Herşeye rağmen traducir español
346 traducción paralela
- Herşeye rağmen gidiyorum.
- Me voy de todas formas.
Eminim, herşeye rağmen devam edeceğim.
Estoy segura que sobreviviré de alguna manera.
Neyse. Herşeye rağmen harika bir gece geçirdim.
Bueno, de todos modos...
- Herşeye rağmen.
- a pesar de todo.
Herşeye rağmen Lord Henry ile tanışmana sevindim.
- Puedes sentarte, Dorian. Me alegro de que os conocierais, después de todo.
Herşeye rağmen Dorian yaptığı için tedirginlik duyuyordu.
A pesar de todo, Dorian se sentía inquieto por lo que había hecho.
Herşeye rağmen biz düşman değiliz.
No somos enemigos, después de todo.
Herşeye rağmen bu kolay birşey değil, Sana söylüyorum.
Te digo que no es fácil.
Herşeye rağmen evet.
Considerando todo, sí.
Ama herşeye rağmen, ölü adamın kimliğini bilmiyoruz.
No conocemos la identidad del muerto, después de todo.
Herşeye rağmen güzel bir yaz geçirdik.
Ha sido un verano maravilloso.
Yaptığım veya yapabileceğim herşeye rağmen gün geçtikçe büyüyorsun.
Pero a pesar de todo lo que yo haga o tú hagas... estás creciendo día a día.
- Ve sende herşeye rağmen hayır dedin.
Comprendo. Si de algo puede servirte, te lo agradezco.
Evet herşeye rağmen?
Sí. ¿ Verdad?
Biliyor musunuz, herşeye rağmen o kadar da kötü bir arkadaş değil.
No era un tipo tan malo después de todo.
Herşeye rağmen benimle karşılaşmayı tercih ediyor.
Después de todo, antepone la lucha a mí.
Herşeye rağmen çekingen olduğunu biliyor.
Al fin y al cabo, sabe que es insignificante.
Ama Mr. Bledsoe öyle olduğumu düşünüyor ve herşeye rağmen düşüncelerine saygım var.
El señor Bledsoe piensa que lo soy, y tengo su opinión en gran estima.
Herşeye rağmen, birlikteyiz.
Después de todo, tenemos lo que queríamos... el uno al otro.
Sanırım herşeye rağmen sen de duygusalsın.
Después de todo sí que eres sentimental.
Herşeye rağmen, anlıyorsun?
Considerando todo...
Herşeye rağmen kız hoşuma gitti.
A pesar de todo, esa chica me gusta.
Herşeye rağmen o sadece kör bir adam.
Después de todo, no es más que un ciego.
Herşeye rağmen duvarın içinde kayboldu.
¡ Traspasó la pared!
Harika bir geceydi... herşeye rağmen...
Fue una noche maravillosa... a pesar de todo.
Herşeye rağmen abine yaptığım şeyi aklından çıkaramayacaksın.
Haga lo que haga no podrás olvidar lo que le hice a tu hermano.
Herşeye rağmen, kızlar bunu bilmemeli. Aksi halde, dans grubunun ahlakı yerle bir olur.
Bien, las chicas no deben enterarse o la moral se desmoronará.
Herşeye rağmen, bu yaşımda benimle ilgilendiğin için teşekkürler
Aún portándote mal conmigo, tengo mucho que agradecerte.
Sayılır, yani herşeye rağmen.
Sí. Un poco, a pesar de todo.
Herşeye rağmen, bu kadın senin geçmişinin bir parçası.
Esa mujer sólo es parte de tu pasado.
Herşeye rağmen, ordunun en üst düzey komutanı sizsiniz.
Después de todo, usted es el Jefe Supremo de las Fuerzas Armadas.
"Herşeye rağmen, Tanrı, tüm zorlukları yenmeniz için size yardım etsin. Stop."
Que Dios lo proteja y le permita llegar aquí con salud.
Size birşey hatırlatmak zorundayım, bayım, söylediğiniz herşeye rağmen, Hıristiyan bir ülkeye tabîsiniz.
Pero debo recordarle que, a pesar de todo lo que ha dicho, es usted súbdito de un país cristiano
- Herşeye rağmen nasıl kaçtı?
- ¿ Cómo ha logrado escapar?
Herşeye rağmen, matematikte belirsizliğin örtüsünü kaldıran kişi Cantor'du. Ve takipçileri etrafında toplanıyordu.
Contra todo pronóstico, fue Cantor, quien había revelado la incertidumbre en las matemáticas, el que empezó a acumular seguidores.
Görebileceğin herhangi bir çeşit sıradan şeylere benzeyen makineler değiller bunlar. Fakat herşeye rağmen, kuramsal varlık olarak, bu cihazlar... daha öteye geçebilecek kuramsal varlıklardı, standart bilgisayarlar.
No son máquinas construibles con materiales ordinarios, pero a pesar de todo, como entidades teóricas, estos dispositivos eran algo teórico que iría más allá de lo que es una computadora estándar.
Herşeye rağmen, buradasın.
De cualquier forma, aquí está.
Belki herşeye rağmen başarırız, ha?
Tal vez lo logremos, después de todo.
Herşeye rağmen bu fikrin peşinden gitsek bile sonraki soruyu sormamız gerek :
Pero si tenemos el valor para seguir averiguando debemos hacernos la siguiente pregunta :
Herşeye rağmen daha fazla Değer vereceğini anlarsın
Estás sonrojada y contenta. lo sé.
Herşeye rağmen Stanley adını bulmadımı?
A fin de cuentas, Stanley encontrará a la gente, no?
Herşeye rağmen Stanley adını bulmadımı?
Al final de cuentas Stanley encontro a la gente? Alrededor del mundo.
Herşeye rağmen, o hala senin karın.
Después de todo, aún es tu esposa.
Herşeye rağmen, bugün Aziz Leonardo günü biraz eğlence olması gerekiyor!
- ¡ Excelente idea! Total, hoy es san Leonardo. ¡ Tiene que haber algo de diversión!
Herşeye rağmen o sensin demek.
Así que sí era Ud. después de todo.
Herşeye rağmen, çocuklar buradaki öldürücü kışları atlatmayı başardılar ama anne.
Los niños han sobrevivido... A los brutales inviernos de california, mamá.
Hayır, bana herşeye rağmen yazardı.
- No.
... toprakta herşeye rağmen muma dönüşür... mallarıda toprak olur... suyun kokusuyla tomurcuk olur... ve bir bitkinin dallarını oluşturur... sular gibi, denize düşecek... ve sel onları götürecek... böylece burada yatmayıp, yükselecek...
"Si envejeciere su raíz en la tierra, " y su tronco fuere muerto en el polvo, " Al percibir el agua reverdecerá,
Herşeye rağmen çok komikti.
A veces nos pega, pero también es gracioso.
Herşeye rağmen çiçek gibi açmıştı.
Floreció a pesar de todo.
Herşeye rağmen, halıdaki yarığa dikkat edin.
cuidado con ese rasguido en la alfombra, sin embargo.
herşey 150
herşey yolunda mı 236
herşey iyi olacak 43
herşey tamam 39
herşeyi 155
herşey yolunda 454
herşey bitti 79
herşey için teşekkürler 44
herşey iyi 21
herşeyi yaparım 20
herşey yolunda mı 236
herşey iyi olacak 43
herşey tamam 39
herşeyi 155
herşey yolunda 454
herşey bitti 79
herşey için teşekkürler 44
herşey iyi 21
herşeyi yaparım 20