English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ B ] / Bacağın nasıl

Bacağın nasıl traducir español

279 traducción paralela
Bacağın nasıl Bush?
¿ Cómo se encuentra, Bush?
Bacağın nasıl?
- ¿ Cómo está tu pierna?
- Bacağın nasıl?
- ¿ Qué tal tu pierna?
- Bacağın nasıl?
- ¿ Qué tal la pierna?
Bacağın nasıl tatlım?
¿ Cómo está esa pierna, cielo?
Bacağın nasıl oldu bakalım?
¿ Cómo está su pierna?
Bacağın nasıl?
¿ Cómo está su pierna?
- Bacağın nasıl Cole?
- ¿ Qué tal la pierna, Cole?
- Bacağın nasıl oldu? - Daha iyi, teşekkür ederim. Ya sırtın?
- ¿ Qué tal tu pierna mala?
Bacağın nasıl?
¿ Cómo vas?
Bacağın nasıl?
¿ Cómo está el tobillo?
Bacağın nasıl?
¿ Cómo va tu pierna?
Bacağın nasıl?
¿ Qué tal tu pierna?
Bacağın nasıl?
¿ Cómo está tu pierna?
- Bacağın nasıl?
- ¿ Cómo está tu pierna?
- Bacağın nasıl?
- ¿ Cómo va esa pierna?
- Ben, bacağın nasıl?
- Ben, ¿ qué tal la pierna?
Bacağın nasıl?
¿ Qué tal la pierna?
Otursana. Bacağın nasıl?
Siéntate. ¿ Qué tal la pierna?
- Bacağın nasıl?
- ¿ Qué tal la pierna hoy?
- Bacağın nasıl?
- ¿ Cómo está la pierna?
Bacağın nasıl?
- ¿ Cómo está la pierna? - Está bien.
Oyun bacağın nasıl evlât?
¿ Qué tal la pierna, muchacho?
Eh, bacağın nasıl?
Bien, ¿ cómo está tu pierna?
Bacağın nasıl, evlat.
¿ Cómo está la pierna, hijo?
Bacağın nasıl oldu?
¿ Cómo va esa pierna, Paco?
Bacağın nasıl?
¿ Y su pierna?
Bacağın nasıl?
¿ Cómo está la pierna?
Yoncayı kullan! Bacağın nasıl?
Usa el trébol.
- Bacağın nasıl uyuşur?
- ¿ Cómo hiciste para que se durmiera?
- Bacağın nasıl?
- -Cómo es su pierna?
Şey, ayağın nasıl ağrıyabilir ki, bacağın kesil...
¿ Cómo te puede doler el pie si la pierna fue...
Bacağın nasıl?
¿ Y la pierna?
Bacağınız nasıl oldu?
¿ Qué tal la pierna?
- bacağın nasıl?
¿ Cómo está tu pierna?
Bacağının durumu nasıl...
Con la pierna como la tiene...
- Bacağınız nasıl?
- ¿ Qué tal va la pierna?
Bacağın bugün nasıl?
Como esta tu pierna hoy?
- İyi günler. Bacağınız nasıl?
- Buenos días. ¿ Qué tal la pierna?
Bacağın nasıl, Donahue, hani Vietnam'da kaybettiğin?
La que perdiste en Vietnam.
- Bacağın nasıl?
- ¿ Y la pierna?
Bana yiyecek, içecek ve bacağımı bağlamam için eski bir mendil verirsen sana nasıl yelken açacağını ve adaya döneceğini gösteririm.
Sigue alando!
Oraya gitmelerine nasıl izin verirsin? - Orası Cindy'nin bacağını kırdığı yer.
Cindy se rompió una pierna en ese lugar.
Bacağını nasıl incittin?
¿ Cómo se lastimó el tendón de la corva?
Bacağınız nasıl, Bay Swift?
¿ Qué tal su pierna, Sr. Swift?
Peki kocan burada benimle oturuyor olmandan dolayı kendisini nasıl hisseder? Hem de ayağını bacağımdan yukarıya kaydırıp cebimdeki bozuklukları sayarken?
¿ Y qué diría tu esposo si supiera que estás conmigo con tu pie tan arriba en mi muslo que cuentas el dinero de mi bolsillo?
- Bacağın nasıl baba?
¿ Cómo está la pierna, papá?
- Bacağını nasıl tutacağım?
- ¿ Cómo le agarro la pata?
Bir bacağın diğerinden kısayken hırsızın peşinden nasıl koşacaksın?
¿ Y si te roban? ¿ Cómo perseguirás al ladrón con una pierna más corta?
Söyle bana... bacağın nasıl? İyi.
Está bien.
Hiçbir zaman kızgın bir ağdayı bacağına yapıştırabilen hassas bölgelerine döküp tüyleri kökünden sökebilen bir kadın nasıl olur da örümcekten korkabilir?
Nunca seré capaz de entender como toman cera caliente... la esparcen sobre ellas y arrancan de raíz los pelos... pero siguen teniendo miedo a las arañas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]