English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ N ] / Ne yapayım

Ne yapayım traducir español

4,051 traducción paralela
- Ne yapayım şimdi?
¿ Cómo se supone que debo reaccionar?
- Evet, biraz daha. Ben ne yapayım?
- Si, un poco. ¿ Qué necesito?
Ha, doğru. Ne yapayım yani?
¿ Entonces qué?
Ne yapayım yani? - İlk Vardiyanın - - DOKUNMAYIN -
¿ Qué se supone que tengo que hacer?
Ne yapayım, Tanrım?
¿ Qué hago, Señor?
Ne yapayım?
¿ Qué hago?
Peki ne yapayım, Guru?
¿ Qué hago, Guru?
Kimse bana inanmadıysa ne yapayım?
No es mi culpa que nadie me creyera.
Haklıysan ne yapayım?
¿ Qué estás justificando?
Ne yapayım?
- ¿ Qué hago?
Ne yapayım biliyor musun?
¿ Sabes lo que voy a hacer?
Ne yapayım? Onunla konuşmalısın.
Deberías hablar con ella.
Ne yapayım, adamı yine mi enseleyeyim Charlie?
¿ Qué quieres que haga? ¿ Arrestarlo otra vez?
Şimdi ne yapayım?
¿ Qué debería hacer a continuación?
Wanda'nın kalbini kıracağını düşünüyor, o yüzden gelmeyi reddediyor. Ben ne yapayım?
Cree que van a romperle el corazón a Wanda, así que se niega a venir. ¿ Qué hago?
Ne yapayım ki yüzüğü?
- ¿ Qué haré con eso?
Ne yapayım peki Norman?
¿ Qué debo hacer, Norman?
Halka arz olayından sonra ilgilenip de ne yapayım ki?
¿ Se supone que ahora eso me tendría que importar después de que fueras a White Weld a suscribir vuestra oferta pública?
Elimde değil ne yapayım!
No creo que pueda ayudar.
Ne yapayım?
Tuvimos química.
Ne yapayım telefonu?
¿ Para qué lo quiero?
Ne yapayım?
¿ Qué debería hacer?
Bunu ne yapayım ben?
¿ Qué se supone que hago con esto?
Numarasını ne yapayım ki?
¿ Por qué querría su número?
Ben ne yapayım?
¿ Qué puedo hacer yo?
Peki ne yapayım?
¿ Y hacer qué?
Söyle ne yapayım..
Dime qué hacer.
Ben ne yapayım?
¿ Qué hago ahora?
- Ben ne yapayım? - Çocuk odasındaki tepsileri topla, puding için kekleri hazırla.
Coge la bandeja del cuarto del bebé y haz las tortitas para el pudin.
- Peki bunu ne yapayım?
- ¿ Qué hago con esto?
Boya tabancam yoktu ne yapayım.
- Es que no tengo una de pintura.
Ne yapayım, söyle...
Dime qué hago.
- Bu adamları ne yapayım?
¿ Y qué quiere que haga con estos tipos?
- Ne yapayım?
¿ Qué hago?
Ne, saçlarımı mı yapayım?
¿ Qué? , ¿ quieres que me arregle el pelo?
"Daha ne yapayım be?"
Hago mi mejor esfuerzo.
Ne yaparsam yapayım idamına engel olamam.
- ¿ Qué va a hacer él por mí? - Nada.
Beni ne olursa olsun ne yaparsam yapayım yanımda olacak kadar çok seviyor musun?
¿ Lo suficiente para... estar de mi lado? Sin importar qué pase... Lo que he hecho.
- Ne yapayım?
- ¿ Qué hago?
Ne dersem diyeyim ne yaparsam yapayım bir önemi yok.
Veo que realmente no importa lo que digo o lo que hago.
Profesör, çok pratik yapıyorum ama neşter üst deriyi deldiği an ellerim titremeye başlıyor ve ne yaparsam yapayım...
Profesor, no le puedo decir cuánto he practicado, pero en cuanto el bisturí penetra en la epidermis, bueno... mis manos comienzan a temblar y sin importar lo que haga, yo...
Basın, ben ne yaparsam yapayım ne demek isterse onu diyecek. Yani canları cehenneme. Ama gözlerim ve bu kaset- -
Ya sabes, Sé prensa va a decir lo que quiere decir, no importa qué, así que em tornillo', pero, ya sabes, los ojos y la cinta...
Ne istersem mi yapayım yoksa istemek zorunda olduğumu mu yapayım?
¿ Hago lo que quiero o lo que tengo que querer?
Hai, sensei ama ben ne yaparsam yapayım kendini riske atmaya devam edecek. Ben de ona kremaya dönüşmemesi için bazı basit hareketler öğretmek istiyorum.
Hai, sensei pero él se pondrá en riesgo sin importar lo que yo haga así que solo quiero enseñarle suficiente para que no lo vuelvan crema.
Ne yapacağımı söyle hemen yapayım.
Sólo díganme qué hacer y lo haré.
Ve ne yaparsam yapayım onunla ilgili düşünceleri aklımdan atamıyordum.
Y no importaba lo que hiciera. No podía quitármelo de la cabeza.
Ne yaparsam yapayım hiçbir şey fark etmiyor.
Nada de lo que hago sirve para algo.
Bana, sana ne söylersem ya da ne yaparsam yapayım, uyumama izin verme diyen sendin.
Me dijiste que no importara lo que dijeses o lo desagradable que te pusieses, que no te dejara dormir, ¿ vale?
Şu yapay döllenme olayını ne kadardır araştırdığımı biliyorsun.
Sabes que he hecho una investigación exhaustiva con todo esto de la inseminación.
Roma dünyanın zirvesi ve biz de Roma'nın zirvesindeyiz. Yine de ne yaparsam yapayım beni gerçekten mutlu edecek şeyi bulamıyorum.
Roma es la cima del mundo y nosotros estamos en la cúspide y aun así, no importa dónde busque no puedo encontrar algo que me haga realmente feliz.
Tekneyi ne yapayım ki?
¿ Por qué iba a necesitar un barco?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]