English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ I ] / Iyi görünmüyor

Iyi görünmüyor traducir español

1,238 traducción paralela
- Sana şöyle diyeyim, iyi görünmüyor.
- Sólo digo que la cosa no se ve bien.
Hiç iyi görünmüyor, sana o kadarını söyleyeyim.
La cosa no se ve bien, eso es todo.
Hemşirelik içgüdüsü olabilir. Adam bana iyi görünmüyor.
Será instinto de enfermera o algo así, ese hombre no tiene buen aspecto.
Kimse iyi görünmüyor.
Nadie tiene buen aspecto.
- Pek iyi görünmüyor.
- No tiene buena pinta.
Hiç iyi görünmüyor.
No se ve muy bien.
Evet, gerçekten de iyi görünmüyor.
No se ve nada bien.
Hiçbir şey yapmadı. Durum iyi görünmüyor.
No ha hecho nada, así que no se ve bien.
Fakat şunu söylemeliyim ki efendim, durum iyi görünmüyor.
Pero tengo que decirle, señor, no parece bueno.
Çok iyi görünmüyor olabilirim... ama bir kaç yıl sonra... çocuğunun baba demekten gurur duyacağı biri olacağım.
Puede que no parezca mucho, pero en un par de años cuando mi rostro se asiente, creceré para ser la clase de hombre que tu hijo se enorgullecerá en llamar Papá.
- Pek iyi görünmüyor.
- No tiene buen aspecto.
Çok iyi görünmüyor.
No pinta muy bien.
Sence gerçekten iyi görünmüyor muydu?
¿ No crees que se veía bien?
Yani, durum iyi görünmüyor.
no se ve muy bien esto.
Durum iyi görünmüyor tatlım.
Tu situación no es muy buena, cielo.
TV da iyi görünmüyor.
No luce bien en televisión.
Bu iyi görünmüyor.
Esto no pinta bien.
- Hiç iyi görünmüyor.
- No suenas bien.
İki kere üzerinden geçsen bile iyi görünmüyor.
Da el doble de trabajo y nunca queda bien.
Betty iyi görünmüyor.
El individuo Betty parece mareada.
Boynundaki o şey Pek iyi görünmüyor Micheal.
Esa cosa en tu cuello, no tiene buena pinta, Michael.
Bu iyi görünmüyor.
Esto no tiene buena pinta.
- Ayak bileğin iyi görünmüyor
El tobillo parece estar mal.
Yalnız artık o kadar iyi görünmüyor, onu isteyip istemediğime emin değilim.
Ahora no suena tan bien. No sé si la quiera.
iyi görünmüyor mu?
¿ Te parece que está todo bien?
Pek iyi görünmüyor.
No parece estar muy bien
- Pek iyi görünmüyor.
- No está bien.
Yani, annem son günlerde pek iyi görünmüyor.
Mi mamá no ha tenido buen semblante últimamente.
Sorun şuydu : "Pek de iyi görünmüyor, değil mi?" Çünkü ortada sinir krizleri geçiren birisi vardı. İçki alemler yapan birisi.
el problema era que no lucia nada bien de hecho tenemos a alguien teniendo crisis nerviosas y teniendo parrandas alcoholicas y esto no es exactamente, realmente no luce bien sabes, desde un punto de vista humano esto no luce bien
Durum hiç iyi görünmüyor.
Esto no pinta nada bien.
Ama sana bir şey söyleyeyim, bu iyi görünmüyor. - Nasıl anladın?
Estuvo bien ese filme, pero esto no es la India.
Bu iyi görünmüyor, dostum.
No pinta bien, amigo mío.
Durum iyi görünmüyor.
Esto no se ve bien.
Bu iyi görünmüyor.
Esto no se ve bien.
Ninen pek iyi görünmüyor.
( Rufo ) Parece que está medio mal, tu abuela, la veo mal.
- İyi görünmüyor.
- No luce mejor.
Hiç size, benim yakın olmayan tanıdığım / eski en iyi dostumun beni ima etmesinin veya muhtemelen içine karıştırmasının tek nedeninin suçu kendinden uzaklaştırmak olacağı gibi görünmüyor mu?
¿ No se les ha ocurrido que mi ex amigo haya sugerido o implicado a este servidor para alejar las sospechas de él?
Klingon geleneklerini büyük annen kadar iyi bilemeyebilirim, ama Tom'u bu durumdan haberdar etmemek, pek onurlu bir işmiş gibi görünmüyor.
Puedo no saber tanto, sobre la tradición Klingon de su abuela... pero de alguna forma... tener a Tom en la ignorancia, no es honorable.
Paranın deli gibi aktığını görüyorum ama bu, işinizin daha iyi sonuç vermesini sağlıyormuş gibi görünmüyor.
Veo que desangran el dinero, pero no veo que mejoren los resultados de su trabajo en nada.
İyi görünmüyor.
Eso no se ve bien.
- İyi görünmüyor.
- Y cómo que, Paul no está bien.
- Evet, iyi görünmüyor.
Eso pinta mal.
- İyi görünmüyor. - Görünmüyor mu?
- No se ve bonito.
İyi görünmüyor koç.
No parece bien, técnico
İyi görünmüyor biliyorum ama ben cinayet işleyecek biri değilim.
Yo sé que no luce bien, pero yo no soy capaz de matar.
İyi görünmüyor muyum?
¿ No tengo un aspecto magnifico?
İyi görünmüyor muyum?
- ¿ Sí? ¿ No me veo bien? ¿ Sabes qué?
İyi görünmüyor...
¿ Se enoja?
- İyi görünmüyor.
- Tiene mala pinta.
İyi görünmüyor, efendim.
No luce bien, señor.
Durum pek iyi görünmüyor dostum.
Esto no luce nada bien, amigo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]