English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ S ] / Sabahın 5

Sabahın 5 traducir español

505 traducción paralela
Michael, saat sabahın 5 : 30'u, farkında mısın?
Michael, ¿ te das cuenta de que son las 5 : 30 de la mañana?
Görüyorsunuz, işe gitmek için sabahın 5'inde ayrılıyorum... ve artık dayanacak gücüm kalmadı
Es porque voy a trabajar a las 5 de la mañana. Tampoco tengo mucha fuerza.
Neden şelaleler beni buraya sabahın 5'inde getirsinler ki?
¿ Por qué me han traído aquí las cataratas a las cinco de la madrugada?
Tekrar başladığımız gece neredeydin? Sabahın 5'ine kadar seni bekledim.
¿ Dónde estabas la noche que empezamos otra vez, y que te estuve esperando hasta las 5 de la mañana?
Ne çektiğimi nereden bileceksin? Sabahın 5'inde kalkıp Paris'e uç 12'de Old Vic'e içmeye git bütün gün basın ve TV röportajlarında ter dök 10'da eve dönüp bir İskoç futbolcunun öldürülmesine adı karışmış eşcinsel nemfomanyak bir uyuşturucu bağımlısıyla uğraş!
Qué sabes tú de levantarse a las cinco de la mañana para... volar a París, volver al Old Vic para tomar unas copas a las doce... pasarse el día con entrevistas para la prensa, para la televisión... y volver aquí a las diez para pelearte con el problema... de un ninfómano homosexual drogadicto involucrado en el... asesinato ritual de un famoso futbolista escocés?
Hepsi sabahın 5 : 25'inde.
Todo eso a las 5 : 25.
Sabahın 5'iydi. 25 sene önce.
Eran las 5 de la mañana hace 25 años.
Sabahın 5'i.
Son las cinco de la mañana.
Beş düzine gül istiyorum... koyu kırmızı güller. Onları bir sepete koyup bu sepeti... yarın sabah Madam Colet'e göndermenizi istiyorum.
Quiero que traigan 5 docenas de rosas... rosas rojo oscuro... y quiero que las pongan en una cesta... y la envíen mañana por la mañana a Madame Colet.
Jean, saat sabahın beşi.
¡ Jean! Son las 5 de la madrugada.
Bırakın yalanı. Sabahın beşinde tuhaf tuhaf şakalar.
Bromas a las 5 : 00 de la mañana.
Sabah saat beşte mutfakta Mabel'in emrinde olacaksın.
Repórtate con Mabel en la cocina puntualmente a las 5 de la mañana.
Madem beyefendi senatörleri bu kadar düşünüyor... 7,5 saattir konuştuğunu ve artık yorulduğunu da düşünerek... yarın sabaha kadar bir ara vermeyi düşünür mü? Yarın sabah, daha dinç olarak gevezeliğe devam eder.
En vista de su consideración por los senadores y considerando que lleva hablando 7 horas y media y debe de estar cansado ¿ permitiría que nos retirásemos hasta mañana momento en que estaría usted mejor para seguir con su confusa charla?
Saat sabahın beşi.
Son las 5 : 00 de la mañana.
Ama yarın sabah erkenden, gemi kıyıya yanaşmadan önce koridorun sonundaki 5 numaralı kamaraya gitmelisin.
- Mañana temprano, antes de atracar, vaya al final del pasillo. Al camarote 5.
Sıcaktan kaçınmak için yarın sabah beşte yola çıkacağız.
Saldremos a las 5 de la mañana para evitar el calor.
Neden pazar sabahı 5.00'te basın toplantısı yapılıyor?
¿ Por qué una conferencia de prensa a las 5, un domingo?
Çarşamba sabahı 5 : 00'te, uçağımız havaalanınıza inecek.
El miércoles a las 5 llegará nuestra nave.
Yarın sabah 5 : 30'da sokaktaki polisler vardiya değiştirecek. O zaman geleceğim.
A las 5 la policía cambia de guardia y yo vendré.
Sabahın beşinde de çalmaya devam et de, aklını nasıl aldıklarını gör.
Si tocas a las 5 de la madrugada... será otra cosa lo que te subirá a la cabeza.
Seijuro Yoshioka gelecek. Onun bazı adamları da tanık olarak bulunacak. Yarın sabah saat 5'te Ichijoji Tapınağında.
Seijuro Yoshioka vendrá secundado por un puñado de sus hombres mañana al amanecer a las cinco en el Templo Ichijoji
" Bu vesileyle meydan okuyuşunu kabul ediyor ve Ichijoji Tapınağındaki çam ağacının orada bir karşılaşma için sana söz veriyorum. 19 Şubat günü sabah saat 5'de.
" Por la presente acepto su reto y prometo pelear con ud junto al pino solitario del Templo Ichijoji a las 5 A.M., del 19 de Febrero.
Senin yaşında bir kızın, sabahın beşinde dışarıda olması doğru mu?
qué hace una chica como tú paseando a las 5 de la mañana?
