?
İşte, burada. 7 yaşınıza dek Pyeongtaek Yetimhanesinde büyüdünüz, değil mi?
Here it is, at Pyeongtaek orphanage till 7, right?
Hâlâ burada, değil mi?
He's still here, right?
Ablanın hayaletiyle yaşıyorsun değil mi burada?
Living with your sister's ghost in here, aren't you?
Burada işler gerçekten iyiye gidiyor, değil mi?
Things are really looking up around here, huh?
Artık burada çalışmadığının farkındasın değil mi?
You are aware that you don't actually work here anymore, right?
Burada olmamı gerçekten istiyorsun, değil mi?
You really want me here, don't you?
Burada her şey yolunda, değil mi?
We got a good thing going here, okay?
Burada olsaydın bize haber verirdin, değil mi?
Surely you would have told us that.
Cehennem burada ne işi siz, değil mi?
The hell are you guys doing here, huh? !
Beni burada bırakıp gitmiyordun, değil mi?
You weren't going to leave without me, were you?
Burada çalışıyor, değil mi?
He works here, doesn't he?
- Burada mı değil mi?
- Is he here or not?
Elena'nın burada olma ihtimali yok, değil mi?
Elena's not here by any chance, is she?
Çocuklarım burada yok, değil mi?
My kids aren't really here, are they?
Bu ağaçların içinde ne vardıysa, yüzyıllardır burada olmalılar, değil mi?
Whatever was up in these trees had to be there for centuries, right?
Onunla burada sözleşmediniz değil mi?
You didn't tell her to come here did you?
Burada böyle dememde sakınca yok, değil mi?
It's okay I call you that here, right?
Burada olmanın sebebi bu, değil mi?
That's why you're here, isn't it?
Burada çalışıyordu değil mi?
He worked here, right?
Gerçekten burada olduğunu bilmesini istemiyorsun değil mi?
You really don't want him to know you're here, do you?
Burada hepimiz dostuz, değil mi?
I mean, we're all friends here, right?
Burada çalışan bayanın kızını biliyorsunuz değil mi?
You know the daughter of the housemaid? Eun Sang.
Bir dakika, burada polis yok değil mi?
Wait, there aren't any cops in here, are there?
Ne için burada olduğunu biliyorsun, değil mi?
You know what you're here for, don't you, huh?
Sadece Robinson burada kalamaz diyorsunuz, değil mi?
You just mean that Robinson can't stay, right?
Burada çalışmaya başlamayacak değil mi?
He's not working with us, is he?
Onunla yatmıyorsa burada olması biraz tuhaf, öyle değil mi?
If he's not sleeping with her, it's kind of funny he's here, isn't it?
Burada ne yaptığımızı iyice biliyor değil mi Mark?
Does he understand what we're doing here, Mark?
burada değil 773
burada değilim 34
burada değiller 85
burada değildim 23
burada değildi 20
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
burada değilim 34
burada değiller 85
burada değildim 23
burada değildi 20
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi efendim 66
değil mi ya 25
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi efendim 66
değil mi ya 25
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24