English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ B ] / Büyükelçi g

Büyükelçi g traducir español

114 traducción paralela
- Kuralları biliyorsunuz, Büyükelçi G'Kar.
- ¡ Es una ofensa! - Conoce las reglas, embajador G ´ Kar.
Büyükelçi G'Kar, açılışı yapmak ister misiniz?
Embajador G ´ kar, ¿ deseaba hacer una moción?
Büyükelçi G'Kar!
¡ Embajador G'Kar!
Büyükelçi G'Kar.
Embajador G'Kar.
- Büyükelçi G'Kar?
- ¿ Embajador G'Kar?
Büyükelçi G'Kar?
¿ Embajador G'Kar?
Nöbetçiler, Na'Toth'u Büyükelçi G'Kar'ın dairesine götürün.
Guardias : lleven a Na'Toth al camarote del Embajador G'Kar.
Büyükelçi G'Kar, oyunuz.
Embajador G'Kar, su voto.
Büyükelçi G'Kar'dan Narn Başkomutanlığı'na iletilmek üzere.
Embajador G'Kar solicita canal al Cuartel General de Narn.
Üçüncü Halka üyesi Büyükelçi G'Kar.
Embajador G'Kar, Tercer circulo.
Büyükelçi G'Kar?
Embajador... ¿ Embajador G'Kar?
Büyükelçi G'Kar gizemli bir şekilde ortadan kayboldu.
El embajador G'Kar ha desaparecido misteriosamente.
Ve sen. Acaba Büyükelçi G'Kar'ın ne zaman meclisi şereflendireceği konusunda bilgin var mı?
Y usted. ¿ Tiene alguna idea de cuándo el Embajador G'Kar decidirá alegrarnos con su presencia?
Büyükelçi G'Kar nerede?
- ¿ Dónde está el Embajador G'Kar?
Büyükelçi G'Kar kendisine bakabilir.
El embajador G'Kar puede cuidarse solo.
Büyükelçi G'Kar, bakıyorum da küçük keşif gezinden dönmüşsün.
El Embajador G'Kar, de regreso de una expedición, ya veo.
Büyükelçi G'Kar'la da görüştüğünüzü öğrendim.
He oído que acaba de ver al embajador G'Kar.
Ayakkabı mı giyiyorsunuz, Büyükelçi G'Kar?
¿ Calzando zapatos, Embajador G'Kar?
Büyükelçi G'Kar'ın, kadim bir düşmanın tekrar güç topladığını söylediği yere.
Directo al lugar donde el Embajador G'Kar nos contó sobre un enemigo ancestral que estaba reuniendo fuerzas.
Büyükelçi G'Kar'ın saldırıyı haklı göstermek için yaptığı Centauri gemisinin silah taşıdığıyla ilgili iddiaların doğruluğunu araştırıyoruz.
Investigando las alegaciones del Embajador G'Kar, de que el transporte Centauri... transportaba armas, justificando el ataque de su gobierno.
Bu ne anlama geliyor, Büyükelçi G'Kar?
Bueno, ¿ Qué significa eso? ¿ Embajador G'Kar?
Büyükelçi Sarek, buranın konsey salonu olmadığını söylemekte haklı.
El embajador Sarek tiene razón cuando señala que esto no es la Cámara del Consejo de Babel.
"Amerikan eliçiliğinden belirtilen açıklamaya göre... Büyükelçi Thorn, talihsiz kurbanla kendisi arasında.. bir bağlantı olmadığını beyan etmiş."
"Según la embajada de EE.UU el embajador Thorn dijo que estaba seguro de que no hay conexión alguna entre él y la desafortunada víctima."
Büyükelçi, Vulkan'a gelip size başsağlığı dileklerimi bizzat iletecektim.
Embajador, quería ir a Vulcan a darle mi sentido pésame.
Büyükelçi diye çağırıldığı tek yer şu sanal güverte fantezisiydi.
La unica vez que alguna vez se llamo el embajador estaba en una fantasia holografica.
Büyükelçi'nin Mozart'tan hoşlandığına inanıyorum.
Creo que el embajador es un apasionado de Mozart.
- Size şeref sözü veriyorum. Büyükelçi'nin sağlığı kusursuz. Bu yeterli mi?
- Le doy mi palabra de honor de que el embajador está en perfecto estado de salud. ¿ Le basta?