Sabahın beş buçuğunda uyanmaya alıştırıldım.
Estoy acostumbrado a despertarme a las 5 : 30.
Sabahın beşinde, dışarıda, kimliksiz ne arıyordunuz?
¿ Y qué hacía en La Madeleine a las 5 de la mañana sin documentos?
Randevumuz yarın sabah 5'te Sainte-Anne Burnu'nda.
Nuestra cita es mañana por la mañana a las 5 : 00, en Pointe Sainte-Anne.
Yaz aylarında saat 9'da bu oda resmen fırın gibi olur... bu yüzden sabah 5'te ameliyata girerim.
Estos meses de verano esta sala parece un horno a las 9 : 00 de la mañana así que opero a las 5 : 00. Significa que se levanta a las 4 : 00.
Saat gece yarısını geçti ve sabah 5'te yine ameliyat var.
Es más de medianoche y operaremos de nuevo a las 5 : 00.
Saat sabahın beşi.
5 : 00 de la madrugada.
Sabahın beşi.
Las 5 : 00.
- Yarın sabah, saat 5.07'de.
- De mañana, a las 5 : 07. - Gracias.
Sabahın 4 veya 5'ine kadar kalmalısınız
Estarán despiertos hasta las cuatro o cinco de la mañana.
Sabahın 5'i.
¡ Son las 5 de la mañana!
Yazın sabahın beşinde, kışın da yedide.
Me levantaba en verano a las 5, en invierno a las 7.
Sabah saat 5'te uyanıyorum, sırf Neely "ışıldasın" diye.
Tengo que levantarme a las 5 de la mañana y trabajar.
Sevgilim, saat sabahın 05 : 00'i.
¡ Por favor, Hubert...! Son las 5 de la mañana...
- Sabahın 05 : 00'inde mi?
- ¿ A las 5 de la mañana?
- Sabah beşte, yarın işbaşı.
- Mañana a las 5 : 00.
Neville, son kocam bay Davisson'ın her sabah saat 5 : 30'ta kalktığını biliyor muydun?
¿ Sabías que mi difunto marido se levantaba siempre a las 5 de la mañana?
Onlardan Hitler'in birliklerinin 5 Temmuz sabahı saat 2.30'da saldırıya geçmeyi planladıklarını öğrendik.
Para ellos, nos enteramos de que las tropas Hitler planeaba iniciar el ataque a las 2 : 30 Mañana 5 de julio.
İnan bana, saat sabahın beşi.
Créeme, son las 5 : OO.
Yarın sabah 5'te olay yerine gidip trenin neden raydan çıktığına bakmanı istiyorum.
Mañana a las 5 de la mañana ve a investigar por qué el camión chocó contra el tren.
Polis bu sabah St. George Sağlık Merkezi'nde meydana gelen... seri ölümler hakkında... hala açıklamada bulunmaktan kaçınıyor.
Las autoridades aún no han explicado las 5 muertes ocurridas hoy en un hospital de Santa Mónica.
Sabah kalktım, kahvaltısını verdim.
Tenía mis 5 tomans bajo el tapiz.
Biliyorsun, burayı yarın sabah saat 5'e kadar terk etmemiz gerekebilirdi o yüzden, eğer gelmeseydin, bu gece çıkıp, seni alıp gelecektim.
No nos instalamos en este lugar... hasta las 5 : 00 de la mañana... así que iba a volver a buscan'te esta noche.
Bu sabah saat 9'da Central Park'taki sıcaklık 35.5 derece idi, ve yakın zamanda bir düşüş beklenmiyor.
La temperatura en el Parque Central es de 36 grados y no hay alivio a la vista.
Jeff'in evine gittim, daktilosunu kullandım sabahın beşine kadar.
Fuí a casa de Jeff y escribí a máquina hasta las 5 de la mañana.
28 Ekim 1940. Bu sabah saat 5.30'da, İtalyan Silahlı kuvvetleri, Arnavutluk sınırı üzerinden, topraklarımıza saldırdılar.
Las tropas italianas, a las 5 : 30 de hoy... 28 de octubre de 1940... han atacado nuestra frontera con Albania.
Bu sabah da bu kadar şirretçe davranmamış olsaydın,.. ... bütün günü sevişerek geçirebilirdik. 5'e kadar tabii.
Si no te hubieras comportado como una imbecil esta mañana... podríamos haber estado todo el día acariciándonos... hasta las cinco, que tengo que ir al ensayo.
Sabahın köründe, işsiz kalmış bir serseriden telefon geliyor benden Houston civarında 300 mil çapındaki tüm askeri üsleri bulmamı istiyor.
A la una de la mañana recibo una llamada de un drogata sin trabajo para averiguar por instalaciones militares en un radio de 5 km alrededor de Houston.
Lanet yatak odasını evin önüne koyuyorsun, Doo ve güneş her sabah 5'de doğup, gözlerimi alıyor.
Si colocas nuestro maldito cuarto delante... entrará el sol todas las mañanas a las 5 : 00 y me brillará en los ojos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]