English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ N ] / Nasıl öldü

Nasıl öldü traducir español

833 traducción paralela
Nasıl öldü?
¿ Cómo murió?
Kleopatra nasıl öldü...
Cleopatra murió...
Peki ama nasıl öldü?
A ver, ¿ cómo murió?
- O zamandan beri aynı değil. - Nasıl öldü?
Nunca ha sido el mismo desde entonces.
David aşırı duygusal ve gergin. Peki ama Eleanor nasıl öldü?
David es hipersensible y testarudo, pero, ¿ cómo murió Eleanor?
Eleanor nasıl öldü?
... murió Eleanor?
Peki o nasıl öldü?
¿ Qué le indujo a hacer una cosa así?
nasıl öldü?
¿ Cómo murió?
Nasıl öldü?
¿ Cómo ha muerto?
- Lew nasıl öldü?
- ¿ Cómo ha muerto Lew?
Nasıl öldü?
¿ Cómo murió, señora?
Ragnar nasıl öldü?
¿ Cómo murió Ragnar?
Bayan Venable, oğlunuz tam olarak nasıl öldü?
Sra. Venable, exactamente, ¿ cómo murió su hijo?
Bayan Jessel nasıl öldü?
¿ Cómo murió la Srta. Jessel?
Gerçekten babam nasıl öldü?
¿ Cómo murió mi padre en realidad?
Nasıl öldü?
¿ De qué murió?
Baban nasıl öldü?
¿ De qué murió tu padre?
Peki, nasıl öldü?
¿ Qué le pasó?
Nasıl öldü, baba?
¿ Cómo murió ella, padre?
Kathleen nasıl öldü?
¿ Cómo murió?
Nasıl öldü?
¿ Cómo fue?
- Baban nasıl öldü?
- ¿ Y cómo falleció?
Nasıl öldü?
¿ cómo murió?
babam nasıl öldü?
Cómo murió mi padre?
Ama nasıl öldü?
¿ Como murió?
- Nasıl öldü?
- ¿ Cómo murió?
O nasıl öldü Henry?
¿ Cómo murió, Henry?
Binbaşı, sözünü etmek sizi rahatsız etmezse, albayınız nasıl öldü?
Mayor, si no le importa, ¿ cómo murió el coronel?
Diğer İngiliz subaylar nasıl öldü?
- ¿ Cómo murieron los demás oficiales?
Johnny nasıl öldü?
¿ Cómo murió Johnny?
Babam nasıl öldü?
¿ Cómo murió mi padre?
Yanıtım "Nasıl öldü?" olacaktı.
"¿ Pero cómo muerto?", decía yo.
- O nasıl öldü biliyor musun?
- ¿ Sabes lo que la mató?
Pekala, kız nasıl öldü?
Entonces, mentí. ¿ Entonces?
Nasıl öldü biliyor musun?
¿ Sabes cómo murió?
Gibarian nasıl öldü?
¿ Cómo murió Guibarian?
Tam olarak nasıl öldü?
¿ Cómo murió? ¿ Cómo?
Söyleyin, Rowan Morrison nasıl öldü?
Dígame, ¿ Cómo murió Rowan Morrison?
Anneniz nasıl öldü?
¿ Cómo murió su madre?
Bütün bu çocuklar nasıl öldü?
¿ Cómo murieron todos los niños?
Adam nasıl öldü, Bay Steinmetz? Bilmiyorum.
- ¿ Cómo murió ese tipo, Sr. Steinmetz?
Nasıl öldü?
¿ Como murió?
Adam öldü. Ölü bir adam hikayesini nasıl anlatabilir ki?
Está muerto. ¿ Cómo voy a oír su historia?
Nasıl yapacağız? Cosimo yeni öldü?
¿ Como podremos con el muerto aún fresco en la tumba?
- Öldü. - Nasıl?
- Murió.
Patlamada öldü. Nasıl oldu bilemiyorum.
- Explotó. ¿ Quién sabe como?
Biliyorsun o öldü ve senin nasıl dans edebildiğini bilmiyordu.
Se murió, y no sabía cómo bailabas.
Nasıl mı öldü?
¿ Cómo murió?
Johnny nerede, nasıl bir belaya bulaştı bilmiyorum. Johnny öldü.
No sé dónde está Johnny ni en qué lío se ha metido.
Öldü mü? Nasıl ölür ve benim haberim olmaz.
¿ Y cómo puede ser que no yo me enterara?
Muhammed, 8 Haziran 632 yılında, 63 yaşında öldü. İslam alemi, bu gerçeğe inanmak istemedi böyle bir adam nasıl ölebilirdi?
El 8 de julio del año 632, a los 63 años de edad, murió Muhammad... muchos fieles no podían creerlo...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]