English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ N ] / Ne yani

Ne yani traducir español

23,288 traducción paralela
Ne yani, otel müşterilerini mi yediniz?
Así que, ¿ te comías a los huéspedes?
Ne yani?
Espera, ¿ qué?
Ne yani, burada kalmak istediğini mi söylüyorsun?
¿ Qué dices... que querrías quedarte aquí?
Ne yani, istifa mı ediyorsun?
¿ Vas a renunciar?
Ne yani?
¿ Qué?
Ne yani, en azıyla yetinecek ve paydos mu yapacaksın?
¿ Harás lo mínimo indispensable y listo?
Ne yani?
¿ Y qué?
Ne yani, ben mi hayal gördüm?
¿ Así que me imaginaba cosas?
Ne yani, yaptığını yanına mı bırakacağız?
¿ Qué? ¿ Solo... solo dejamos que se salga con la suya?
Yani doğum gününde bir şey istesen ne olurdu?
A ver, ¿ si pudieras tener cualquier cosa por tu cumpleaños qué sería?
Yani, adamın biri geliyor okuldaki kızlara korkunç şeyler söylüyor, bunun sonuçları bize yansıyor. Herkes üzgün, herkes depresyonda, - Ve kimse ne yapacağını bilmiyor.
Hay un chico que se conecta online y ofende a las chicas y ello nos recae a nosotros todos estan tristes y deprimidos y nadies sabe como avanzar
Ne olmuş yani?
¿ Y qué?
Ne yani?
Bien, claro. ¿ Y qué?
Yani, birini ne kadar sevebilirsem o kadar.
Tanto como soy capaz de amar a alguien.
Patron yalakası değil yani. Ne yazık ki.
Y no es cazadora de fundadores, lo siento.
- Ne olmuş yani?
- ¿ Y?
Ben boşluk kullanıyorum. Ee ne olmuş yani?
Yo uso espacios, ¿ y qué?
Ne olmuş yani?
¿ Qué?
Ne yani?
Lo siento mucho.
Yani ne ki o?
¿ Qué es?
- Ne yani?
Él arruinó la empresa.
Wow, sanırım haklısın. Evet, yani, kadınlar ne zaman bir vajina esprisi yapsalar bence gelmiş geçmiş en komik şey oluyor. Evet, yemin ederim Amy Schumer'ın kaç kere vajinası hakkında konuştuğu umrumda değil.
Wau, estas en lo cierto si, cuando las mujeres bromean de sus vaginas es lo mas divertido de todo si, no importa cuantas veces lo mire, siempre me rio cuando Amy Schummer habla de su vagina
Yani... ne kadar komik?
como... cuan divertida?
Yani kız arkadaşıma komik diyerek ne yapıyorsun?
Quise decir, ¿ qué haces llamando graciosa a mi novia?
Eee, biz böyle kocaman bir enerji kaynağı yaptık, ama şimdi bununla ne yapacağımızı çözemedik. Yani... ne kadar büyüklükten bahsediyoruz?
pues, creamos esta fuente de energia gigantisima pero ahora no sabemos que hacer con ello como... cuanta potencia de energia gigatisima?
Evet, yani, birilerinin rüyası, başkalarının kabusudur. Ne demek istiyorsun?
si, pues, los sueños de algunas personas son las pesadillas de otras personas a que te refieres?
Ne var yani? Bu gece neden buraya geldiğimizi hatırlıyor musun?
Díganme una cosa ¿ ustedes se acuerdan por qué vinimos aquí hoy?
Yani, ne kadar salak, yani.
Qué tonto.
Bir saat kadar süreceğini söylüyorlar ; yani ne yapın edin, barakayı terk etmeyin.
Dicen que durará como una hora, así que lo que sea que hagan, no dejen la choza.
Ne olmuş yani?
Eso no demuestra nada.
Yani kulağa ne kadar delice geldiğini görüyorsun.
Ya veis lo majareta que suena.
Yani Stefan geri gelse bile Elena'ya yaptığını öğrense ne yapardı sence?
Incluso si volviese Stefan, ¿ qué crees que haría cuando se enterase de lo que le hiciste a Elena?
Yani, bunun olayı ne? şey gibi, dibini mi arıyorlar?
¿ Va debajo?
Oh, yani her gün burdayım, ve uçan kuşları seyretmeye bayılıyorum, ne yapıyorlar diye bakıyorum.
Estoy aquí a diario y me gusta mirar el progreso de las aves.
- O bir yetişkin. Ne yapsaydım yani?
Es una adulta. ¿ Qué se supone que debía hacer?
Ne demek yani?
¿ Qué significa? ¿ Qué significa?
Yani, Nassau County kadının ölümüyle ilgilenirken Omar Velez konusuna NYPD bakıyordu ama eğer kadın sorumluluk alanımızın dışında bulunduysa morgumuzda ne işi vardı?
Por lo tanto, Omar Vélez aterrizó con la policía de Nueva York, mientras que el condado de Nassau manejó su muerte, pero si ella se encuentra fuera de nuestra jurisdicción, ¿ qué estaba haciendo en nuestro depósito de cadáveres?
Kablosu varsa, ne olmuş yani?
Así, se puso por cable, ¿ y qué?
Cidden yani o ne berbat isimdir.
Sinceramente, bueno, es un nombre horrible.
- Ee ne olmuş? - Bu işlerin nasıl olduğunu bilmem ama ne bileyim yani...
Y no sé cómo funciona,
- Ne olmuş yani?
¡ ¿ Y qué?
Bugün insanoğlunun en mühim sorusuna cevap bulacağız yani... ne haltlar oluyor?
Hoy, responderemos una de las preguntas más urgentes de la humanidad, concretamente... ¿ qué diablos pasa?
Yani amaç ne ya?
¿ Qué puñetero sentido tiene?
Ne olmuş yani?
- ¿ Y que?
Yani burada ne olmuş olursa olsun bir 459 durumunu asla kanıtlayamayacağımızı biliyoruz.
Por tanto creo que podemos afirmar que al margen de lo acontecido aquí jamás podremos probar un 459.
Yani sonra ne olacak?
Así que, eh, por lo que a continuación, Entonces, qué sucede
Yani senin gibi güzel ve duş almış bir kızın burada işi ne?
Quiero decir, qué es una bonita duchado chica como tú aquí
Yani ne diyorsun?
Entonces, ¿ qué dices?
- Yani ne dersin?
- Entonces, ¿ qué piensas?
Mm. Ne güzel ki, biz dört kişiyiz ve onun sadece iki ayağı var. Yani yarımız hayatta kalacak.
Por suerte para nosotros, somos cuatro y ella solo tiene dos pies.
Sonra ne oldu peki? Yani bilirsin işte, hoş bir muhabbet ettik yani, sonra da ben gerçekten yorgundum... ve duş falan da almamıştım derken Gitti.
Solo tuvimos una agradable conversación, y, luego, yo... estaba muy cansado, y todo... y no me había duchado, y después... se fue.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]