English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ O ] / O kadar mutluyum ki

O kadar mutluyum ki traducir español

148 traducción paralela
" Baba, döndüğün için o kadar mutluyum ki...
" Padre, estoy tan feliz que hayas vuelto.
O kadar mutluyum ki!
¡ Qué alegría!
Rusty, o kadar mutluyum ki, piyano çalmak istiyorum.
Rusty, estoy tan feliz que quisiera tocar el piano.
Gelin. O kadar mutluyum ki!
Oh, estoy tan feliz.
O kadar mutluyum ki patlayabilirim.
Estoy tan feliz que voy a explotar.
- Johnny, o kadar mutluyum ki.
- Johnny, estoy contenta.
John... O kadar mutluyum ki, cennetteyim.
John soy tan feliz que me encuentro como en el cielo.
O kadar mutluyum ki ister istemez biraz daha sürsün istiyorum.
Soy tan feliz que no puedo evitar querer que esto dure.
İstediğin şeyi sana verebildiğim için, o kadar mutluyum ki.
Me alegro tanto. Haberte podido dar ese gusto.
O kadar mutluyum ki anlatamam.
No sé cómo decirte lo feliz que soy.
O kadar mutluyum ki.
Soy tan feliz.
Tanrım, o kadar mutluyum ki!
¡ Qué felicidad! ¡ Dicen que estás vivo!
Seni sonunda buldum ya, o kadar mutluyum ki!
Soy feliz... por fin te encontré.
O kadar mutluyum ki, bu kadar kusursuz bir aşkın varlığına inanamıyorum.
Soy tan feliz, que todavía no puedo creer que un... amor tan perfecto pudiera existir.
O kadar mutluyum ki!
¡ Estoy muy contenta!
- O kadar mutluyum ki!
- ¡ Me siento tan feliz!
O kadar mutluyum ki hissetmeni bile kabulleniyorum.
Estoy tan feliz que incluso acepto tu anticipación.
Biliyorum. Ama o kadar mutluyum ki.
Sí, sólo que estoy tan contenta.
Baba, eve döndüğün için o kadar mutluyum ki.
Papá, estoy muy contento de que estés en casa.
Birbirimize yeniden kavuştuğumuz için o kadar mutluyum ki.
Qué contenta estoy de haber vuelto a encontrarte.
O kadar mutluyum ki ağlayabilirim, ama ağlamak için programlanmadım!
" Estoy tan feliz que podría llorar, pero yo no estaba programado para llorar!
O kadar mutluyum ki, o Afrika konuşmasını istemiyorum.
No quiero oír hablar de África.
Eve geldiğime o kadar mutluyum ki.
Estoy muy contento de estar en casa.
O kadar mutluyum ki, o Afrika konusmasïnï istemiyorum.
No quiero oír hablar de África.
Eve geldigime o kadar mutluyum ki.
Estoy muy contento de estar en casa.
O kadar mutluyum ki.
¡ Soy tan feliz!
O kadar mutluyum ki,
Estoy tan contento.
Bunu fark ettiğim için o kadar mutluyum ki.
Estoy feliz de haberlo notado.
Tanrım, o kadar mutluyum ki!
Dios, cuánto me alegro.
Ah, o kadar mutluyum ki.
Oh, soy tan feliz.
O kadar mutluyum ki, sık sık kendime hatırlatmak hoşuma gidiyor.
Es que estoy tan contento con eso que me gusta recordarmelo cada tanto Bus
O kadar mutluyum ki... ölene kadar seni öpebilirim.
Soy tan feliz que podría besarte hasta morir.
Wai Tung ile evlendiğim için o kadar mutluyum ki.
Soy muy feliz por casarme con Wai Tung.
O kadar mutluyum ki Becky.
Estoy tan feliz, Becky.
Dur söyleyeyim, o kadar mutluyum ki ölebilirim.
Déjame decirte que estoy tan feliz que podría morir.
Peg, o kadar mutluyum ki, elini sıkabilirim.
Oh, Peg, estoy tan feliz, que podría agitar tu mano.
O kadar mutluyum ki, neredeyse ağlayabilirim.
Estoy muy contento, estuve a punto de llorar.
Evet, o kadar mutluyum ki patlayıp her tarafa mutluluk saçabilirim.
¡ Si! Soy tan feliz que podría explotar y la felicidad saldría por todos lados.
- O kadar mutluyum ki!
- ¡ Estoy tan feliz!
O kadar mutluyum ki.
Estoy tan feliz.
O kadar mutluyum ki!
Soy tan feliz.
Burada olduğu için o kadar mutluyum ki.
Estoy muy contenta de que él esté aquí.
O kadar mutluyum ki sanırım ağlayacağım.
Estoy tan feliz que voy a llorar.
Burada olduğuna o kadar mutluyum ki!
Estoy ten feliz de que estés aquí.
Bizim için o kadar mutluyum ki.
Me alegro tanto por nosotros.
O kadar mutluyum ki...
Estoy muy contenta.
O kadar mutluyum ki sürekli ağlıyorum.
Estoy tan feliz que no puedo dejar de llorar.
O kadar mutluyum ki.
Tan feliz y despreocupada.
O kadar mutluyum ki!
Soy muy feliz
O kadar mutluyum ki!
¡ Qué feliz soy!
Bir şeyden o kadar mutluyum ki hazır olduğumuzda...
Estoy muy feliz por una cosa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]