Kaptan Picard, Büyükelçi'nin sağlığı hakkında... Ki Mendrossen'in güvencelerinden tatmin olmadı.
El capitán Picard no está satisfecho con las promesas de Ki Mendrossen sobre la salud del embajador.
İyi yanın bende kaldığına inanıyorum Büyükelçi.
Creo que yo me llevo la mejor parte de esa fusión.
Komutan Riker'ın ses tonu, bende Büyükelçi T'Pel'i çekici bulması konusunda ciddi olmadığı şüphesi uyandırıyor.
El tono de voz del comandante Riker me hace sospechar que la embajadora sea una mujer encantadora.
Büyükelçi, varlığınız bizi şereflendirecek.
Embajadora, será un placer recibirla.
Büyükelçi'nin deseni bozulmaya başladığında transfer sürecine henüz girmiştim.
Acababa de introducir la secuencia cuando empezó a oscilar la señal.
Pekâlâ. Büyükelçi'nin, Atılgan'a ışınlandığı zamanki genetik kaydı.
Éste es el registro genético cuando fue transportada a bordo.
Buna minnettar oluruz Data, ama Büyükelçi ve ben bu süreyi... ay sakinlerinde akciğer hastalığı görülme sıklığını incelemeye ayırdık.
Se lo agradecemos mucho, Data pero el embajador y yo queremos aprovechar el tiempo para analizar la incidencia de afecciones pulmonares en la luna.
Büyükelçi mantığınız beni şaşırtıyor.
No acabo de entenderlo.
Gemisi sekiz gün önce Vorlon'dan ayrıldığından beri Büyükelçi Kosh'la bağlantımız kesildi.
No hemos tenido comunicación con el embajador Kosh desde que su nave... salió de Vorlon hace ocho días.
Büyükelçi üzerinde yaptığım tahlilleri tamamladım.
Ben, ¿ qué pasa? Acabo de terminar mis análisis del Embajador.
Bir büyükelçi olarak diplomatik dokunulmazlığım var.
Como embajador, tengo inmunidad diplomática. Lea el tratado.
Vorlonlara Büyükelçi Kosh'un hayati tehlikeyi atlattığını söyleyebilirsiniz.
Pueden decirle a los vorlon que el embajador Kosh está fuera de peligro.
Büyükelçi G'Kar.
Embajador G ´ kar.
İşe bir de iyi yönünden bak, büyükelçi. ... bundan sonra Babil 5'in geleceğine kadeh kaldırdığında samimiyetinden kuşku duymayacağım.
Mire el lado positivo, Embajador... ahora, cuando brinde por Babylon 5... sabré que es sincero.
Büyükelçi Mauric in bizi gözaltına aldığını hayal bile edemiyorum.
No creo que el embajador Mauric tenga motivo para encerrarnos.
Büyükelçi, size şunu söylemeliyim ki benim kültürümde yaptığınız şey bir suç olarak görülebilirdi.
Embajador, debo decirle que en mi cultura lo que usted ha hecho se vería como un delito.
Beni bagaj vagonunda bulduğunda Büyükelçi Morleyin çaldığı Kutsal mühür ü almaya çalışıyordum.
Cuando me sorprendiste en el carro de equipaje... estaba tratando de recuperar el sello de jade que el embajador Morley había robado.
G'Kar, Büyükelçi Kalika'yla önemli bir konuda konuşmak istiyor.
G'Kar quiere hablar con la embajadora Kalika de un asunto urgente.
Zaman ayırdığınız için teşekkürler, büyükelçi.
Gracias por su tiempo, Embajador.
Beni aradığınızı duydum, büyükelçi.
Tengo entendido que me estaba buscando, Embajador.
Büyükelçi Delenn'in sağlığı konusunda endişelerim var.
Creo que algo está mal con la Embajadora Delenn.
Büyükelçi, G'Kar, söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Embajador G'Kar, ¿ Tiene algo que decir?
Anladığım kadarıyla Büyükelçi Kosh ve Vorlonlar, yakalaşan savaşa büyük önem veriyorlar.
Por lo que entiendo... el embajador Kosh y los vorlon son cruciales en la gran guerra que se avecina. Bien.
- Büyükelçi Kosh'un ayrıldığını bilmiyordum.
No sabía que el embajador Kosh había salido.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]